Yanılgı:
Küfür ettiği için müdürün odasına gönderilen Rocky küçük bir uyarıyla sınıfına geri döndüğünde Nolan ve Eliza'nın yanındaki yerine geri oturmuştu.
"Ceza aldın mı? Okuldan sonra seninle birlikte bekleyebiliriz. Değil mi Eliza?" Eliza kafasını sallayıp yüzünü buruşturan Rocky'e baktı.
"Bu ceza almadığın anlamına mı geliyor, bizi istemediğin anlamına mı?" Nolan Eliza'ya bakıp Rocky'nin yüz ifadesini tercüme etti.
"İkisi de."
"Ne oldu da küfür ettin? Yani, sonuçta ne kadar sıkılsan da ona küfür etmene gerek yoktu." sınıfta fısıldaşarak konuşan Nolan'a döndü. Belki de anlatabilirdi ona. Sonuçta bu işlere iyi kötü dahil olmuştu. Yine de anlayacak kadar akıllı olduğunu düşünmüyordu. Kendisinin de anlamıyor olması onu aptal yapar mıydı? Yapmamasını diledi.
Nolan'a doğru yaklaştı. Doğaüstü şeyleri biliyordu. Doğaüstü şeyleri biliyordu... Yap gitsin!
"Dün kendimi kötü hissettiğimi söylediğimde ormana gittim. Orada garip şeyler gördüm. Ya da görmedim, bilmiyorum. Demek istediğim; bazen başıma bir ağrı giriyor ve gözümün önündeki tüm insanlar kayboluyor. Yaşanan şeyleri görüyorum. Eskiden yaşanan ve benim bilmediğim şeyleri. Bilmediğim, görmediğim kişileri ve yerleri görüyorum. İnsanlar... Bazıları ölü." kendisine boş boş bakan ikiliye gözlerini devirdi. Buraya "Ölü insanlar görüyorum." repliği çok iyi giderdi ama bu espriyi yapmayacaktı, ciddi olduğunu göstermeliydi.
"Dalga geçmiyorum." Eliza gür bir kahkahanın önüne -elini ağzına koyarak- geçti. Nolan ise ona inanıyordu. Birkaç ay öncesine kadar kurt adam avlıyordu!
"Ne gibi şeyler? Ya da kimleri görüyorsun?"
Rocky kısa bir süreliğine sınıftakileri kontrol etti.
"Allison'ı gördüm. Brett'i gördüm. Bir de kimlerin bu doğaüstü saçmalığna nasıl başladıklarını gördüm. Scott'ın ısırılması gibi." Nolan dudaklarını yalayıp kendilerini artık ciddiyetle dinlemeye başlayan Eliza'ya döndü.
"Bütün bu dediklerinin normal olmadığına eminim. Peki gerçek mi?" Rocky gözlerini devirip devam etti. Eliza'yı yokmuş gibi düşünecekti.
"Derste yine aynısı oldu. Ama bu kez farklıydı. Kimya öğretmenini gördüm. Bir canavar gibiydi. Dişleri kanlı, gözleri mor... Korkunçtu." Nolan yutkunup sırtını sandalyeye yasladı ve dudaklarının içini kemirdi.
"O sadece yaşlı bir adam Rachel. Sıkıcı olması onun bir canavar olmadığı gerçeğini değiştirmez." Rocky, Eliza'nın kafasına vurdu.
"Cooper, ikinci kez müdürün odasına gittiğinde seni ilk seferinde yaptığı gibi anlayışla karşılayacağını sanmam. Bu son ikazım olsun."
'Nasıl olsa eli kanlı bir katilsin. 'Son ikazım olsun' demek senin için yapılması kolay bir şey.'
"Peki, Bay Cox."
Nolan derin bir nefes aldı ve öne doğru eğildi.
"Theo bugün seni aynı saatte mi alacak?" Rocky dudaklarını büzdü. Bu bilmiyorum demekti.
"Okuldan sonra lakros antrenmanı var. Anladığım kadarıyla öğrencileriyle samimi olmak için orada olacaktır. Sınıfın yarısı orada olacak. Orada onu dönüştürmeye çalışırız." Rocky kafasını sallayıp kalemi parmaklarının arasında çevirdi. Mantıklı değildi, birçok kişi yaralanabilirdi ama Rocky oradan sıyrılmakta zorlanmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reflection // Teen Wolf
FanfictionAynalar, aynadakiler, avcılar ve savaşçılar... Beacon Hills yine formunda! Aynalar kontrolden çıktı ve dünya yaşanılmaz bir hal aldı! Beacon Hills, kahramanlarına ihtiyaç duyuyor ve birilerinin geri dönmesi gerekiyor! Törpülenmesi gereken sivri diş...