33 | İkilemli Duygular

12K 836 353
                                    

Sınır: 320 oy 150 yorum

****

Eylül'ün ılık serinliği ve Ankara'nın ayazı birleşince sararıp dökülen yapraklar her yeri kaplamıştı.

Filmli camların arkasından havaalanından çıkan kalabalığı izlerken bakışlarım nereye baktığını bile bilemez bir dermansızlıktaydı.

Gece boyunca uyumamanın verdiği ağırlık üzerimdeydi. Gözlerim kıpkırmızıydı, altları her zamanki morluğundan ziyade uykusuzluktan çökmüştü.

Daha önce de bir iki saat uyuduğum zamanlar olmuştu lakin iki gün boyunca uykusuz kalmak, bir de üzerine ağlamaktan ağrıyan bir baş ağrısıyla birleşince katlanılmaz olmuştu.

Havaların yavaş yavaş serinlemesinden mütevellit kısa beyaz tişörtün üzerine deri bir ceket giymiştim. Yüksek bel bol bir pantolon ve bembeyaz ayakkabılarımla son derece sıradan bir görüntü çiziyordum.

Ünlülerin havaalanı görüntüleri başlığı altında bu görüntüm paylaşılmasa da olurdu.

"Bensu Hanım, Bahadır Bey'in uçağı az önce iniş yaptı."

Cevdet'in sesini duymamla bakışlarım ön koltuğa dönerken dakikalardır süren bekleyişin nihayet sonlanacağını bilmek beni bir miktar sevindirmişti.

Başımı sallayarak onu onaylarken Cevdet tekrar konuştu. "Korumalardan birini Bahadır Bey'i karşılaması için gönderdim efendim. Birazdan burada olur. "

"Teşekkürler Cevdet."

Konuşma sonlandığında arabada tekrar derin bir sessizlik oluşmuştu. Cevdet giydiği simsiyah takım ve aynı renk gözlüklerle son derece havalı duruyordu. Ama dışarıdan gören bir insanın onu ünlü koruması değilde mafya koruması sanabilmesi de ihtimaller arasındaydı.

Bakışlarım havaalanının kapısına döndüğünde eşzamanlı olarak yanındaki korumayla arabaya doğru ilerleyen Bahadır'ı gördüm.

Arabadan inip kalabalık havaalanında insanların dikkatini üzerime çekmek istemiyordum. Bu nedenle oturduğum koltukta hafifçe dikleşerek Bahadır'ın bize doğru gelmesini izledim.

Üzerinde siyah bir pantolon, aynı renk bir tişört ve üzerine tıpkı benim gibi deri ceket giymişti. Kardeşim diye demiyorum acayip yakışıklı bir veletti. On sekiz yaşında olmasına rağmen uzun boyu ve kaslı bedeniyle benden daha büyük gösterdiği bir gerçekti.

İki kardeş olarak benziyorduk biraz. İkimizinde siyah saçları ve yeşil gözleri vardı. Bahadır'ın benimki gibi tatlı bir burnu, hafif sakallarının arasına saklanmış düzgün dudakları vardı.

Ona bakarken içim özlemle titremişti.

Bir an önce ona sarılmak istiyordum.

Adımları arabanın yanında durduğunda bakışları direkt arka koltukta oturan beni buldu. Göremediğini biliyordum lakin çatık kaşlarının ardına saklanmış bakışları sanki gözlerimi görüyormuş gibiydi.

Koruma ona dönüp bir şeyler söylediğinde Bahadır'ın sinirle gerilen çenesini oturduğum yerden bile seçebildim. Adamı cevapsız bırakıp oturduğum yere bakmaya devam ettiğinde Cevdet'de bir sıkıntı olduğunu anlayarak indi arabadan.

Bahadır'a ilerleyip bir şeyler söylediğinde kapalı camlardan ötürü ne konuştuklarını duyamadım, fakat daha fazla dayanamayıp tek bir tuşla camı aşağı indirmiştim.

1 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin