Reflection // Teen Wolf

42. Bölüm

Doğum günü kızı geldi, dünyaya zuhur edişimin 19. yıldönümünü sevgiyle kucaklıyor, doğum günü hediyesi olarak sizden bol bol yorum istiyorum. İyi okumalar!

Geçmişin ve Geleceğin Kraliçesi:

"Belki de aynanın niteliği de önemlidir. Hangi aynayı kullanmamız gerektiği hakkında hiçbir fikrinin olmadığını söyleme, her zaman bir şeyler bulursun."

"Kendi kanımda boğularak ayrıldığım dünyaya geri dönmeye çalışırken bulamam!"

Rocky'nin cırtlak çıkan sesine göz devirip önündeki kırık aynaya bakarken etrafındakilerin tuhaflayan bakışlarını gördü ve sesini alçalttı Theo.

"En azından dene."

"Deneyeceğim zaten ama ondan önce bana nerede olduğunu söyle. Scott'ın yanına hemen gitmen gerekiyor."

"Biliyorum biliyorum. Son üç kilometre boyunca aynı şeyi söyledin zaten."

"Aptal arabanın bozulması benim suçum değil! Yürürken benimle konuşmaya çalışan sensin. Ben bekleyebilirim."  Theo sanki o görüyormuş gibi kaşlarını alayla kaldırdı, Rocky ise onu yanıltmadı ve söylenmeye başladı.

"Kaşlarını indir! Sinir bozucu göründüğüne eminim." Theo adımlarını biraz daha hızlandırdı. Scott'ın evine çok yaklaşmıştı.

"Buraya geri döndüğünde büyük bir alışverişe çıkmamız gerekiyor. Isaac tüm stoğunu yok etti. Bir sürü çikolatalı kek ve-"

"Theo, ya o alışverişi hiç yapamazsak? Yani demek istediğim, ya geri dönemezsem? O zaman çikolatalı keklerini paylaşması için yeni bir Rocky arar mısın?"  Theo'nun adımları yavaşladı, elindekini daha sıkı tutmaya başladı. Parmak uçlarına kadar gerildi ve saçlarının her teli bu düşünce ile titredi.

"Bunu, bir gün senin için gerçekten hiç umut kalmadığında göreceğiz. Ama o zamana kadar benimle kalman için her yolu deneyeceğim. Ne olursa olsun. Şimdi saçma sapan senaryolar üretmeyi bırak ve anlatmaya başla. Scott'ın evinin önündeyim." az önce hissettiklerinin etkisiyle fark etmeden hızını artırmış, 30 dakikalık yolu 13 dakikada tamamlayarak kendi rekorunu kırmıştı.

Scott kapıyı açar açmaz Theo içeri daldı ve Scott'a döndü. "Ne kadar zamanımız var bilmiyorum ama Rocky ile bağlantıya geçmenin bir yolunu buldum ve sana her şeyi anlatmak için acele etmesi gerekiyor. Sorgulama ve dinle." Scott şaşkındı ama sessizce kafasını salladı, Theo Scott'ın kolunu tutup bilekliğe dokunmasını sağladıktan sonra duyup duymadığından emin olmaya çalıştı. Duyuyor gibi görünüyordu... Ses sanki bileklikten değil de kafasının içinden geliyormuş gibi hissediyordu.

"Felix onu serbest bıraktığında kendine bir beden ararken çoklu evrenlere açılan kapılar buldu ve bir şekilde geçmişe gitti. Orada ne buldu bilmiyorum ama ölümünden büyük vicdan azabı duyulan cesetleri kullanarak içinde olduğunuz boyuttan istediğini almaya çalışıyor. Her ceset onun için açılan bir kapı demek ve muhtemelen bizden önce bir sürü ceset kullandı. Eğer boyutlar birbirine karışırsa hiçbir canlı bu kaosu kaldıramaz. Bu her şeyin sonu olur. Bana bir söz vermelisin Scott. Eğer zorunda kalırsan herkesi gözden çıkarmak pahasına da olsa beni kurtar... Burada kalmak istemiyorum... Çok korkutucu..." Theo'nun korku dolu bakışları Scott'ı buldu. İki çift göz birbirine bakarken Scott yutkundu ve hafifçe uzaklaştı bileklikten.

"Scott? Scott, beni duyabiliyor musun?"  Scott kafasını salladı ama onun görmediğini hatırlayınca sesli bir şekilde dile getirdi.

"Evet, evet duyuyorum."