11. BÖLÜM

1.1K 134 83
                                    


HERKESE MERHABAA:))

Bölüme geçmeden önce biraz konuşalım istiyorum.  İnşallah bu bölümleri atlamadan okuyorsunuzdur :) Çok geniş bir kitlem yok henüz. Sınırlı sayıda okuyucuya sahibim. Ama hepiniz benim için çok değerlisiniz. Destekleriniz, oylarınız ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Umarım hepiniz iyisinizdir. Elimden geldiğince uzun, hoşunuza gidebilecek, gözünüzde canlanabilecek bölümler yazmaya çalışıyorum. Karakterleri kalbinizde, zihninizde yaşatabilin istiyorum. bu yüzden çabalıyorum, uğraşıyorum. Umarım başarılı da oluyorumdur. Mutlaka eksiklerim, hatalarım vardır. Her daim eleştirilerinize ve fikirlerinize açığım. Söylemekten çekinmeyin. :)))

Bu hafta uzun ve üst üste bölümler attım. Bu bölüm diğer bölümlere göre biraz kısa oldu, kabul ediyorum. Bu bölümden sonra yeni bölüm gecikebilir. Vize haftasına giriyorum. gümbür gümbür gelen yığınla sınav ve ödev var.  Anlayışla karşılamanızı bekliyorum. İnşallah geç kalan bölümler yüzünden kitabı bırakmazsınız :)))

Bol Ege ve Asya'yı içeren bir bölüm olduç oylarınızı ve satır içi  yorumlarınızı eksik etmeyin. Kendinize çok dikkat edin. Sizi seviyorummm :)) 

*

*

*

*

HATIRLATMA

Ben seni çok sevdim, çok özledim Asya.


****

Karşımda konuşurken bazen gökyüzüne bakıp güç almaya çalışan, bazen de anlattıklarını tekrar tekrar yaşıyormuş gibi gülümseyen ve hüzünlenen Ege'ye ne cevap vereceğimi bilemedim. Böyle bir konuşma beklemiyordum. Arka planda bu kadar uzun bir sürecin olduğunu da düşünmemiştim. Bir insan bu denli sevilir miydi? İşte en çok bunu bilmiyordum.

"Özlemek de denmez buna aslında, bunun adı yangın."

Duyduklarım karşısında gözlerimin dolmasını engelleyemedim. Farkında olmadan bir insanı yıkıma uğratmıştım. Sevdiğinin bir başkasını sevdiğini bilmek... Ne kadar zor bir durumdu en iyi ben bilirdim. Ne hissetmişti acaba? Çok mu canı yanmıştı benim yüzümden? Neden vazgeçmemişti o kadar zaman?

Ne hissedeceğimi, ne diyeceğimi bilemiyordum. Ben kalbimin tüm kapılarını 2 yıl önce kapatmıştım. Birini tekrardan sevemez, güvenemezdim. Bunu yapamazdım. Hiç farklı bir gözle bakmamıştım Ege'ye. O benim arkadaşımdı.

Kafam allak bullak olmuştu. Binlerce soru vardı zihnime yerleşen. Gözümden akan gözyaşını fark ettirmeden elimin tersiyle sildim. Ege'ye baktığımda derin bir nefes verdiğini gördüm.

Ah Ege...

"Ege ben...Gerçekten..."

"Biliyorum Asya. Ne diyeceğini bilemiyorsun. Ben de bilemediğim için bunca yıl sonra söyleyebildim zaten."

"O kadar çok soru var ki zihnimde Ege. O kadar karmaşık bir hal içerisindeyim ki..."

"Sor Asya. Ne varsa hepsini sor. Söz verdim ben cevaplayacağım diye. Özür dilerim seni böyle bir hale soktuğum için. Ama daha fazla gizleyemezdim. Baksana hep potlar kırmaya başladım."

Son söylediği cümle ile tebessüm etti. Bir süre sessiz kalmayı tercih ettim. Karşımda umutlu, içindeki her şeyi dökmüş bir kişinin hissettiği rahatlamayı hisseden bir Ege vardı. Herhangi bir duygu hissetmediğim, karşımda umut dolu oturan insana ben seni sevemem nasıl derdim?

KESİŞEN YOLLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin