*Bölüm sonu notuna bakmayı unutmayın, keyifli okumalar!*Bölüm günlerimiz, Cumartesi 00.00 |
Sınır yok, ama yine de yorum yapsanız ne güzel olur!
*****
Vakit gece.
Saat 22:57 .
Dakikalar dakikaları kovalamış, geçmek bilmeyen saniyeler boyunca karşımda durmadan cilveleşip duran Berfu-Utku çiftini seyrediyordum.
Ve ben onları seyrederken beynimin arka planında 'olan var, olmayan var kıskanırlar!' çalması da biraz şeydi...
Çünkü Sarp isimli sevgilim olacak keko menajeri aradığı için dakikalardır bahçede telefonla konuşuyordu.
Yüz ifadem iyice bozulurken Berfu'nun yanağını öpen Utku'ya bir kere daha tiksinerek baktım.
Birazdan arka odaya geçseler iyi olcak gibiydi.
Bade ise Berfu'nun Rio'dan boşalan kankalık kontenjanına yerleşerek onunla beraber telefondan oyun oynuyordu.
Neyse ki Oğuz'da telefonla konuşmak için gitmişti de yavşaklık kontenjanında büyük bir boşluk oluşmuştu.
İyice sıkıldığımı fark ederek oturuduğum koltuktan kalkarken Berfu'nun gözleri sanki bunu bekliyormuş gibi bana döndü.
"Bensu, hazır ayaktayken bize kahve yapsana."
Bir şey söylememe fırsat vermeden Utku atıldı. "Yorulma boşuna Bensu, şimdi arar eve sipariş ederim."
Sözde dünya yıldızı olan bizdik... Ben bile kahveyi eve sipariş etmiyordum, Berfu etmeye kalktığındaysa evde makine olduğunu ve gidip yapmasını söylüyordum.
Bir kahve için çalışanları ayağımıza getirmeye ne gerek vardı?
"Sorun değil makine varsa yaparım," dedikten sonra, "Herkes içiyor mu?" diye sordum.
Bade ve Rio istemezken Utku ve Berfu'ya kahve yapmak için mutfağa geçtim. Berfu Hanım espresso istediği için espresso makinesine suyu ve kahveyi yerleştirip bardakları hazırlamaya başladım.
Kahve içmek istemediğim için dolaptan bir bardak su çıkartıp mutfak tezgahının üzerine bıraktım. Bardağa doldurduğum suyu dudaklarıma götürüp içerken kahve makinesinin bittiğine dair çıkan sesini duydum.
Hazır olan kahveyi iki bardağa paylaştırırken ensemi rahatsız etmeye başlayan açık saçlarımı boşta olan elimle toplayıp omzumdan aşağı iteledim.
Elime kahveyi alacağım esnada enseme dokunan dudakları hissetmemle bedenim kasıldı. Avuçlarımın arasında ki kahve bardağını sımsıkı tuttum.
Sarp'a ait olduğunu bildiğim dudaklar enseme temas ederken yalnızca dudaklarının bu hamlesi bile omurgamdan aşağı doğru yayılan bir sızıya neden oldu. O sızı kasıklarıma kadar inerken Sarp'ın bir eli çıplak belimi kavradı.
Tezgaha yaslı bedenimi usulca kendine doğru çekip beni bedenine yasladı.
Enseme değen dudakları yalnızca küçük bir askının kapattığı çıplak omuzlarıma doğru bir yol izlerken sıkmakta olduğum kahveyi bırakıp beyhude bir çabayla karnımın üzerine duran dirseğini tuttum.
Sanki ona engel olmak ister gibi yaptığım bu hamle, eğer hemen ardından bedenimi ona yaslamasaydım belki Sarp'ı istemediğime inandırabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1 NUMARA
Teen FictionTürkiye'nin yetiştirdiği uluslararası ilk kız grubu: Rare Dancers. Ve Türkiye'nin üç büyük takımından biri: Beşiktaş. Bu alakasız ikili hangi noktada birleşir? Hayran kurgu değildir. 03.06.21: Besiktas #1 05.04.21: Kızgrubu #1 29.04.21: Turkish #...