1 NUMARA

8 | Manşet

*

Yanlış duyuyor olmalıydım.

Yanlış duymuş olmalıydım.

Derin bir soluk verdim. Masadaki bütün gözler bana dönmüştü.

Benden bir tepki bekliyorlardı.

Ağzım bir şeyler söylemek için açıldı, geri kapandı. Tamam.. Sakin, Bensu. Sakin bir kızsın sen. Sakin..

Pelin, "Hemen hazırlıklara başlamamız gerekiyor." dedi bizim sesimizin çıkmayacağını anladığında.  "Şarkılar, kareografi, orkestra, stlyling, sponsorlar.. Hepsini kısa bir sürede halletmeliyiz. "

"Bu kadar eminsin yani gala gecesine çıkacağımızdan?"

İlk şaşkınlığı atlatan Hande olmuştu.

"Ben sizin menajerinizim." dedi Pelin otoriter bir sesle. "Sizin faydanıza olmayacak bir teklifi önünüze bile getirmem. Ömer Bey ile ortak kararımız o gece performans sergilemeniz yönünde."

Ömer abi sessizliğini korusa da aşağı yukarı onaylarcasına sallanan başı Pelin'i desteklediğini gösteriyordu.

"Ya biz istemiyorsak?"

Hande'nin ters ses tonu ve kurduğu cümleyle şaşkın bakışlarım ona dönmüştü. Benim vermem gereken tepkiyi Hande veriyordu. Bade ve Berfu bile sorgular bakışlarını Hande'ye dikmişlerdi.

"İstemiyor musunuz?" diyen Ömer abi sessizliğini bozmuştu. Bakışları hepimizin üzerinde gezindikten sonra bende durdu. "Bensu?"

Çatalımı tabağımdaki salataya batırırken bir yandan çatalın ucundaki domatese işkence ediyordum. Masanın altındaki sağ bacağım gerildiğim zamanlarda yaptığım gibi sallanıp duruyordu.

Profesyonel düşünmem gereken bir andı.

"Bu ortak bir karar," dedim en nihayetinde. Bakışlarım önce yanımdaki Bade'ye, daha sonra Hande ve Berfu'ya kaydı. "Kızlar neye karar verirse bende ona uyacağım."

"Ben istemiyorum," dedi Hande cümlemi bitirir bitirmez. Bu isteksizliğine anlam veremiyordum.

"Pekâlâ." dedi Ömer abi. "Nedenini sorsam Hande?"

Benden bekledikleri tepkiyi Hande'den bulmuşlardı. Hande'nin normalde ani çıkışlı bir yapısı olduğunu biliyordum, ama iş söz konusu olduğunda mantıklı düşünüp kafasında tartan biriydi. Şimdi ise bu kadar kolay kestirip atması garipti.

"Nedeni şu ki," Derin bir soluk verdi. Bu konunun canını sıktığı belliydi. "Bizim böyle bir etkinliğe katılmamıza gerek yok, zaten oradaki herkesten daha fazla tanınıyoruz. Hadi bunu geçtim... Magazinsel durumu da göz önünde bulundurursak bu Bensu'nun zararına olacak."

Derin bir nefes alarak devam etti. "Hatırlarsan... Sen söylemiştin iş ve aşkı birbirinden ayırmamızı. Şimdi bizden istediğinle bu yaptığın birbirine çelişiyor." Başını kaldırıp Ömer abiye baktı. Hande'nin gözlerinde Ömer abiye karşı saf öfkeyi ve kırgınlığı gördüm.

Nedeni neydi?

Ömer abiye karşı öfkeliydi. Onun bize hep faydası dokunmuştu. Bu teklifi tartışabiliyor olmamız bile onun sayesindeydi.

"Benden istediğin ne varsa bu grup için yerine getirdim. Şimdi sende bir kez olsun benim isteğimi yerine getir, lütfen."

Cümleleri beni şaşkınlığa uğrattı. Sadece beni değil, Bade ve Berfu'da aynı şaşkınlık içerisindeydi. Ortada bilmediğimiz bir şeyler dönüyordu.

Ömer abinin Hande'ye bakan pişmanlık dolu bakışlarından da anlaşılıyordu bu.

Masada derin bir sessizlik oldu.