16 | Bulutlanmış Elalar

15.5K 893 164
                                    

****

"Sarp?"

Cevap gelmedi.

"Sarp?"

"Ne var?"

Avuçlarının arasına aldığı elimi kendime çekerek onu da beraberinde döndürdüğümde girmek üzere olduğumuz otoparkın kapısında durdu. Üstten bakışlarını göndererek gözlerini bana diktiğinde gözlerimle ortamızda birleşmiş ellerimizi işaret ettim.

"Elim sen de mi kalacak?"

Sanki yeni fark etmiş gibi önünde duran ellerimize baktı. Yüzündeki stabil ifade yerini oyunbaz bakışlara bırakırken baş parmağını elimin tepesine sürterek hafifçe okşadı. Bu hareketi içimi titretirken duygularımı saklama yeteneğime bir kere daha şükrederek kaşlarımı çattım.

Canıma kastı olabilirdi.

Ama Sarp'ın zaten flörtöz ve çapkın bir adam olduğunu biliyordum.

En azından öyle olmalıydı.

Çattığım kaşlarıma çarpık bir gülümsemeyle bakıp elini elimden ayırdı. Hafif bir göz devirmeyle yanından ona çarparak geçip garajın içerisine girdim. Sarp ardımdan beni takip ederken duyduğum tanıdık seslere doğru ilerledim.

Kırmızı arabanın önüne yaslanmış Rio ve Berfu'yu gördüğümde Berfu telefondan Rio'ya bir şey gösterirken ikisi de gülüyordu.

Önde ben ve arkamda Sarp ile birlikte yanlarına geldiğimizde Berfu bizi fark ederek telefondan başını kaldırmıştı.

"Sonunda gelebildiniz Bensu Hanım. Rio birazdan ağaç olacaktı zor tuttum yemi- Aaa Sarp?"

Berfu'nun kinayeli ses tonu Sarp'ı fark etmesiyle fiiline kadar değişirken Rio'da doğrulurken beni ve sonrasında Sarp'ı fark etti. Ama Berfu gibi bir tepki vermek yerine Sarp'la erkekçe tokalaştılar.

"Naber Berfu?" diye kibarca soran Sarp'a bu hâlini ona yakıştıramadığıma dair bakışlar atarken Berfu'da onu aynı kibarlıkla yanıtladı.

"Bensu Hanım'ı beklerken ağaç olmak dışında çok iyiyim. "

Berfu bazen mübalağa sanatını abartıyordu.

Sarp'ın bakışları imayla bana döndüğünde ben kinayeli bir sesle Berfu'yu yanıtladım.

"Kavgacı birileriyle uğraşıyordum."

Bakışlarımı Sarp'a çevirmemiştim.

Berfu cümlemi umursamadan yaslandığı yerden öne atıldı ve topladığım kısa saçlarımı eliyle karıştırdı. Uzun boyunun avantajıyla onu itelediğim ellerimden kurtulurken kendi rızasıyla saniyeler içerisinde geri çekildi.

"Napıyorsun sarı çiyan?" dedim ters ters.

"Geçen saçımı yolmuştun," dedi Rio ve Sarp'ın varlığını umursamadan. "Şimdi de beklettin. Onun karşılığı."

Rio onun kolunu tutarak yanına çekerken gülmesini bastırmaya çalıştı. Komik miydi? "Çocuk musunuz siz?" diye soluduğunda bakışlarım gözlerini bana dikmiş Sarp'a kaydı.

Bana değil, saçlarıma.

Sarp onun aksine gülmek yerine bakışlarını saçlarıma dikmişti.

Saçlarımın dağılmadığına emindim zira ince telli ve doğuştan düz olan saçlarım uğraşsamda karışacak cinsten değildi. Günlerce taramasam yine düzgün durma gibi özelliklere sahiplerdi.

Ayrıca o kadar para bayıyordum. Güzel olmazsa ayıp ederdi.

"Hadi yemeğe gidelim," dedi nihayet Rio. Kolundaki saate bir göz atarken, "Az bi saat kalmış." diye ekledi.

1 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin