Sona geliyoruz... Son birkaç bölüm kaldı. Oy verip yorum yaparsanız diyabet perisi geceleri yastığınızın altına çikolatalı kek koyuyormuş bu arada, öyle duydum ben. Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar!
Masalın Sonu:
"Ve sonra Brett korkup arkama saklandı ama ben onun kadar ürkek olmadığım için onu o canavarlardan kurtardım. O ise hâlâ küçük bir çocuk gibi ağlamaya devam ediyordu. Ne acınası ama... Değil mi sarışın?" bir kahraman edasıyla başından geçenleri tamamen değiştirerek yanındakilere anlatan Rocky, yumruk yaptığı elini çenesine yaslayarak kendisini sıkıldığını belli eden bakışlarla izleyen Brett'in omzuna vurdu.
Araştırmaları gereken farklı şeyler olduğu için hemen hemen herkes gitmişti, az önce adım atılacak yer bulamayanlar şimdi evin içinde rahatlıkla gezebiliyorlardı.
"Ah, evet. Tamamen böyle oldu." olayların bu şekilde gelişmediğini kanıtlamak için çaba göstermedi Brett. Umursamaz tavırlar sergiliyordu, Rocky'nin attığı palavralardan yakasını kurtaramayacağını anlayalı çok olmuştu bu yüzden efor sarf etmeye gerek duymaması doğaldı.
"Bir aksiyon filminin ana karakteri gibi davrandığını anlattığın her saniyeyi atlayacağım. Fakat sana bir tavsiye, olayları anlatırken bu kadar abartma. Dürüst ol. Benim gibi!" Derek kaşlarını kaldırıp bunu söyleyen Stiles'a doğru eğildi. Stiles neden öyle baktığını anlamayıp masumca omuzlarını silkti.
"Ne?"
"Hey, buraya odaklanın. Elimizde henüz tam formuna geçiş yapmamış bir Hydra, aynaları kullanabilen güçlü bir ruh ve iç içe geçmiş boyutlar var. Hepsinden aynı anda kurtulmanın bir yolu olduğunu sanmıyorum o yüzden hepsini sırayla halletmemiz gerekiyor." Scott dikkatleri üstüne topladıktan sonra gözlerini arkadaşlarının üstünde gezdirdi. Gözleri Rocky'nin yüzü ile buluştuğunda, kızın; etrafındakilere pek de hoş olmayan bakışlar attığını görünce nedenini anlamasa da sesini çıkarmadı. Rocky bir süre sonra kendisini izleyen gözleri fark edip Scott'a döndü. Diğerlerine bakarken takındığı tavırdan eser yoktu şimdi. Az öncekinin aksine öyle bir sıcaklıkla bakıyordu ki Scott gülmeden edemedi. Parmağının ucuyla Rocky'nin burnuna hafifçe vurdu ve yeniden önüne döndü.
Scott'ın aksine Rocky'nin bakışları Theo'nun gerilmesine sebep olmuştu. Onu tanıdığı günden beri fark ettiği şeylerden biri de kızın ters ters baktığı herkesin mutlaka hoş olmayan şeyler yaptığıydı. Başta sadece tesadüf olduğunu düşünse de artık Rocky'nin kahin olduğunu biliyordu ve bu onu huzursuz ediyordu. Rocky onlarda kötü bir şey sezmişti ve bir açıklarını arıyordu. Şu durumda daha önceki vakalara güvenerek Rocky'in hareketlerini desteklemesi gerekiyordu ama bir yandan onu durduran bir şey vardı.
Ya Rocky sadece yaşadıklarının etkisiyle hislerini karıştırıyorsa? Yapacakları en ufak hata belki de birilerinin hayatına mâl olacaktı. Bu riski göze alabilir miydi? Öte yandan Rocky şimdiye kadar neredeyse hiç yanılmamıştı. Yanıldığı olmuştu elbette ama o istisnalar da Theo yüzünden gerçekleşmişti. Kızın Theo'ya olan sonsuz güveni hata yapmasına sebep olmuştu. O hâlde tedbirli olmakta fayda vardı. Öylece Rocky'nin bakışlarına göre hareket etmeyecekti ama onlara da güvenmeyecekti.
"Ben acıktım. Çikolatalı kek hiç de fena olmazdı. Ve bir de portakal suyu ve... Aklıma başka bir şey gelmedi. Liam'ın omleti dışında her şeyi yiyebilirim." Rocky huysuzlanınca Theo başıyla mutfağı işaret etti ve önden yürümeye başladı. İlerlerken açık kalmış kapıdan içeri bakana kadar her şey iyiye gidiyordu.
Felix'i gördü. Kanlar içinde rastgele uzatıldığı kanepede boylu boyunca yatarken bir ölüden farksızdı. Boyut değiştirirken kendi ölümünü defalarca kez izlemişti ve her saniyesi yeniden canlanıyordu, yeniden ölüyormuş gibi hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reflection // Teen Wolf
FanfictionAynalar, aynadakiler, avcılar ve savaşçılar... Beacon Hills yine formunda! Aynalar kontrolden çıktı ve dünya yaşanılmaz bir hal aldı! Beacon Hills, kahramanlarına ihtiyaç duyuyor ve birilerinin geri dönmesi gerekiyor! Törpülenmesi gereken sivri diş...