1 NUMARA

32 | Yarım

Sınır: 300 oy 100 yorum

Medya: Bensu'nun solo dansı 👉😌👈

****

Üzerimdeki kısa pileli eteğin pileleriyle oynarken heyecanlı bir mırıltıyla omuzlarımı kaldırıp indirdim. Üzerimdeki askılı büstiyeri de düzeltirken başımı kaldırıp stüdyo odasındaki yüzleri inceledim.

Kızlar ve Ömer Abi tam karşımda duruyordu. Set ekibi yanlarında yer alırken çaprazımda, tam kapıya bakan kısımda ise dans ekibim ve orkestradan Naz, Ege ve Emre vardı.

"Hediye de alsaydık keşke. Kutlama olacağından haberimiz yoktu ki."

Bade'nin kurduğu cümle üzerine Berfu onu hafifçe dürterken stüdyoda ikisinin sesleri duyuluyordu.

"Esmer fırtınamın doğum günü de benim mi haberim yok?"

Önümdeki pembe renkli pastaya bakarken Berfu'nun cümlesine kısık bir sesle güldüm.

"On beş milyonu geçti!"

Ayşegül'den yükselen heyecanlı sesi Samuel takip etti. "Geceden beri trend 1'den inmedi?"

Samuel'in İngilizce kurduğu cümleye karşılık Akay ellerini cebine sokup sırıttı. "Sadece Türkiye'de değil, otuz bir ülkede trendlerde şu an."

Otuz bir ülke ve Zonguldak'da mı?

Neden olmasın?

Dün gece yayınlanan solo videom henüz yirmi dört saat dolmadığı halde on beş milyonu geçmişti. Bu kadar izlenme beni bile şaşırtmıştı zira videom grubun kanalında değil şahsi kanalımda yayınlanmıştı. Kısa bir dans videosu olduğu için bu kadar izlenmeyi beklemiyordum.

Bu sabah Ömer Abi'nin beni çağırması ile apartopar şirkete gelmiştim. Karşılaştığım manzara ise beni şaşırtmaya yetmişti.

Benimle beraber emeği geçen herkes buradaydı. Gruba ait ilk solo olduğu için elbette bunu kutlamak istiyorlardı. Henüz sabahın 9'unda önüme koydukları pasta da bunu tescilliyordu.

"Yeter bu kadar," diyerek araya girdi Ömer Abi. Bakışları beni bulurken, "Hadi kızım keselim pastayı."

"Bir saniye," derken bana doğru ilerledi Ayşegül. Elindeki mumları sallarken kemik gözlüklerinin ardından heyecanlı bir bakış attı. "Mumları da yakalım."

Onun mumları yakmasını izlerken önümdeki üç katlı pastaya baktım. Bakışlarımı kaldırıp stüdyodaki ekibime bakarken onlarında gözü bendeydi.

Ellerimi çenemin altında birleştirirken Zash, Marco, Samuel ve Akay'ın olduğu kısma diktim gözlerimi.

"Öncelikle size teşekkür ederim," dedim hepsinin anlaması için İngilizce konuşarak. "Siz olmasaydınız filmin enerjisi bu kadar yüksek olmayacaktı. Sizinle çalışmak çok keyifliydi."

Samuel, "Asıl bize bu şansı verdiğiniz için biz teşekkür ederiz." dediğinde onun bilmiş konuşması beni gülümsetti.

İçten bir tavırla baktım Samuel'e. "Herbiriniz çok özel ve yeteneklisiniz Samuel. Eminim çok daha iyi noktalara geleceksiniz."