9. BÖLÜM

1.3K 146 305
                                    



3 AY SONRA


"Asya, Allah aşkına şu fotoğrafın iğrençliğine bir bakar mısın? Hayır, yani benim niye böyle bir fotoğrafım var. Hadi var niçin sen bunu çıkartıp albüm içine koyarsın. Rezillik. Tek kelimeyle rezillik!"

Elime annem tarafından zorla tutuşturulmuş olan taze fasulyeleri temizlerken göz ucuyla konuşan Cihan'a baktım. Tam anlamıyla bakacak cesaretim yoktu çünkü anı kalsın diye iyi ve kötü fotoğraf ayrımı yapmadan tüm fotoğrafları çıkartmıştım. Homurdanan sesine eşlik eden iğrenen yüz ifadesine karşılık gülmemi bastırmak için dudaklarımı ısırdım ve elimdeki fasulyeleri temizleyeme devam ettim.

"Kime diyorum ben ya! Asya!"

Elimdeki fasulyeleri bir hışımla yanıma koydum.

"Ay ne var Asya, Asya! Ne güzel anı işte hepsi."

Çaprazımda bulunan açık renkli geniş koltukta uzanan Cihan, önce kaşlarını hayretle kaldırdı. Daha sonra elindeki albümü kaşlarını çatarak bana çevirdi ve sağa sola sallamaya başladı.

"Ne mi var? Gerçekten mi! Gel bak ne var? Benim niçin pembe bir pijamayla fotoğrafım var? Fotoğrafı da geçiyorum bak şuan, benim niçin üzerimde pembe bir pijama var lan!"

Yükselen ses tonuna karşılık sesli şekilde gülmeye başladım. Cihan normal odaya alındığı zaman hemşireler kıyafet istemişti. Annem bir şeyler almak için kantine indiğinden dolayı Cihan'ın da yanında sadece ben kalmıştım. Gidip alacak halim olmadığı için de Batu'yu arayıp rica etmiştim. Canım arkadaşım da böyle bir şey tercih etmişti. Burada benim hiç suçum yoktu. Ama Cihan'ı pembe pijamayla görünce yaşadığım eğlence uzun süre bana yetmişti.

Oturduğum yerden kalkıp Cihan'ın yanına gittim.

"Versene ben de bakayım."

Uzandığı yerde dikleşti.

"Defalarca bakmamış gibi bir de istiyor musun yüzsüz?"

"Yüzsüz falan ayıp oluyor üsteğmenim. Bakmadım ayrıca. Bakacak zaman mı oldu gelen gidenden. Ver işte."

Elindeki albümü isteksizce uzattı.

"Git odanda bak. Kahkahalarını duymak istemiyorum. Ayrıca bu albümü kimse görmeyecek Asya!"

Ciddi çıkan sesiyle ayağa kalktım ve asker selamı verdim.

"Emredersiniz komutanım!"

"Vay! Baya iyiyiz."

"Var işte bizde de bir şeyler. Gizem'den öğrendim."

Göz kırpıp arkamı döndüm. Sinirle homurdanıyordu. Oh olsun!

Elimdeki albümle adımlarımı merdivenlere yönelttiğim sırada arkamdan gelen imalı sesle olduğum yerde duraksadım.

"Fasulyeler bitti galiba."

Ömrüm bitti fasulyeler bitmedi anne!

Arkamı döndüm. Cevap bekleyen anneme içten bir gülümseme yolladım.

"Bitmemiş olabilir. Ama bitireceğine inandığım bir kuzenim var."

"Saçmalama Asya. Hasta benim oğlum. Yapamaz bir şey. Dinlenmesi gerekiyor."

Gözlerimi devirdim. Cihan hastaneden çıktığından beri beyimize laf söylenmiyordu. Hayır, kıskanmıyorum ama köle muamelesi görüyordum resmen evde.

KESİŞEN YOLLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin