27 | Beyaz Skandal

11.9K 720 145
                                    


*****

“Hayır öyle değil şarkının bu kısmında hafifçe yükselmen gerekiyor Bensu. Where a for love, dedikten hemen sonra...”

Başımı sallayarak onu onayladığımda Ege'nin çaldığı müziğe ayak uydurmaya gayret ettim. Ege, parçanın son kısmıyla beraber müziği bitirdiğinde hafifçe gülümsedi.

“Birkaç tekrardan sonra daha iyi oturur diye tahmin ediyorum. Ama yine de kızları da kayda almadan önce Emre ve Pelin'in de şarkının son hâlini görmesi iyi olur.”

Başımı sallayarak onayladım Ege'yi. “Kızlar da birkaç güne gelirler sanırım İstanbul'a..”

Önündeki kağıtlara bir bakış attı Ege.  Emre ve Ege hem orkestradalardı, hem de bize ses koçluğu yapıyorlardı. Ben ve Hande'nin ses koçu Emre iken, Berfu ve Bade'ninki Ege'ydi.

Ama aranan Emre'ye şu anda ulaşılamıyordu.

“Acelemiz yok, şirket henüz yeni klibin çıkış tarihiyle ilgili bir açıklamada bulunmadı. Ama Ömer Bey'lerin şu an solon üzerine yoğunlaşmak istediklerini biliyorsun..."

Evet bu da başka bir detaydı. Bir hafta önce İstanbul’a döner dönmez yaptığımız toplantıda ‘sarsılan’ prestijimi toparlama amacıyla bana ait solo bir dans videosu yayınlamaya karar verilmişti.

Ben değil bizzat şirket benim adıma karar vermişti. Bana yalnızca haber veriyorlardı.

Beni apartopar İstanbul’a sürükleyen Pelin Hanım, Bade'nin katılması gereken markanın lansmanı için New York'a uçmuştu. Ben onu dinleyip İstanbul’a dönmüştüm, lakin o burada değildi.

“Yarın akşam Hande’nin de bir dergi çekimi için Hollanda'ya uçması gerekiyor. Berfu'nun bir planı var mı emin değilim. Pelin onu bilgilendirir herhalde.”

“Bilgilendirir,” diye onayladım Ege'yi.

Oturduğum yüksek sandalyeden inerken stüdyonun içindeki masanın üzerine bıraktığım eşyalarımı alıp Ege'ye döndüm.

“Bugünlük paydos?”

Hâlâ uğraşmakta olduğu kağıtlardan kaldırdı kafasını. “Görüşürüz Bensu, bilgin olsun yarın solo dans pratiği için burada Alex ile çalışacaksın. Emre dönünce de şarkı tekrarına devam edersiniz.”

Başımı sallarken telefonumu elime aldım ve gözlüğümü yüzüme geçirdim. Kapıya doğru ilerlerken, “Tamamdır, görüşürüz.” dedim.

MRN Şirket’in bünyesinde bulunan ve çalışmalarımızı yaptığımız hizmet binasından çıkmak için asansörlere ilerledim. Benimle birlikte asansöre binen birkaç tanıdık çalışana selam verirken çok geçmeden asansör garaj katında durdu.

Asansörden inip arabama doğru ilerlerken elimde titreyen  telefonum ile birlikte ekranı kendime doğru çevirip arayan numaraya baktım.

Selim Günyeli ismiyle birkaç saniyelik bir bakışma yaşadığımda sert bir soluk bırakarak bakışlarımı telefondan çekim. Dilimi ağzımın içinde döndürürken ojeli parmaklarımı ekranın üzerinde gezdirip çok geçmeden yeşil noktaya dokundum.

“Alo Bensu?”

“Selam amca.”

Kulağımdaki telefonla birlikte garajın ortasında dikilirken sıkıldığım zamanlarda yaptığım gibi bacağımı sallıyordum.

Hayır sorun amcamla alakalı değildi. Onu çok seviyordum lakin arama nedeninin ne olduğunu tahmin edebiliyordum.

“Selam kızım," dedi amcam. “Nasılsın? Dönmüşsün İzmir’den.”

1 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin