8. Bölüm

122 17 75
                                    

Multimedya: Rocky ve Eliza.
Eliza çok hoşuma gidiyor ya... Aşırı ponçik, yerim.

Oy ve yorum istiyorum, aksi takdirde dıkşın dıkşınlarım sizi, fıçık fıçıklayabilirim de... İyi okumalar! Umarım beğenirsiniz :)

Mor Gözlü Ucube:

Rocky, Nolan ve Eliza, kendilerine doğru gelen yaratıkla birlikte geri geri adımlamaya başladılar.

"Bak, eğer bize saldırırsan Liam'ı sinirlendirip üstüne salarım. Theo'dan bahsetmiyorum bile, seni bakışlarıyla öldürür! Sıkıyorsa gelmeyi dene!" Nolan ve Eliza'nın onaylamayan bakışlarının altında ellerini yumruk yapıp aniden gelen bir cesaretle zıplamaya başladı, eğer ona doğru gelirse kesinlikle yere düşmekle kalmayacaktı...

Karşısındaki yaratık onlara doğru kükreyerek gelince Rocky arkasına döndü ve Nolan ile Eliza'yı sırtından iterek ilerlemeye başladı.

"Şimdi değil, şimdi değil! Hiç değilse kaçmamıza izin ver!" birlikte okulun üst katlarına doğru koşarlarken yeniden bağırdı Rocky.

"Sakin olun, aşağıda üç tane kurt adam var, bizi mutlaka kurtarmaya gelirler. Theo da gelir. Her şekilde kurtuluruz."

Nolan koşarken arkasına baktı ve yeniden önüne döndü. "Theo'nun geleceğini nereden biliyorsun? Umrunda olmadığını söyledi. Sana yardım etmeyecek!"

Nefes nefese kalmışlardı Eliza ve Rocky. Nolan her ne kadar alışkın da olsa çalışmanın verdiği yorgunluk vardı üstünde.

"Gelir, geleceğinden eminim. Onun olayı; yardım etmeyeceğini söylediği herkesin yardımına koşmak, tabii ki gelecek!Tanrım, sanırım az önce akciğerlerimden birini merdivenlerden aşağı düşürdüm!"

Nolan, laboratuvarın kapısındayken bir anlık ayağı kaydı ve geri dönüp kızları laboratuvara sokup kapıyı kilitledi.

"Eşyaları kapıya yığalım! Kapıyı açamasın, hiç değilse Liam gelene kadar." Rocky ve Eliza onu onaylayıp ne buldularsa el birliğiyle kapının önüne ittiler Nolan kapıyı tutuyorken.

Son ağır eşyayı da kapının önüne koyduklarında kan ter içinde kalan Eliza yere çöktü.

Kafasını ellerinin arasına alıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığında Nolan yanına çöktü. Rocky ise 'ne yapıyor bu aptal' der gibi bakıp durumu kavramaya çalışıyordu.

"Ölmek istemiyorum, yeni bir hayata başlayacaktım! Hayatıma son vermek istemiyorum, canlı canlı yenmek istemiyorum! Biri beni kurtarsın!" Nolan yavaşça onun omuzlarını okşayıp gülümsedi.

"Cidden mi? Kriz geçirmenin sırası mı?" Nolan Rocky'e atabileceği en sert bakışı atıp Rocky'nin gözlerini devirmesine sebep oldu. Kızı sakinleştirmek için sesini olabildiğince yumuşattı.

"Buradan çıktığımızda yeni hayatına başlayacaksın zaten. Her şey iyi olacak. Şu an sadece ufak bir tehlikeyle baş etmek zorundayız ve sonra her şey düzelecek. Güven bana." Eliza burnunu çekip Nolan gibi gülümsemeye çalıştı.

"Ah evet, ufak bir tehlike dediği de iki metrelik, dişlerinden kan damlayan mor gözlü bir yaratık ve kesinlikle insana benzemiyor. Kesinlikle her şey iyi olacak!" Nolan kendisine ters ters bakmaya başladığında Eliza'nın hıçkırıkları daha da arttı.

"Tamam tamam, hadi kalk yok bir şey."

'Bu dediğine sen inanıyor musun Rocky? Ah lanet olası Liam, yine nerelerdesin?'

Reflection // Teen WolfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin