10. BÖLÜM

1.3K 151 47
                                    

Herkese merhabaa. Umarım hepiniz iyisinirdir. Bu zamana kadar yazdığım en uzun bölüm oldu. Derslerim biriktiği için bölüm atmam gecikebilir. Umarım bu bölüm gelecek bölümlerin bir telafisi niteliğinde olur ve beğenirsiniz. Şimdiden iyi okumalar. Yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizi seviyorum :)))

*

*

*

HATIRLATMA

Pür dikkat dinleyen arkadaşlarıma olayı anlatırken boğazım kuruduğu için su molası verdim. Ben su içerken Ege araya girdi.

"Sürekli ağladı ve kimse sakinleştirmedi resmen."

******

Duyduklarım karşısında şaşkınlıktan yutamadığım su boğazımda kalırken öksürmeye başladım. Elimde tuttuğum bardağı yanımda oturan Göksu alırken bir yandan da nefes alabilmem için sırtıma düzenli şekilde vuruyordu.

"Asya! Kendine gel! Yukarı bak. Nefes almaya çalış kuzum."

Karşımda sanki doğum yapacak şekilde nefes alıp veren Nisa'ya iyiyim anlamında kısa bakış attım. Öksürmem giderek azalırken Göksu'nun vurmayı bırakması için elimle işaret yaptım.

Yüz ifademe kadar her şeyimi bilen Ege, beni istemsiz olarak geriyordu. O gezi zamanında yakınıyla gelmiş olabilir miydi? Eğer öyleyse o yakını kimdi? Ya da şans eseri mi denk gelmişti? Öyle olsa bile benim olduğumu nereden anladı? Yıllar insanların yüz hatlarını değiştirirdi ve benim lisedeki halimden şuan eser yoktu.

Zihnimi meşgul eden sorularla cebelleşirken bir yandan da yüzümdeki şaşkınlık ifadesini bozmadan Ege'ye bakıyordum. Olduğu yerde dik oturmaya devam ederken göz teması kurmaktan kaçınıyordu. Sürekli etrafa bakıyor, asla masaya doğru çevirmiyordu başını.

Masada sadece şaşkın olan ben değildim. Herkesin yüzünde bir şaşkınlık vardı. Kimse böyle bir çıkış beklemiyordu.

"Sen nereden biliyorsun kardeşim?"

Ceyhun'un hepimizin aklına gelen ama ortamdaki sessizliği bozmak istemediğini düşündüğüm soruyu sorması, Ege'nin olduğu yerde rahatsızca hareket etmesine neden oldu. Gözlerimi Ege'den ayırmadan yaptığı her hareketi inceliyordum.

İlk olarak sweatinin yaka kısmında olan ipleri düzeltti. Daha sonra derin bir nefes aldı ve hiçbir şey yokmuş gibi gülümseyerek Ceyhun'a baktı.

"Oradaydım çünkü kardeşim."

Bak sen!

Hiçbir şey yokmuş gibi gülmesi sinirimi bozmaya başlıyordu.

"Tesadüf eseri mi oradaydın yoksa Asya'nın bahsettiği gezide sen de mi vardın?"

Nisa'nın ciddiyetle sorduğu soruya Ege bakışlarını Nisa'ya yönelterek aynı tavırla cevap verdi.

"Gezide vardım."

"Aynı lisede mi okuyordunuz?"

Özge'nin sorduğu soruyla Ege bu sefer bakışlarını Nisa'dan çekip Özge'ye yöneltti. Yüzündeki gülümseme yerini gitgide ifadesizliğe bıraktı.

"Evet."

"Ne!"

Yüksek çıkan sesime engel olamadım.

"Hangi sınıftaydın? Ben niye seni hatırlamıyorum? Neden daha önce söylemedin?"

Ardı sıra sorduğum sorulara tepki olarak önce gözlerimin içine baktı daha sonra başını öne eğip aklına bir şey gelmiş gibi buruk bir şekilde gülümsedi.

KESİŞEN YOLLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin