22. Bölüm

90 11 72
                                    

Oy ve yorum dilensem nasıl olur? Dubai'de dilencilik yapmadan önce bana da antrenman olur hem. İyi okumalar!

Uyarı:

Herkesin artık evlerine çekilip yataklarında uyukladıkları pek de erken olmayan bir saatte gözlerini araladı Lydia, çalan telefonu ile.

Yatağında doğrulup yanına baktı. Rocky korkmadan uyusun diye birlikte uyuyacaklardı. Rocky en son yanında çoktan uykuya dalmıştı. Kaşlarını çatıp birkaç saniye bekledi ve telefonunu kulağına dayadı aramayı kabul edip.

"Stiles, orada durumlar nasıl?" Lydia gözlerini ovalayıp ayağa kalktı ve odasındaki tuvaletin kapısına vurdu birkaç kez hafifçe. Ses gelmeyince kapıyı açıp içeri baktı. Rocky orada değildi.

"Theo iyi, Hydra'nın pençelerinin yapısı farklı olunca Theo'nun aldığı darbenin iyileşme hızı da zayıflamış, zehrin etkisi işte. Deaton bir iğne yaptı, iyileşip şerefsizlik yapmaya başladı hemen. Şimdiye kadar beş kez beni sinir krizine soktu. Neredeyse gözüne neşter sokacaktım!" Lydia istemsizce gülüp onun görmeyeceğini bilse de kafasını salladı.

"Sen nasılsın? Bugün yorulmuş olmalısın. Rocky ile uğraşmak zordur." Lydia merdivenlerden inerken etrafa bakınıyordu.

"Bulabilirsem uğraşacağım..."

"Ne?"

Lydia telefonu kulağından ayırmadan alt kattaki odalara baktı. Kimse yoktu görünürde. Annesinin bugün işi çıktığı için ev boştu ve ona yaşananları anlatma zahmetinden kurtarmıştı bu durum Lydia'yı.

"Rocky ile birlikte uyuyorduk ve şimdi yok. Uyurgezer miydi?" Stiles derin bir nefes aldı, öteki uçtan duyulan hırıltı Lydia'yı germişti.

"Oraya geliyorum, eğer evde değilse fazla uzağa gitmemiştir. En fazla bir köşede cesedini buluruz." Lydia gözlerini açabildiği kadar açtı.

"Stiles!"

"Tamam tamam, sustum." Lydia en sonunda mutfağa doğru ilerlemeye başladı, telefon hâlâ açıktı.

Mutfağa girdiğinde masanın üzerine koyduğu deftere çizdiği resmi, kırmızı kalem ile renklendiren Rocky'i görünce vücudunu saran rahatlamayla derin bir nefes aldı Lydia. Her yer kalem doluydu.

"O burada Stiles." Stiles'ı dinlediğinde mırıltılarla onu onayladığını duydu ve Stiles devam etti.

"Bu yine de gelmeme engel değil. Ben artık bir anneyim." Lydia dudaklarını birbirine batırıp yüzünü buruşturup gözlerini kapatırken.

'Hamile olanın ben olduğumu bebek doğdunda mı anlayacak?'

Lydia telefonu Stiles'ın yüzüne kapatıp yavaşça masaya indirdi. Rocky çizimi renklendirmeye öyle bir dalmıştı ki ani bir hareket yapıp onu korkutmak istemiyordu.

Yavaşça onun yanına yaklaşıp şarkı söyler gibi güzel bir tonlamayla Rocky'e seslendi elini omzuna koyarak.

"Çizim yapmak için biraz geç olmadı mı? Uykun olmadığını söyleseydin birlikte film izleyebilirdik." Lydia yüzündeki gülümsemeyle ondan bir karşılık beklediğinde, kesinlikle görmeyi istediği şey Rocky'nin morarmış göz altları ve kızarmış gözleri ile kendisine boş bakışlar atması değildi.

Lydia yüzünde bozulmaya başlayan gülümsemeyi toparlamaya çalışmıştı ama ne kadar başarılı olduğunu bilmiyordu.

"Güzel bir kızın var Lydia. Sana çok benziyor." Lydia artık gülümsemeyi bırakmış ve ona korkuyla bakmaya başlamıştı.

Reflection // Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin