43 | Yirmi Bir Aralık

11K 700 436
                                    

Medyaya bir bakın bence... Çünkü bölümün bir sahnesiyle alakalı çok tatlı bir video.

Sınır: 420 oy 300 yorum

****

"Bir saniye! Müziği durdur!"

Alex'in arenada yankılanan yüksek sesiyle müzik kesilirken kareografiyi yapmayı kesip olduğum yerde durdum.

"Hande, sürekli aynı hatayı yapıyorsun."

Alex, dans ettiğimiz alana doğru adımlayıp Hande'nin yanında durduğunda belini öne doğru hafifçe büküp hareketi bininci defa gösterdi.

"Bu hareketi yaparken fazla kenara geçiyorsun, orantısız bir görüntü oluşuyor. " derken doğrulup Hande'ye baktı. "Odaklanamıyor gibisin, bir sorun mu var?"

Kollarımı göğsümde birleştirip Alex'i dinlerken söylediği cümleyle bakışlarım Hande'yi buldu. Hande psikoloğunun verdiği ilaçlar nedeniyle son bir haftadır  durgunlaşmıştı.

Adana'dan döndüğüm bir haftadır bu durumun farkındaydım ama onun en azından stabil bir şekilde hayatını sürdürmesini tercih ettiğimden hiçbir şey söylememiştim.

"Yalnızca yorgunum," diye yanıtladı Hande.

Gözlerim ikilinin arasında dolaştı. "Alex," diye seslenmemle ikilinin bakışları beni buldu.

"Aslında hepimiz yorulduk, bugünlük bitirsek daha iyi olur."

Alex bu durumdan memnun olmasa da başını salladı. "Tamam, bugünlük bitirelim," derken bakışları Hande'yi buldu. "Yarın kafanı toplamış olsan iyi olur Hande, klip haftaya yayınlanacak ve yeni şarkı dönemi için canlı gösteriler de bulunacaksınız. Bu şekilde sizin için büyük sıkıntı olur."

Hande, yalnızca küçük bir çocuk gibi başını sallamakla yetinirken yüzüme alelade bir tebessüm yerleştirip konuştum.

"Merak etme Alex, her şey çok güzel olacak. Endişelenme."

Alex, yüzünde inş cnm yha.s der gibi bir ifadeyle baktıktan sonra prova yapmak için geldiğimiz konser alanının geniş sahnesinden aşağı indi.

Konserimize iki hafta vardı ama her zaman olduğu gibi birkaç hafta önceden ayarlanan konser alanında çalışmalara başlamıştık. Biletler ise internette ön satışa sunulmuş, birkaç saat içinde tükenmişti.

Tekrar satışa çıktığında da yine aynı şekilde tükeneceğini ve bu nedenle ek biletlerin satılacağını biliyordum. Tecrübeyle sabitti...

"Hande, iyi misin?"

Bade'nin sesiyle ikiliye döndüğümde Berfu biraz ilerimizde orkestranın yanında müzisyenlerle konuşurken Bade ve Hande tam karşımdaydı.

Bade'nin sorusuyla Hande başını sallayıp yorgun bir ifadeyle, "İyiyim, yalnızca yorgunum. " diye cevap verdi. Daha sonra gözleri beni buldu. "Ben annemlere geçeceğim, yarın görüşürüz."

Ben başımı sallamakla yetinirken Bade dostça kolunu sıkıp bıraktı. "Görüşürüz Hande."

Hande sanki peşinden atlı kovalıyormuş gibi neredeyse koşarak kulise giderken gözden kaybolana dek onu izledim. Onun eski hâlinden eser olmayan bu hâlini...

"Neden böyle?" diye sordu Bade. "Tufan yüzünden değil mi?"

Hande, New York'da kaldığımız iki haftalık süreçte prova yaptığımız bir gece ansızın ağlamaya başlamış, kızlar ne oldu diye telaşla onu sıkıştırdığında ise Tufan'ı anlatmıştı. Onun, Zash'dan sonra Tufan'ı atlatttığını, artık önüne bakmayı becerebildiğini düşünmüştüm.

1 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin