Asel'den
-"Baba...” karşımdaydı işte. Yıllardır görmediğim babam. Bizi bırakıp giden adam. Yaşlanmıştı ama saçlarının şekli aynıydı. Geriye doğru taramış ve uç kısmındaki kıvırcıkları düzeltmemişti yine. Üzerinde beyaz, dar bir gömlek. Ütüsü oldukça bozuktu.
-"Defol git şuradan.” Diye bağırdı annem.
-"Çirkefleşme. Sana değil kızıma geldim.” Ödül birkaç adım uzaklaştı babamdan.
-"Bir kızın olduğu yeni mi aklına geldi?”
-"Anne sakin ol. Görsün gitsin işte. Sinirlenmene değmez. Ne takıyorsun?” ben de takıyorum aslında. Umurumda değil gibi davransam da canımı çok yakıyor. Hiçbir şey olmamış gibi karşımda sırıtması o kadar ağrıma gidiyor ki.
Ödül'e baktı babam. Elindeki güneş gözlüğüyle Ödül'ü gösterdi. “Bu kim, ne iş?”
-"Seni ilgilendirmez.” Dedi annem.
-"Sen sus be kadın. Sana mı sordum?”
-"Bana bak!” annem sinirle ilerledi.
-"He bakıyorum ne olmuş?” küstah küstah konuşuyor ya hakim olamıyorum kendime. Sakin olmalıyım. Nefes alıp verdim.
-"Ödül güvenliği çağır. Ben bu adamı burada istemiyorum.” Deyince babam şaşkınlıkla kaldı karşımda. Dik dik baktım babama, nefretle. Öyle boynuna atlayacak da değilim. Nefesindeki alkol geldi burnuma. Midemi bulandırdı. Bazı şeyler hiç değişmez derler. Babamın iğrençliği de aynı kalmış.
-"Dur dur dur.” Eliyle Ödül’e işaret etti. Bana bakmayı sürdürdü. “Ben kendim giderim. Küçük kızım için o kadar yol geldim. Biraz da olsa görmek hakkım.” Hâlâ yüzüme bakabiliyor ya inanmıyorum. Bana odaklandı iyice.
-"Senin Asel'in üzerinde bir gram bile hakkın yok.” Annemi dinlemedi.
Yanıma geldi. Saçıma elini atacakken kendimi geri çektim. “Dokunma bana! İstemiyorum.” Eli havada kaldı.
-"Bu kadar mı nefret ediyorsun babandan? Sen benim canımsın. Bak ben sana ne aldım?” cebinden bir paket şekerleme çıkardı. Küçükken çok sevdiğim şekerlemeler. Annem çok yememe izin vermezdi. Babam alır, gizli gizli yedirirdi bana. Gittiğinden beri ağzıma bile sürmediğim şekerlemeleri şu an bana uzatıyor. Aldım elinden. Pakete uzun bir süre baktım. Gülmeye başladım. Babam da güldü benimle. Şekerleme paketini olduğu gibi çöpe kovasına fırlattım. Şimdi de buna gül.
İçimdeki öfke taştı. "Küçük kızın büyüdü baba. Artık bunlara kanmıyor. Şimdi rahat bırak bizi. Biz sensiz daha iyiyiz.” Yüzü değişti babamın. Kaşları çatıldı.
-"Kızım.” Elimi tutmaya çalıştı.
-“Bu kadar kolay değil. Bir şekerlemeyle çözülecek kadar kolay değil. Kalp kırmak kadar kolay değil. İstediğin zaman gelip istediğin zaman gidemezsin. Hayatımızı daha fazla mahvedemezsin.” Ona bağırdıkça kendime kızdım. Sinirden nefes alamaz bir hale geldim. Ama ne olursa olsun ağlamayacağım. Akıtacağım bir damla gözyaşım kadar bile kıymetli değilsin benim için.
Eli yan tarafa düştü. Bir şey diyemeden arkasına döndü, omuzlarını düşürdü. Nihayet gidiyor. Ödül’ün önünde durdu. “Sen de kimsin, ne duruyorsun burada?” Taktı kafaya ya. Ödül'ün bakışları sertleşti.
-"Tanıştırayım sevgili babacım. Sevgilim!” dedim zevkle.
Bana sinirle baktı. Kaşlarını çattı. “Böyle bir ilişkiye izin vermem.”
-"Senden izin isteyen olmadı.”
-"Sen kim oluyorsun da izin hakkın olduğunu düşünüyorsun iskele babası.” Annem bağırdı ve elindeki su şişesini hızla fırlattı babama. Babam eliyle savuşturdu şişeyi. Kadın çileden çıktı artık. Bundan sonrası annemin şovu. Sahne sizin Canan sultan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'sı (G×G) (Tamamlandı)
RomanceSana hislerimden bahsedemem ama biraz Aşk'sı... Homofobikseniz veya bu tür hikayelerden hoşlanmıyorsanız lütfen okumaya devam etmeyin. Başlangıç tarihi: 28.11.2020 Bitiş tarihi: 01.04.2021