3. BÖLÜM

2.4K 222 50
                                    

Herkeseee merhaba. Biraz ecikmeli bir bölüm oldu. Kusura bakmayın. Yorum atmayı ve Beğenmeyi unutmayın. İyi okumalar...

Bazen öyle anlar yaşarız ki "yer yarılsa da içine girsem keşke" deriz. Bunu genellikle ya rezil olduğumuz zamanlarda ya da çok üzgün olduğumuz zamanlarda söyleriz. Ben tam olarak yaşadığım şu rezil an için demek istiyorum.

Yer yarılsa da içine girsem.

Karşımda piyona başında oturan genç bir öğretmen vardı.

 Beni gördüğü ilk andaki yüz ifadesi yerini anlamlandıramadığım bir ifadeye teslim ederken yavaşça yerinden kalktı ve aramızda 3-4 adım mesafe bırakacak şekilde yaklaştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Beni gördüğü ilk andaki yüz ifadesi yerini anlamlandıramadığım bir ifadeye teslim ederken yavaşça yerinden kalktı ve aramızda 3-4 adım mesafe bırakacak şekilde yaklaştı. Sınıftaki öğrencilerin uğultusu kulaklarımı doldururken yalnız olmadığımızı yeni fark ettim.

Yaşadığım utanç nedeniyle yüzüm renkten renge girerken etrafıma bakma cesaretinde dahi bulunamıyordum. Bir çocuklara rezil olmadığın kalmıştı Asya. Hangi aptal beni buna ikna etti!!

"B-B-Ben...ıııı...şey yani."

Sesimin içime kaçması yetmezmiş gibi üstelik kekelemeye başladım. AFERİN ASYA. AFERİN SANA KIZIM.

Sesimin yerine geleceğini umarak öksürdüm. Karşımdaki genç adam gözlerini gözlerimden ayırmadan sadece bekliyordu. Derin bir nefes alarak konuşmaya başladım.

"Kusura bakmayın hocam. Biz arkadaşlarla Ali Hoca'ya sürpriz yapmak istemiştik. Nöbetçi öğrenci en son burada gördüğünü söylemiş. Gerçekten dersinizi böldüğüm için özür dilerim" cümlemi tamamladığında gamzelerini belli edecek şekilde tebessüm etti ve başını salladı.

"Arkadaşlarla diyorsunuz ama sadece seni görüyoruz biz. Değil mi çocuklar?

Sınıfa yönelttiği soruyla başımı sınıfa çevirdim. Çeşit çeşit enstrüman arasında tekli sandalyelerde oturan ortaokul öğrencileri olacağını tahmin ettiğim çocuklar hep bir ağızdan ilkokul öğrencileri gibi "Eveeeeeeeet" dedi. Duyduğum kelime yıkılmama neden oldu.

"Nasıl yani?"

Eliyle arka tarafımı işaret ettiğinde bir hışımla arkama döndüm. Kimse yoktu. Tek bir insan evladı...

Rezil olduğum yetmezmiş gibi bir de yalnız kalmıştım. Allah sizi bildiği gibi yapsın!

Dudaklarımı büzerek tekrardan önüme döndüm.

"İşleri çıkmıştır. Yoksa burada olurlardı."

Söylediğim cümleye karşımdaki adamın değil benim inanmaya ihtiyacım vardı. Sesimin cılız ve titrek çıkması da inanmadığımın bir kanıtıydı.

"Eminim öyledir."

Sen bile bu dediğine inanmazken adam sana nasıl inansın Asya?

"Abla seni sattılar haberin olsun."

KESİŞEN YOLLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin