(Mediadaki müzik eşliğinde okuyabilirsiniz.)
.
"Anne, neden babamı üzüyorsun?"
Yanımda oturan 5-6 yaşlarında olduğunu düşündüğüm uzun saçlı, badem gözlü dünya tatlısı kız çocuğuna baktım.
Küçük elleriyle elimi avuçlarının arasına almış bir vaziyette hüzün dolu gözlerle yüzümü inceliyordu. Bu çocuğun kim olduğunu anlamak için bakışlarımı bulunduğumuz yemyeşil ağaçlarla dolu, renkli kır çiçekleriyle süslü ormanda dolandırdım.
"Anne! Sana diyorum neden babamı üzüyorsun?"
Biraz sitem biraz da kızgınlıkla aynı cümleyi tekrarlayan küçük kıza çevirdim tekrardan bakışlarımı. Beyaz uzun elbisesi içinde omuzlarına dökülen uzun kahverengi saçları ile küçük bir peri kızını andırıyordu. Bir elini elimden çekti ve düşmemeye çalışarak yavaş hareketlerle ayağa kalktı. Boşta kalan elinin işaret parmağıyla uzakta olan bir yeri gösterdi. Yüzündeki hüzün yerli yerindeydi. Neydi onu bu denli huzursuz eden şey?
"Bak! Orada! Sen babamı çok üzüyorsun. Ve biliyor musun anne?"
Kısa bir süreliğine duraksayıp gözlerimin içine baktı. Daha sonra fısıltılı bir ses tonuyla tehditkar şekilde konuşmasına devam etti.
"Babam üzülünce ben de çok üzülüyorum."
Kaşlarım hayretle havalandı. Kızın tavırlarına değildi bu şaşkınlığım. Anne demesineydi. Baba demesineydi. Babamı üzüyorsun demesineydi. Evlenmiş miydim ben? Ama ne zaman?
Tek eliyle tuttuğu elimi minik elleriyle daha fazla sıktı. Dikkatimin onun üzerinde olmasını istiyordu. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım ve küçük parmağıyla işaret ettiği yöne doğru başımı çevirdim. Uzaktan yan profilden görebildiğim bir adam, bir ağaç kütüğünün üzerine oturmuş; dirseklerini dizlerinin üzerinde sabitlemiş ellerini ovuşturuyordu. Her ne kadar yüzünü tam olarak göremiyor olsam da kederli bir duruşu vardı. Kalbimin hızlandığını hissettim. Yüzünü görmediğin bir adam için de atmazsın be sevgili kalbim.
İç sesim o senin kocan derken onu susturdum. Kocam olsaydı önce benim haberim olurdu.
"Baba!"
2-3 yaşlarındaki bir erkek çocuğu kıvırcık olan saçlarını savurarak paytak olan adımlarıyla sendeleyerek adama doğru kollarını açıp neşeyle koştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KESİŞEN YOLLAR
ChickLitAldatılmanın verdiği hasarla sevilmeye dair olan inancını yitirmiş bir kız; yıllarca kavuşamamanın getirdiği yorgunluğa rağmen bir kez olsun sevmekten vazgeçmeyen bir adam. Hayat bu iki insanın yolunu nasıl kesiştirecek kim bilir... . . . Yolumuz...