1 NUMARA

12 | Şarkısal Mevzular

*Yorum yapmayı unutmayın.💙

*

"Timur?"

Şaşkın çıkan sesimle Timur başını kaldırıp bana bakarken Berfu varlığını sanki yeni fark etmiş gibi Hande'den uzaklaştı.

"A-aa Timur?" dedi o da benim gibi şaşkın bir sesle.

Rio sorgular biçimde Timur'a bakarken Sarp'da kaşlarını çatarak bakıyordu.

Ona doğru yaklaşıp yanında durduğumda bakışlarını yerden kaldırmış ve yüzüme bakmıştı. Kim olduğumu fark etmesiyle "Bensu?" dedi ve elini belime atarak beni kendine çekti.

Timurla olan kısa sarılmamızı geri çekilerek böldüğümde kızarmış gözlerine baktım. "Ne zaman geldin?"

Berfu onu memnuniyetsizce süzerken, "Bade'yi terk etmiştin diye hatırlıyorum." demişti.

Timur benim üzerimdeki bakışlarını Berfu'ya yöneltirken bir şey demeden sessiz kaldı.

Berfu'nun birisiyle tartışmak için din, dil, ırk, zaman ve mekân kavramını önemsemediğini bildiğim için onu görmezden gelmeyi tercih ettim. İkili koltuğa oturmuş Hande'nin yanına çömelirken bakışları bana dönmüştü.

"Bensu..." dedi çatlak bir sesle.

"İyi misin sen?" dedim elimle sarı saçlarını geriye atarken.

Başını sallamakla yetindi.

"Bade nasıl?" diye sordu Berfu. "İyi değil mi? Nasıl oldu? Polis geldi mi?"

Artarda sorularını sıralayan Berfu'ya bakmak için başını kaldıran Hande Rio ve Sarp'ı fark etmiş olmalı ki gözlerindeki hüzün dolu bakışlar kayboldu. Sorgular gözleri benimle buluştuğunda bakışlarımı kaçırdım. Ama kaçırdığım yerde beni izleyen Sarp'la göz göze geldim.

Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak...

Beni izlediğini fark ettiğimi anlamasına rağmen hiç utanmadan bakmaya devam etmişti. Onun bakışlarına aynı şekilde cevap verecekken araya giren Hande'yle bakışlarımı Sarp'dan kaymıştı.

"Bade iyi, en azından şimdilik." diyen Hande elindeki peçeteyle gözünü kurulamıştı. "Nasıl oldu?" diye sordum.

Hande'nin kızarmış bakışları bana döndü. Sertçe yutkunurken, "Timur beni aradı, Bade'ye ulaşamadığını söyledi ve evine gidip bakabilir miyim diye sordu. Bade'yle aynı sitede oturduğumuz için bende hemen evden çıkıp Bade'ye gittim." dedikten sonra burnunu sertçe çekti.

Berfu yanına oturup kolunu destek olmak istercesine sıvazlarken Timur arkasındaki duvara yaslandı. Benim ise sıkmaktan ağrıyan çenemin sızısı başıma baskı yapıyordu, sanki başımda tonlarca fil tepiniyordu.

Ağrıyan başımla daha fazla çömelmek istemedim ve aniden ayağa kalktım. Ayağa kalkmamla geriye doğru sendelediğimde ayakta dikilen Sarp beni belimden yakalayarak kendine yasladı.

Yanında kısa kalan boyum sebebiyle göğsüne bile anca yetişirken başını hafif eğdi, dudakları aralandığında sıcak nefesi saçlarımın arasından uçup geçti.

"İyi misin?"

Başımı sallayarak ondan uzaklaşmaya çalıştığımda Hande ve Berfu'nun iyi olup olmadığımı soran sorularına karşılık başımı sallamakla yetindim.

Ama bu bile fena hâlde canımı yaktı. Yüzümü acıyla buruştururken Sarp beni iyice kendine yasladı, dev bedenine yaslanırken, "Böyle kal." dedi.