2. BÖLÜM

3.1K 237 118
                                    

(Media: Asya)

Herkese merhaba. Çok uzun ara vermeden 2. bölümü yayınlamak istedim. Umarım  beğenirsiniz.

İyi OKUMALAAAAAR!!!

****

Bizler yaşadığımız bu hayatı kendimiz seçmedik. Seçsek böyle olmazdı, biliyoruz. Ama "ben böyle hayat seçmedim, yaşamayacağım" deme lüksüne de sahip değiliz. Unutmayalım ki bu hayatta her şey bir sınav ve her şey bizim için. Bu yüzden bırakalım "ben seçmedim, istemedim" cümlelerini bir kenara. Önümüze bakalım.

Başına ne gelirse gelsin, bil ki dışarıda senden daha kötü durumda olanlar var. Unutma ki sen bir hayat yarışışının tam içindesin.

Yaşadıklarını düşün önce. Sonra bunu okuduktan sonra kapa gözünü ve kendini bir engelli koşu yarışında düşün. Karşına çıkan her engelin, aslında seni nasıl sabırlı ve kararlı yaptığını fark et. Pes etme. Ne olursa olsun, isyan da etme. Evet. Bu yarışta karşına bir değil, iki değil yüzlerce engel çıkacak. Belki düşeceksin, belki pes etme noktasına geleceksin. İşte o an dur ve etrafına bak. Rakiplerin var. Hepsinin de tek isteği de zaten senin pes etmen değil mi? Peki bu fırsatı onlara verecek misin? Verme. Ne olursa olsun, ne kadar engellere takılırsan takıl, hayattaki sıranı kimseye verme. Unutma ki, sen ne engellerden geçip geldin o noktaya. Bizim bilmediğimiz ne karanlık geceler geçirdin tek başına. Ama üzülme. Sen yalnız değilsin. Senin gibi insanlar da çok. Olmaz deme. Sabret ve bekle. Daha önüne ne engeller çıkacak. Bakarsın karşına o engelleri kolayca atlatmanı sağlayacak bir yol arkadaşı çıkar. Bu belki ben olurum belki de bir başkası.

Şimdi, dik dur ve gülümse. İster kahveni yap, ister çayını. Al eline kupanı, yaslan geriye. O engelleri izleme uzaktan öyle sadece. Koşmak yormaz insanı, engeller kadar. Merak etme.

 ENTER.

Melih ile ayrıldığımız zamandan beri çok fazla kimsenin bilmediği bir dergiye belli zaman aralıklarında yazılarımı gönderiyordum. Az önce mail olarak yolladığım yazı da onlardan bir tanesiydi. Yazarak iyileşmiştim. İlacımdı benim. Gizli kimlik olarak yolladığım bu yazıların birilerine iyi geldiğini düşünmek bana inanılmaz haz veriyordu. Bu yüzden ne zaman vakit bulsam kendimi yazarken buluyordum. Kim bilir, bir gün belki tüm yazılarımı birleştirir bir kitap haline bile getirirdim.

Dün gece Nisa ile zaman ve mekan ayarlaması yaptıktan sonra oyalanmadan odama geçip yatmıştım. Zaten gün içerisinde uyuma imkanını yengem sayesinde bulamadığım için uykuya dalmam zor olmamıştı. Normalde erken saatlerde uyanmazken garip bir şekilde bugün, fazla enerjiyle erken bir saatte uyandım. Çok nadir başıma gelen bu durumu verimli geçirmek istediğim için kalktığım gibi kişisel işlerimi halledip kendime aperatif bir kahvaltı hazırladım. Sabahın 6'sında uyanmıştım ve annemlerin uyanma saatine daha çok vardı. Hem aç kalmamak hem de erken hazırlanıp bizimkilerle daha fazla vakit geçirme düşüncesiyle erken kahvaltı işime yaramıştı açıkçası. Kahvaltı sonrası kahvemi ve dizüstü bilgisayarımı alıp dizaynını kendimin yaptığı balkona çıkıp temiz havada yazımı yazmaya başladım.  

  

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KESİŞEN YOLLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin