26. Bölüm

74 12 9
                                    

Suç ve Ceza:

Elinin altındaki tekli koltuğu uygun gördüğü yere iterken biraz durup soluklandı kıvırcık saçlı Beta.

Evini düzenlemeye başlayan Theo ile uğraşmaya gittiğinde pek müsait olmadığını görüp onu sinirlendirmeye zaman bulmak için işlerinde ona yardım etmeye çalışıyordu. Ağır eşyaları Theo ile birlikte taşıyıp salonu düzenledikten sonra yerde duran kitaplara baktı Isaac.

Bir tanesini yerden alıp bedenini koltuğa bıraktığında Theo elinde duran ikinci kitap kolisiyle içeri daldı.

"Suç ve Ceza hah? Güzel seçim. Neden kitapların kıyafetlerinden daha fazla?" Isaac elindeki kitabın altı çizili cümlelerine göz gezdirirken renklerin farklılığı ve sayfalardaki altı çizili cümlelerin fazlalığı sayesinde bu kitabın defalarca kez okunduğunu anlamış oldu.

Kendi içindeki sorgulamayı bu kitapla giderdiğini düşünüyordu.

Kişi için yaptıkları suç değilse, suç olmayan suçlar bir cezayı hak eder miydi? Suç neye göre ya da kime göre suçtu?

Suç eğer herkesçe suç sayılmıyor ise suçluların yargılandıkları şey neydi?

Isaac sayfalarını incelediği kitabı Theo'ya yakıştırmıştı. Tam da onun çelişkilerini anlatan bir kitap olduğunu düşünüyordu. Suçsuz bir suçluydu Theo.

Elindeki koliyi yere indiren Theo da Isaac'in yanına gelip kendisini attı koltuklardan birine.

"Kitaplarım kıyafetlerimden daha fazla çünkü kıyafetlerimin çoğu hâlâ arabamda duruyor." Isaac sorusunun cevabını merak etmiyordu artık.

"Suçlu olduğuna inanıyor musun Theo?" Isaac'in elindeki kitabı dalgın bakışlarıyla incelemesi Theo'nun dikkatinden kaçmamıştı, tabii ki böyle tepkiler beklemiyordu. Umursamaz görüntüsünün altında yatanlar Theo'da merak uyandırmıyor değildi.

"İnsanların suçlu olduğumu düşündükleri konu benim mecburiyetimdi. Komadaki birine uyuma demek gibi bir şey. Suçlu değilim ama belki de bir cezayı hak ediyorumdur."

"Ya suçlu sen değilsen? Ya suçlu bizsek? Olması beklenen şeyi, kişi kendisi yaptığında gurur duyar. Bir başkası yaptığında ise öfke... O tefeci ölmeliydi, Raskolnikov onu öldürmeseydi bunu zaten bir başkası yapacaktı. Zaten olacak bir şeyi engellemenin bir yolu yoktu ve olması gereken olduğunda kahraman ilan edilmesi gereken adam suçlu ilan edildi."

"Herkesin hayatını karartan tefeciyi öldürdüğünde herkes içten içe rahat edecekti ve Raskolnikov bir kahraman olacaktı. Fakat onun kahramanlığı suçsuz bir cana kıydığında sona erdi. Tefeciyi öldürüp herkesi ondan kurtardığında kahramandı, bir ödül gerekiyordu ve babasının yadigarını ondan tam da olması gerektiği gibi geri aldı. İşin içine tefecinin tam aksine melek gibi olan kız kardeşi girdiğinde onu da öldürdü ve bu bir suçtu. Cezayı hak etti." Isaac'in kabullenemeyen bir tavrı vardı. Kafasını iki yana salladı ve ayağa kalktı.

"Ortalamaya dönüş ne olacak? Hayatı aniden çok iyi bir hal almalıydı, tefeciden kurtuldu. Daha sonra o masum kızı da öldürmek zorunda kaldı ve bunun cezasını neredeyse aklını kaybedecek olmakla çekti. Ortalamaya dönüş yapması gerekiyordu ama hayatı her seferinde olması gerektiğinin aksine daha da kötüleşti. O bunu hak etmedi!" Isaac'in savunduğu kişi aslında kitabın baş karakteri değildi, içten içe kendisini de savunduğunu hissetmişti Theo.

Ortalamaya döndüğünü hissetmek istiyordu Isaac. Hayatı belki de şu an çok çekilmez durumdaydı ve o bunu gülerek geçiştirmeye çalışıyordu.

Reflection // Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin