Sonu Katletmek:
"Neler hissettin? Yani, nasıl bir histi?"
"Bilmiyorum, emin değilim. Sadece nefes alamadığımı ve üşüdüğümü hissettim."
"Bana biraz daha detay ver seni lanet olası!" Derek'in evinde toplanıp Rocky'nin geri dönebilmesi için yaptıkları tuhaf ayinden sonra bu kez de durumun vehametini tartışmak üzere bir araya gelmişlerdi.
Sürüdeki herkesin kafası karışmıştı fakat birçoğu umutluydu.
Peter ve Deaton hariç.
Her zamanki gibi pek de umrunda olmayan bir kız için vakit kaybetmeyi uygun görmeyen Peter, elindeki gazetenin sayfalarında yazanlarla ilgilenmiş gibi yapsa da yüksek sesle konuştukları için odaklanamıyordu ve bu durum onun için sinir bozucu hâle gelmişti.
Birkaç kez bu duruma son vermek adına söylemlerde bulunsa da hepsi birden onu azarlayınca devamı gelmemişti.
Deaton ise yaşlı kadının söylediklerine inanmak ile kaderin değişebileceğini savunmak arasında kaldığı için tarifi imkansız bir vicdan azabı duyuyordu.
Kız teknik olarak hâlâ ölü sayılırdı ve onun geri dönmesini engelleyerek gelecekte yaşanabilecek bir kaosun önüne geçebilirdi.
Fakat o ne olursa olsun sadece bir çocuktu ve henüz masum olduğuna inanıyorken onu yeniden yaşatma imkanını elinin tersiyle itmek istemiyordu.
Durumu akışına bırakmaya karar verdi fakat yaşadığı gerginliği ve stresi bir türlü üstünden atamıyordu. Aksine her geçen dakika daha da çok artıyordu ve bu herkesin dikkatini çekmeye başlamıştı.
"Sen ne düşünüyorsun Deaton?"
"Bu oldukça tehlikeli. Ayna Boyutundan dışarı çıkmaması gereken varlıkların kaçmasına sebep olmuş olabilirsiniz."
"Bu da ne demek oluyor?"
"Boku yedik demeye çalışıyor, küfür etmeden." Alec'in sorusuna karşılık gözlerini devirerek cevap veren Stiles'ı inceledi Felix.
"Sorun değil. Rocky'i geri getirmeyi başarabilirsek diğer her şeyle savaşabiliriz, değil mi?"
"Ya da sümüklü ve aptal bir ergeni dinleyip, ölü olması gereken ukala kız arkadaşını kurtarmak için hayatlarımızı tehlikeye atmak pahasına Ayna Boyutundan kaçmaması gereken yaratıklara bizi yok etmeleri için bir fırsat veririz."
İğneleyici bir tonda kendisine bakarak konuşan Derek'e yüzünü buruşturdu Felix.
"Benimle düzgün konuşmayı öğren! Eğer istersem tek bir hareketimle beynini buharlaştırıp burun deliklerinden uçmasını sağlamakla kalmam, kanını da kuruturum."
"Oh, öyle mi? Dene bakalım, seni küçük serseri!"
"Pekala! Bunu sen istedin." üzerine doğru büyük bir öfkeyle yürüyen Derek'e doğru elini kaldırıp odaklandı ve Derek saniyeler içinde çığlık atarak yere kapaklandı.
"Felix, durdur şunu! Rocky'i düşünmemiz gerekiyor." Nolan'ın seslenişi ile derin bir nefes alıp elini indirdi ve onlara döndü. Scott ise koşarak Derek'in yanına vardı ve acısını aldı, iyileşmesi dakikalar alırdı. Süreci hızlandırmak istedi.
"Aynalar yoluyla iletişime geçebilme ihtimalin çok yüksek Theo." Theo'yu baştan aşağı süzdü Felix. Bakışları rahatsız olduğunu ele verir nitelikteydi.
"Neden Theo? Yani neden bir başkası değil? Benimle de iyi anlaşıyordu." sorgulama değildi bu, söyleniyordu sadece. Sebebini biliyordu, daha önce kendisi de söylemişti Theo ile birbirlerine bağlı olduklarını ama yediremiyordu işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reflection // Teen Wolf
FanfictionAynalar, aynadakiler, avcılar ve savaşçılar... Beacon Hills yine formunda! Aynalar kontrolden çıktı ve dünya yaşanılmaz bir hal aldı! Beacon Hills, kahramanlarına ihtiyaç duyuyor ve birilerinin geri dönmesi gerekiyor! Törpülenmesi gereken sivri diş...