Asel'den
-"Şey ne kadar yolumuz kaldı?”
Ödül endişe ile baktı yüzüme. “Rahatsızlandın mı?”
-"Birazcık acıktım sevgilim.” Çok acıktım ya çok.
-"Kıyamam ki arkada bir şeyler hazırlayayım hemen sana.”
-"Yok durmayalım. Dediğin yerde yeriz. Sonra yiyemem.” Bu da yalan, yerim aslında. Ama keyfini tam çıkaramam.
-"Peki. Çok acıkırsan söyle hayatım.”
-"Söylerim.”
Fotoğraf makinasını aldım. Çekildiklerimizi inceledim. Annemi, İmge’yi aradım derken Manisa-Akhisar'a geldik. Park etti Ödül. Küçük bir lokantaya girdik. İçeride dayılar ve biz varız. Bir kenara oturduk. Ödül’e güveniyorum da burası değişik. Önümüze mönüler geldi. Açmadan yüzüme baktı.
-"Hayatım burada pideli kelle paça meşhurmuş. Başka bir şey de seçebiliriz.” Elindeki mönüyü gösterdi. “Beğenmezsen yan taraftaki köfteci de iyi diyorlar.”
-"Ben sana uyarım hiç sorun değil. Dediğinden olsun.” Mönüleri getiren adamın nerede olduğuna baktı. Adam Ödül’ün bakışlarını görünce hemen yanımıza geldi.
-"2 tane pideli kelle paça alabilir miyiz?” kibarlığına bakar mısınız ya. Esnaf lokantası gibi bir yerdeyiz. Dayı bize iki kelle paça ışınla diye bağırıyorlar. Şey gibi değil mi Ödül?
-"Güzel seçim. İçecek bir şey?”
-"Ben istemiyorum.” Bana baktı. “Sen istiyor musun?” başımı olumsuz olarak salladım. “İçecek olmasın.”
-"Hemen geliyor.” Adam giderken bağırdı. “Ablalara 2 kelle paça.” Güldük Ödül ile. Yalnız servis hızlı. Hemen geldi yemeğimiz. Bir çatal aldım. Aman tanrım. Ben bundan bir tane daha yerim. Yesem ayıp olur mu acaba? Ama çok güzel. Nazik nazik de yemeye çalışıyorum, olmuyor. Sıcak olmasına rağmen olmuyor. Ödül'den bayağı önce bitirince bana bakıp gülümsedi.
-“Bir tane daha yer misin sevgilim?” başımı salladım. Adama baktı. “Bir tane daha alabilir miyiz?”
-"Hay hay. Hemen geliyor.” Önümdeki tabağı aldı adam. “Bir kelle paça gönder.” Yalnız dayılar falan dedim de keyifli burası ha. Ben bir de veteriner olacağım ya. İmge de dalga geçiyor hep hastalarını yiyor diye. Mesela vejetaryen olmayı denedim. 1 gün sürdü. O da annem sucuk yapana kadar. Yemeğimi beklerken Ödül yemeğini ortaya koydu.
-"Yok yok hayatım ben onu da bitiririm.”
-"Bitir.” Yaa ben seni yerim. Harbiden zombi gibiyim ya.
-"Ya sen beni kelle paçacıya zombiyim diye mi getirdin?”
-"Ne?” önce şaşırdı. Sonra kahkaha atmaya başladı.
-"Gerçekten. Ben bunları seviyorum. Zombi gibiyim.” Daha da güldü Ödül. Gerçekler yüzüme pat diye çarptı be. Sevgilimde nasıl bir gözlem yeteneği varmış öyle.
-"Zombiler beyin yiyor hayatım.”
-"Aa yok onu yemem. Kıvırcık zombi de hoşuma gitti itiraf edeyim.” Gülümsemesi tebessüme dönüştü. Elini yanağımda gezdirdi.
-"Ben seni her halinle severim. Ama her şeyin en güzeli senin olsun isterim.”
-"Zaten her şeyin en güzeli benim.” Yanağımdaki eline bastırdım. O benimdi ve benim ondan başka bir şeye ihtiyacım yoktu.
Yemeğimi getirdi adam. “Seninki soğudu sen de bundan ye diye ortaya koydum.” Gülümsedi sadece. Ah o gamzeler olmasa ahh. Aklımı başımdan alıyor. O yüzden zombiyim bence. Aklın yoksa zombisindir.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'sı (G×G) (Tamamlandı)
RomansaSana hislerimden bahsedemem ama biraz Aşk'sı... Homofobikseniz veya bu tür hikayelerden hoşlanmıyorsanız lütfen okumaya devam etmeyin. Başlangıç tarihi: 28.11.2020 Bitiş tarihi: 01.04.2021