Asel'den
-"Ne kasvetli ortam. Sıktı beni.” Kıyafetinin yakasından tutup eliyle havalandırır gibi salladı Burcu. Kalktı koltuktan. “Kahve yapıyorum?” göz gezdirdi hepimize.
-“Abla ben yaparım.”
-"Sen bebeğe bak, ben yaparım. Herkes gerçek kahve nasıl olurmuş görsün. Hayatınızda hiç içmediğiniz efsane bir kahve içeceksiniz.” Deyip havalı havalı gitti mutfağa. İddialı. Burak'ın genleri onda da vardır. Ödül'e baktım. Dudağını bilmiyorum şeklinde sarkıtıp geri çekti. Şu an yalnız olacaktık ah be.
Kahvelerle geldi Burcu. Kendi kahvesi sütlü. Bebek olduğu için kafein alamıyor fazla. Bize Türk kahvesi yapmış. Tepsiyi elinden aldı Ödül. O sütlü kahvesi ile koltuğa kuruldu. Burak bebeği pusetin içine yatırdı. Kazaya yok açmamak için iyi bir karar.
Kahveye bayılıyorum. Bir yudum aldım. Ayy! Hem acı hem tuzlu. Senin yapacağın kahveye... Zorla yuttum. Ödül'e döndüm. Yüzüm nasıl değiştiyse tedirgin oldu Ödül. “İçme.” Dedim dudaklarımı kımıldatarak. Gözlerini kısıp baktı bana. Kahve fincanı elinde kaldı öyle. Tedirginlik içinde geldi gitti. Kokladı kahveyi. Biraz içti. Yüzünü büzüştürdü. Yerim be. Gülmeye başladım. İçme demiştim bebeğim.
-"Bu ne?” İmge'nin sesiyle Ödül’den gözlerimi ayırdım. Aha İmge'ninki de tuzlu. Bu kız şeker yerine tuz mu koymuş napmış kahveye? “Harbiden hayatımda hiç içmediğim bir kahve yapmışsın. Tebrikler.”
-"Teşekkürler hayatım. Nasıl olmuş?” Burcu'nun zevk aldığı belli bu işten. Kraliçe gibi kurulmuş koltuğa. Prenses sanıyorduk kraliçe oldu.
-"Ekşisi az olmuş. Ekşi de koysaydın tam kıvamında olurdu.”
-"Bir dahaki sefere.” Deyip ciddi bir şekilde gülümsedi. Bu yapar valla. O potansiyeli gördüm.
-"Abla tuzla şekeri mi karıştırdın?” evet bu içtiğimiz ne?
-"Ne münasebet.” Kahvesinden bir yudum daha aldı. Bununki tuzlu değil galiba. Durmadan içiyor. Boş fincanı bıraktı sehpanın üzerine. “Eksik kalan kız isteme töreni tamamlanmış oldu, fena mı?” Ben bu kızı gerçekten anlamıyorum. Kalktı ayağa. Umut'u aldı. Sonunda aklına geldi bebeği. Doğurduktan sonra bebeğinden nefret eden anneler var ya onlardan mı oldu diyeceğim, öyle de değil. Bu kucağına alıyor. Ablam da öyle olmadığını söyledi. Nasıl diyeyim hava atacağı zaman mükemmel bir anneymiş gibi davranıyor ki biz bile buna inanıyoruz.
-"Biz hadi neyse de Burak ile İmge'ye neden tuzlu yaptın?” o anda bizimkiler gözlerini kaçırdı. Huzursuz bir şekilde kıpırdandılar. Burcu onların üzerinden gözünü ayırmadı. Bir kere güldü. İmalı olarak bize baktı. Kendinden emin bir bakış.
-"Her şey ortada.” Diyerek çıktı salondan. Bu ne demek ya.
-"İmge?” dedim açıklamasını isteyerek. Salak, fincanı aldı eline. İçmek için dudaklarına götürdü. Kenara sıkışınca önünde ne varsa içiyor İmge. Değişik bir huyu var. Bir kere kaynar çayı içti 2 gün konuşamadı.
-"Dur dur içme bunu.” Burak fincanı elinden aldı. Birbirlerine bakıp kaldılar öyle. Bir şeyler oluyor ama. İmge'nin elini tuttu ve bize döndü. “Biz birlikteyiz.” Deyip güldü. Oha. Hem bekliyordum hem beklemiyordum.
-"Yaaa çok mutlu oldum, gel sarılacağım.” Ayağa kalktım sevinçle. İmge de aynı şekilde. Sarıldım ona. Ödül de Burak'a sarıldı. Geri çekilip onlara baktık. Çok güzel oldular. İmge'yi utanırken görüyoruz şu an. Tipe bak ya nasıl da çekiniyor. O çekindikçe Burak gülüyor, çok tatlılar. Mutlu olsunlar da gerisi önemli değil.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'sı (G×G) (Tamamlandı)
RomanceSana hislerimden bahsedemem ama biraz Aşk'sı... Homofobikseniz veya bu tür hikayelerden hoşlanmıyorsanız lütfen okumaya devam etmeyin. Başlangıç tarihi: 28.11.2020 Bitiş tarihi: 01.04.2021