Final: 3. Kısım

32 3 1
                                    

Sona geldik, çok tuhaf hissediyorum. Ben hiç böyle hayal etmemiştim... Ama yine de... İyi okumalar.

Yanlış El:

Yalpalıyorduk. Hayatımız her şekil değiştirdiğine ona ayak uydurmaya çalışırken alışana kadar yalpalıyorduk. Düşüyorduk, bazen hızlıca kalkıp giderken bazen kalkmamız çok uzun sürüyor, bazense hiç kalkamıyorduk.

Hayatının geri kalanını bir tümsek yüzünden sürünerek geçirenler vardı. Düşmemek için tümsek ile karşılaşmadan önce yere çöküp hiç yürümeden sürünmeyi tercih edenler vardı. Yaşamayı isteyenler vardı, canının yanmasından delicesine korkanlar vardı. Kendi refahı için, yaşamak için gözünün gördüğü herkesi harcayabilecek olanlar vardı. Tıpkı gözünü kırpmadan başkasının mutluluğu için canını verecekler olduğu gibi. Varlardı, buradalardı. Bizden birileriydiler, biz de onlardandık. Ne hayatını başkası için feda edenleri yargılayabilirdik ne de hayatı için başkasını feda edenleri. Yaşam başlı başına bir hayatta kalma oyunuydu zira ve her yol denenmeliydi, oyun bir tur daha devam etsin diye. Kötü dediklerimiz iyiydi kendi nezdinde, iyi dediklerimiz bir başkasının hikayesinde düşmanı oynuyordu. Sahnesinde bir başkasının da yeri olsun diye perdenin arkasına saklanan iyi miydi? Kendi hayatının sahnesinde başrolü üstlenmek isteyen kötü müydü? İyi ve kötü arasındaki ayrım bu kadar bulanıkken, yaşamak için çırpınan da yaşatmak için çırpınan kadar haklıdır yaptıklarında. İkisi de kötüdür, ikisi de iyi. Ve ikisi de kahramandır, ikisi de düşman.

Su.
Havuz.
Çaresizlik.
Korku.

Suyu dizlerine kadar ulaşan bir havuzun içindeydi Rocky. Annesini bekliyordu yarım bıraktığı işi tamamlaması için. Yaşamak için öldürecek olan kız, ölmeyi bekliyordu.

Yenilgiyi hissetti iliklerine kadar, ölümü hissetti. Korku, titreyen bedeninde kol geziyordu. Oysa bastırmayı öğrenmişti, cesur olduğunu sanmıştı. Kahramanlık yapmıştı, kendisine cesur demeleri için yeterli değil miydi?

Başkası onun için 'cesur bir kahramandı' desin diye miydi bunca acı? Bir başkası yaşasın diye miydi? Unutulur muydu? Unutulsun diye miydi bunca çaba?

Esamesi okunmasın diye mi atmıştı kendisini ölümün kollarına?

Sahi, neden izin vermemişti kaderin tecelli etmesine? Neden ölen Lydia değil Rocky olmuştu?

Rocky ölmüş müydü?

Kalbi hüzünle dalgalandı, Rocky değil asıl ismi yazacaktı değil mi mezar taşında? Tabii bir mezarı olursa...

Rocky'i daha çok sevmişti. Roxanne bir hiçti, Rachel ise bir mağlup. Rocky güçlüydü. Ölmemek için ağlayarak yalvaran bir kız ne kadar güçlüyse, o kadar güçlüydü.

Üşüyordu. Ölmek böyle mi hissettiriyordu? Ölünce yetişkin halleri mi karşılıyordu kahramanlık yaparak ölen çocukları?

Siyah kıyafetlerin içinde, kendisine buruk bir gülümsemeyle bakıyordu. O yaratık olamayacak kadar Rocky idi kız, büyümüştü. Kırılmıştı.

Kusurlarını gizlemek için bürünmüştü siyahlara, lekeleri görünmesin diye. Ve Rocky bunu hissetmişti, sanki yaşasa neye dönüşeceğini biliyormuş gibi. Ölmüş müydü gerçekten?

Su yavaş yavaş dizlerinden yukarı çıkmaya başladı. Rocky annesinin gelmesinden korktu tekrar, o yaşta takılı kalmıştı, oradan sonrası silinmişti. Aynı korku, aynı vazgeçiş. Kaç kere ölebilirdi?

Reflection // Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin