Yorumlarınızı ve oylarınızı rica ediyorum Tarçınlı Keklerim! İyi okumalar!
Zorunlu Müttefik:
Yanan arabanın içinden çıkarılan cesedin ambulansla taşınmasını izlediler Liam ve Rocky. Bu iki oluyordu. Bu seferki masumdu ve bu Liam için bardağı taşıran son damlaydı.
Felix'i yaka paça sürüklemeye başlamıştı Scott'ın yanına doğru. Rocky'i ise okuluna göndermişti.
"Bak küçük kurt, niyetim onu öldürmek değildi. Biraz daha nazik olur musun? Beacon Hills'in koruyucusu musun sen? Ne bu hiddet?" Liam öfkesini kontrol etmekte zorlanıyordu ve öfkesi attığı her adımda daha da alevleniyordu.
"Bak sevimli şey, senden rica ediyorum beni tartaklamayı bırak. Beni Alfa'na götürmeni isteyen bendim zaten! Beni sürüklemesen de olur." Liam onu dinlemeyip biraz daha itti. En sonunda Derek'in evine geldiğinde Felix'in canı iyiden iyiye yanmaya başlamıştı ama kendisini Liam'a zarar vermemek için zorluyordu.
Scott'ın burada olacağını biliyordu. Ona burada toplanacaklarını söylemişti Theo. İçeriye girip Felix'i bir çöp gibi fırlattığında Felix'in kontrolü dışında, odadaki birkaç vazo yeri boylamıştı.
"Hey, ne yaptığınızı sanıyorsunuz? O vazonun ne kadar ettiğinden haberin var mı senin?" Peter sinirle Liam'a ve yerdeki çocuğa bağırırken kaybettiği vazosuna acıyarak baktı.
Theo, Isaac, Scott ve Derek şaşkınlıkla bu görüntüyü anlamlandırmaya çalışırken Liam öfkesini dizginlemeye çalışıyordu konuşabilmek adına. Gözlerinin sarı rengine bürünüp parlaması hiç de iyiye işaret değildi.
Felix oflayıp ellerini ve üstünü kabaca temizledi ve tozlardan arındırmaya çalıştı.
"Hanginizin Alfa olduğunu soracaktım ama sanırım cevabımı aldım. Her neyse, ben Felix. Tanıştığımıza memnun oldum!" hevesle gülümseyip çevresindekilerin yüz ifadelerini inceldi. Kimsenin onunla tanışma gereği duymadığını görünce omuzlarını düşürüp yüzünü astı.
"Siz pek memnun olmadınız... Ne kadar kabasınız! Ayrıca o minik şeyin de pek arkadaş canlısı olduğunu zannetmiyorum. Beni o kadar sarstı ki bir yerlerde organlarımdan bazılarını düşürdüğüme yemin edebilirim."
Liam bir kez daha sinirle onun sırtına yumruk attığında yere düştü acıyla inleyerek.
"Yapma şunu, üstüm kirleniyor! Ayrıca bana uzun süre dokunmak sana iyi gelmeyecek." o söyleyene kadar kimse Liam'ın burnundan akan kanı fark etmemişti. Theo hızla Liam'ın yanına gidip onu oradaki topluluğun arkasına çekti ve burnunu bir peçeteyle kavradı.
Liam ihtiyacı olmadığını söylemek isterdi ama başı dönüyordu.
"Ona ne yaptın?" Felix gülümseyip omuzlarını silkti.
"Ben yapmadım, o yaptı. Herkese dokunmamalı. Özellikle de çevresine ölüm saçan, kontrolsüzlükle lanetlenmiş olanlara. Bana uzun süre dokunmaması gerektiğini ona söylemeye çalıştım ama ölen adama o kadar çok sinirlenmişti ki beni duymadı bile." Scott kaşlarını çatıp birkaç adım attı ona doğru. Felix onu eliyle durdurmaya çalıştı.
"Oh, sanırım orada kalman en iyisi. Beni dövecek gibi duruyorsun. Onun gibi olmanı istemem. Sen Alfa olmalısın. Scott değil mi? Tanışmış olduk. Her neyse bunlar beni dinlemeyecek gibi. Lanetli kısmını anladın değil mi? İşte tam olarak burada sana ve size ihtiyacım var. Hızlı bir giriş oldu biliyorum ama arkadaşların beni pek dinlemiyorlar. Mesela oradaki sakallı olanın hiç umrunda değil gibi. Pençe mi o? Sadece konuşacağız, uçururum seni!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reflection // Teen Wolf
FanfictionAynalar, aynadakiler, avcılar ve savaşçılar... Beacon Hills yine formunda! Aynalar kontrolden çıktı ve dünya yaşanılmaz bir hal aldı! Beacon Hills, kahramanlarına ihtiyaç duyuyor ve birilerinin geri dönmesi gerekiyor! Törpülenmesi gereken sivri diş...