12. Bölüm

133 15 181
                                    

Geçen hafta hoca yoklama almayacağını ve gelip gelmemenin isteğe bağlı olduğunu söylemiş ben avel olduğum için dinlememişim... Bilin bakalım kim boşu boşuna saatlerce diğer dersi bekleyecek? BEN. Neyse hazır oturmuşken bölüm atayım canım sıkılıyor zaten. Neyse... Akılsız başın cefasını ayaklar çekermiş. Felix'in gelmesine çok az kaldı musmutluyum. İyi okumalar! Umarım beğenirsiniz. Shopun kötülüğünü görmezden gelin ltfn. <3

Multimedya: Nolan ve Eliza.

Sonsuz Karanlık:

Saat sabah dokuzu gösterdiğinde hava hâlâ aydınlanmamıştı ve bu durum gerçekten çok tuhaftı. Hava durumu tahminlerine göre bugün hava güneşli olmalıydı. Fırtına yoktu, yağmur yoktu. Doğal olarak Ay da olmamalıydı ama vardı. Ay hâlâ tepedeydi sabah olmasına rağmen.

Herkesi bir telaş sarmışken Rocky uyandığı anda başlayan burun kanamasını durdurmaya çalışıyordu.

Herkes toplanıp Deaton'ın kliniğine hızlı bir giriş yapmıştı. Kliniği her zaman aydınlatan güneş bu kez olmayınca lambalardan yardım almıştı Deaton.

"Buna sebep olan şey ne? Hydra mı?" Deaton kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Sanmıyorum. Hydra zehirlidir ama genellikle bu zehir sayesinde zihinlerle oynarlar, doğanın akışıyla değil. Bu bir karmaşa. Boyut karmaşası. Buna ne sebep oluyor bilmiyorum ama ortaya çıkacak." Deaton Rocky'nin kanayan burnuna baktı. Hiç azalma yoktu, artıyor bile denebilirdi.

Rocky burnunu tutmaktan yorulan kolunu indirip diğer eliyle bastırmaya başladı peçeteyi fakat kısa süre sonra değiştirmek zorunda kaldı.

Kendisine yardım eden Lydia, Rocky'nin ellerini çekmesini istedi ve kendisi bu kez bastırmaya başladı peçeteyi kızın burnuna.

"Isırılmış olabilir mi? Belki o yüzden bu haldedir." Stiles bir fikir sunduğunda bakışlar yine Deaton'a çevrildi. Deaton umutsuzca kafa salladı.

"Hayır, ısırsaydı onu bünyesine almak için peşine düşerdi. Onun yaşadığı farklı bir şey." Rocky'nin artık burun kanamasından başı dönünce koltuklardan birine oturttular.

"Bu, bu şekilde devam edemez. Burada oturup onun ölmesini izleyemeyiz. Üstelik tek sorunumuz bu da değil! Etrafa bir baksanıza, her yer karanlığa büründü!" Scott öfkeyle ayağa kalktı.

"Bunu neyin yaptığını nasıl bulacağız? Bilmediğimiz bir yaratığa karşı nasıl savaşabiliriz ki?" Theo camdan dışarı bakıyordu, bir şey fark edebilmek umuduyla.

"Fırtınaya sebep olan, Hayalet Sürücülerdi ve onlar dışında havayı kontrol edeni görmedik. Şimdi de onların daha üst versiyonunu mu göreceğiz? Boyutları kontrol eden sürücüleri mi? Bunu yapanı nasıl bulacağız?" Liam Rocky'nin düşmesini engellemek için onu tutarken seslenmişti odadakilere. Lydia bir peçete daha değiştirirken Rocky'nin bilinci neredeyse kapanmak üzereydi artık.

"Ya da kim? Bir saniye!" Stiles oturduğu yerden hızla ayağa fırladı ve Deaton'ın dolabındaki şişeleri çıkardı.

"Kurt adamlar gibi birer insana dönüşebilir mi bir Hydra?" Deaton ne yaptığını merak ettiği çocuğu inceledi.

"Evet ama dediğim gibi bunu yapan Hydra değildir." Stiles şişeleri masaya dizerken gözlerini şişelerden ayırmadan cevapladı.

"Nereden biliyoruz? Yani demek istediğim; Ya şu an hava zaten aydınlıksa ve Hydra bizim zihinlerimizle oynuyorsa? Duygular konusunda güçlü olmakla zihin konusunda güçlü olmak aynı şey değildir. Beyin çabuk kandırılır." Stiles yeniden dolaba yumuldu ve bir pamuk çıkarıp hafifçe kaynatılmış Kurtboğan ile ıslattı.

Reflection // Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin