****
Neden alkol kullanmadığımı bir kere daha hatırladığım bir sabaha uyandım.
Çok fazla içmemiş olmama rağmen başımda keskin bir sızı, midemde ise aç olmama karşılık bir bulantı hâkimdi.
Yavaşça yataktan doğrulurken ellerimle gözümü ovuşturup komodinin üzerindeki telefonumdan saate baktım. Saatin 1'e gelmek üzere olduğunu görmemle gözlerim şokla açılırken ekranda başka bir bildirim daha okumuştum.
Bilinmeyen bir numara beni aramıştı, hemde iki kere.
Ekrana birkaç saniye boş boş bakıp numarayı rehberime saçma sapan bir harf olarak kaydedip WhatsApp profilime baktım.
Beşiktaş forması. Vodafone Arena. Gözlerini tribüne dikmiş ela gözler.
Yani Sarp Karabulut.
Sarp'ın bir saat önce beni araması zaten açılan uykumu daha da yok ederken, dün gecenin zihnime dolmasıyla bütün bedenime şok dalgası yayılırken hızlıca ayağa kalktım.
Otel.
Odada bir bu tarafa bir bu tarafa dolanıp volta atarken dün geceyi düşünüyordum.
Sude.
Sarı Şeytan Sude!
Sarp'ın dudakları.
Ne??
Sarp'ı öpmüştüm!
Sahiden yapmıştım ya bunu. Bütün korkularımı bir kenara bırakarak sadece ona gitmiştim.
Dudaklar.
Ellerim o anı yaşıyormuş gibi tekrar dudaklarımı bulduğunda midemdeki bulantı yerini tatlı bir kramp hissine bırakmıştı.
Onu öpmüştüm ve dahası yaptığımdan hiç pişman değildim.
Sadece bundan sonra ne olacaktı işte orasını bilmiyordum.
Sarp'la dakikalarca süren kavuşma anımızın çalan telefonumla bölünüp Berfu'nun aradığını hatırlıyordum. Daha sonra sanki Sarp'ın odasını basan ve kendisini öpmesini isteyen ben değilmişim gibi utanarak kaçtığımı...
Niye utandıysam.. Alt tarafı öpüştük! Bir on dakika kadar.
Sarp'ı parasını komodinin üzerine bırakıp terk etmiş kadın gibi davrandığımı düşünmeyi bırakarak odamdaki lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Saçlarım hafif dağılmış ve çok uyumanın etkisiyle yüzümün belirli yerleri şişmişti.
Kaymış olan dış görünüşümü düzeltme ihtiyacı hissetmeden çıplak ayaklarıma hatrı sayılır bir uzunlukta çorap geçirdim. Hemen ardından dün gece gelir gelmez üzerime geçirdiğim Mickey Mouse'lu askılı şort pijama takımıyla indim aşağı.
Salonda ve mutfakta kimse yoktu lakin dumanı tüten çay annemlerin kahvaltıyı henüz yaptığını ele veriyordu. Zaten bahçeden duyduğum birkaç ses de bu tezimi doğrularken bahçeye açılan kapıya doğru yürüdüm.
Stor perdeyi hafif araladığımda bahçedeki uzun masada beklemediğim görüntüyle duraksadım.
Sarp'ın burada ne işi vardı?
Ne zaman gelmişti?
Neden annem ve Berfu ile beraber oturuyordu?
Ben öylece duraksayıp kapının ardında dikilip kalırken Berfu'nun çay doldurmak için ayaklandığını fark ettim. Henüz yerimden kıpırdayamamışken Berfu'nun beni fark etmesi kaçınılmaz bir son getirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1 NUMARA
Teen FictionTürkiye'nin yetiştirdiği uluslararası ilk kız grubu: Rare Dancers. Ve Türkiye'nin üç büyük takımından biri: Beşiktaş. Bu alakasız ikili hangi noktada birleşir? Hayran kurgu değildir. 03.06.21: Besiktas #1 05.04.21: Kızgrubu #1 29.04.21: Turkish #...