Bölüm 8

2.2K 212 108
                                    

Asel'den

Ödül'ü görmeye gideceğim de nasıl? Bulursun yolunu Asel sen. Neleri çözdün sen? Bulunacak gibi de değil. Barınağa gidiyorum desem hayatta izin vermez annem. Ki gerçekten gideceğimde odama kilitledi beni. Sanki evden kaçıyoruz. Hava alayım desem peşimden geliyor. Alışveriş için de yollamıyor. Toplantı saati de evde oluyor hep. Of Asel tam da parmağı kıracak zamanı buldun. İlginin de âlâsını görüyorum gerçi. Şikayet etmemek gerek.

Başımın altındaki yastığın yumuşaklığıyla mutlu oldum biraz. Seviyorum böyle önemsiz görünen şeyleri. Aslında çok önemliler. Kapattım gözlerimi. Hayallerin arasında uykuya dalma zamanıydı. Beni böyle görse Ödül de ilgilenir miydi? Pansumanda canım acıdığında elimi tutmuştu. Elimdeki ateli çıkardım dikkatlice. Parmağımı kımıldatmazsam sorun olmaz. Annem görse üç gün aralıksız kızardı. Kaçıncı rüyasında bilmem artık.

O hissi hissetmek için kendi elimi tuttum. Zihnimde o ana geri döndüm. Tekrar ve tekrar. Niye aklımdasın ki bu kadar? Zihnimden koparıp atmak istiyorum seni. Bir şey engel oluyor. İçimdekileri durduramıyorum. Sana karşı koyamıyorum.

“Ahh.” Parmağıma giren ağrı ile uyandım. Off be ateli takmadan uyuya kalmışım. Kırık yerinden oynamamıştır inşallah. Parmağımı kontrol ettim. Böyle de anlaşılmıyor da neyse ya. Ateli taktım elime. Tavanı izledim bir süre. İmge’nin dedikleri günaydın dedi bana. Ona göre aşk bir lütuftu. Ama benim gördüğüme göre acizlikten başka bir şey değil. Niye mi? En büyük örneği şu an salonda oturuyor. Bir duygunun beni ele geçirmesine izin vermemem. Ödül'ü kontrol edeceğim ve düşündüğüm şeyler hakkında yanılmış olarak geri döneceğim. Öncelikle şu evden çıkışı bulmam lazım.

Telefonum titredi. Uzanıp, aldım. İmge. Mesajını açtım.

İ: Günaydın günaydın veee günaydınnn. Yataktan çıkıyorsun. Mutfağa giriyorsun. Dolabı açıyorsun. Nutella'yı alıyorsun. Sonra dolabın kapağını kapat. Canan teyzeyi de alıp, bize kahvaltıya geliyorsun. Yapabilirsin güveniyorum sana.

Ben az önce ne okudum öyle ya? Önce anneme sormak lazım. Çıktım odamdan. Sultanı makamında, tahtında bulmak ne güzel ne güzel. Allah başımdan eksik etmesin. Benim de onun da oturduğu yer hiç değişmez. Sanki başka yere oturmak yasak.

Yanına sokuldum hemen. Bir kolunun altına aldı beni. Küçükken bu şekilde çizgi film izlerdik annemle. Şimdi de arada izliyoruz. Eskiyi hatırlatıyor. Belki onun kötü anılarını. Bilmiyorum.

-"İmge kahvaltıya çağırıyor.” Dedim esneyerek. Uykum geldi annemin rahatlığından.

-"Git annem sen.” Dedi saçlarımdaki karmaşayı düzeltmeye çalışırken.

-"Seni de çağırıyor.”

-"Yok ben gelemem. Evde işlerim var.”

-"Aman ne işin var? Gelince yaparız birlikte.” Tv bakacak kesin. Düzenini bozmayı hiç sevmez.

-"Git annecim.”

-"Sen olmadan ben de gitmem.” Oha. Annem gelmiyor. Giderim. Yarın da giderim. Annem bir şeyler dedi o arada ama anlamadım. “Peki, ben gidiyorum.” Dedim kalktım yerimden. “Bir şey istiyor musun?”

-"Reçelli ekmek, biraz da tereyağı fena olmaz.”

-"Ne?” gülmeye başladı.

-"Selam söyle benden.” Gülümsemesi yüzünde dururken televizyona geri döndü.

Lavaboya uğradıktan sonra misafirlik pijamalarımı giydim. Pijama önemli. Uyumalık, oturmalık ve misafirlik için olanları var. Terliklerimi de geçirdim ayağıma, çıktım evden. Ödül’e gitmenin yolunu da bulmuş oldum böylece.

Aşk'sı (G×G) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin