Multimedya: Rocky, Theo, Stiles, Nolan, Malia, Felix ve Liam
Duygu Kapanı:
Dün gece gereğinden fazla içip eve geldiği gibi sızan Rocky için sabah erkenden kalkıp okula gitmek pek de güzel bir seçenek değildi. Özellikle de yanında Felix, Eliza, Nolan ve Alec gibi bela mıknatısı dört tane canlı varken hiç uygun değildi bu akşamdan kalma haller.
Gelir gelmez, Eliza ikisi için voleybol takımının seçmelerine kayıt yaptırdığını söylemişti ve bu; Rocky için günün ilk kötü haberiydi.
Liam'ın Vandalizm olayı bu akşamdı, bu yüzden daha fazla kalabalık olmaması için antrenmanı bir an önce bitirmeye çalışıyorlardı. Rocky, Eliza, Nolan, Alec ve Felix'in neredeyse tüm dersleri aynıydı ve bu onlar için iyi bir şeydi genel olarak.
Rocky ve Eliza seyirci koltuklarında oturup sahadakilerin yaptığı antrenmanı seyrederken her şey gayet güzel gidiyordu.
Ta ki Felix'in kafasına doğru fırlayan lakros sopası tüm olayı bozana kadar.
"Kafam kaldı orada, kafamı da getirin." Felix'i yerde sürükleyerek Rocky ve Eliza'nın yanına bırakan Alec'e gözlerini dikti Eliza.
"Kurt adam değil misin sen? Taşırsın onu, git revire götür."
"Onu kim? Ben tanıyor muyum?" Felix gözlerini etraftaki sesleri takip etmek istediği için hareketlendirdi. Sorun şuydu ki; sesler gözlerle takip edilemezdi. Ama Felix şu an bunu düşünecek kadar iyi değildi.
"Sen onu musun? Evet evet, sensin!" önündeki direği göstermeye çalışıyordu yana doğru kayan elleriyle.
"Tamam, ben sorunu çözeceğim!" elindeki dondurma ile Felix'in yanına gelen Nolan, dondurmayı Felix'in kafasına bastırdı.
"Ciddi misin?" Alec'in iğneleyen bakışlarına aldırış etmedi Nolan.
"Onun acısını alabilir misin?" Alec kafasını iki yana salladı olumsuz anlamda.
"Ben hâlâ o konularda pek iyi değilim."
"Hangi konuda iyisin ki sen?" Nolan'ın öfke dolu sesini duyduğunda hafifçe gülümsedi Alec.
"Senin kötü olduğun her konuda. En başta da insan olmak konusunda..." Nolan alayla gülüp Alec'in kulağına yaklaştı.
"Bunu bana kontrolünü kaybettiğinde sivri dişleri ve pençeleri çıkan bir kurt adam mı söylüyor?" Rocky'nin gözleri Nolan ve Alec arasında gidip gelirken Alec'in yüz ifadesinden anlamıştı küçük Beta'nın onu laflarıyla tokatlayacağını.
"Parlayan sarı gözleri unuttun Nolan. Oysa senin ilgi alanın değil miydi, kıçını kurtarmak için öldürmeye çalıştığın yaratıklar? Beni iyi tanıman gerekirdi. Monroe, küçük avcısına kurt adamlardan yeterince bahsetmedi mi? Üzüldüm..." Nolan çenesini sıkıp dondurmayı parmaklarının arasında sıkınca parçalanan külahtan akan dondurmayı kendinden geçmiş gibi yalayan Felix'e döndü bakışlar.
"Ben tek boynuzlu atların kralıyım. Oh, bakın! Boynuzum eriyor."
Kapalı gözlerinin üstünden akan dondurmayı dilini uzatabildiği kadar yalayıp kafasını dik tutmakta zorluk çeken Felix, Alec ve Nolan ikilisinin arasındaki gerginliğin kurbanı gibiydi bir nevi.
"Alec sen harikasın, biliyorsun değil mi? Seni seviyorum!" Alec sırıtıp Felix'in uzanmasını sağladı ve kendisine sert bir şekilde verilen ıslak mendile baktı.
"Kurt adam olmasaydım elimi kırabilirdin Eliza. Güzel bir potansiyel." Eliza gözlerini devirip oralı olmayınca Alec'in yüzündeki gülümseme yavaşça soldu ve hayal kırıklığı aldı yerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reflection // Teen Wolf
FanfictionAynalar, aynadakiler, avcılar ve savaşçılar... Beacon Hills yine formunda! Aynalar kontrolden çıktı ve dünya yaşanılmaz bir hal aldı! Beacon Hills, kahramanlarına ihtiyaç duyuyor ve birilerinin geri dönmesi gerekiyor! Törpülenmesi gereken sivri diş...