*
Bu geceyi daha fazla olay yaşamadan kapatmak istediğim su götürmez bir gerçekti.
Son günlerde bir hayli kaosa doymuştum.
Ama yapmam gereken iki önemli mesele hâlâ aklımı kurcalamaya devam ediyordu. En başta yapmam gerektiği gibi Ömer abi ve Pelin cadısıyla konuşmalıydım.
Pelin cadısı? Imm.. Belki de Berfu'yla bu kadar fazla takılmamalıydım.
Siteden içeri girerken güvenliğe bir baş selamı vermiş ve arabamı evimin önünde durdurmuştum. Arabadan inmeden önce telefonumu elime aldım ve anneme uyuyacağımı yarın konuşmak istediğime dair bir mesaj attım.
Arabamdan inip kapıyı tek elimle itekleyip kapattım ve başımı kaldırıp etrafta göz gezdirdim. Saniyeler içerisinde fark ettiğimle kaşlarım çatıldı. Çatılı kaşlarımla kapının önünde duran son model siyah motora bakakaldım.
Berfu.. Umarım eve erkek atma gibi bir girişiminde bulunmamışsındır.
Hiç şaşırmazdım. Berfu'da kesinlikle bu vizyon vardı.
Evin anahtarını çantamın içinde ararken merdivenlere doğru ağır ağır yürümeye başladım. Bir türlü elime gelmeyen anahtarla kapıya elimle birkaç defa vurdum fakat saniyeler geçmesine rağmen kapı açılmadı.
Çantamdan telefonumu çıkartıp Berfu'nun adını ararken aynı zamanda evin bahçesine doğru yürümeye başladım. Bahçeyi atlayıp camekanlı kış bahçemizin önünde durduğumda yanan ışık ve içerideki üç kişi beni şaşırtmaya bir hayli yetmişti.
Kış bahçesi evin en arka kısmında kaldığı için kapının sesini duymaması normaldi. Asıl normal olmayan şey ise Berfu'nun iki erkekle kış bahçesinde ne halt yediğiydi.
Koltukta Berfu'yla beraber oturan arkası dönük iki adamı ister istemez süzdüm. Berfu'nun meraklısı olduğu farklı figürlerdeki mum ışıkların verdiği loşluk yüzünden kim olduklarını asla seçemiyordum.
Daha fazla bu durumda kalmaya tahammül edemeyip cama avuçiçimle sertçe vurdum. Sanırım fazla sert vurmuş olmalıydım ki üçlü sıçradı ve hepsinin bakışları buraya döndü.
Bana dönen yüzlerin sahibini tanıyordum.
Şaşkın bakışlarım ikili de gezinirken Berfu oturduğu yerden kalktı ve cam kapıyı aralayıp üzerime atladı.
"Hoş geldin Bens!"
Kollarını boynuma dolayıp bana sarılırken elimle hafifçe sırtına destek verdim ve bakışlarımı ela gözlerden çektim.
Hâlâ Berfu'ya sarılı dururken "Bunların ne işi var burada?" dedim sessizce.
O da geri çekilirken omuz silkti. Yüzündeki sinsi gülümseme ben bir haltlar yiyeceğim diye bağırıyordu.
"Bensu? Hoş geldin," diyerek ayağa kalktı Rio.
Hafif aksanlı sesine karşılık "Hoş buldum Rio. Siz de hoş geldiniz." dedim. Berfu'nun çekilmesiyle kapıyı kapatıp içeri girdim.
"Biz de oturuyorduk Sarp ve Rio'yla." dedi Berfu sanki sormuşum gibi.
Görende kırk yıllık kankiler sanar.
"Öyle mi?" dedim bozuntuya vermeden.
Oysa yine gerilmiştim. Tek istediğim duş alıp uyumaktı ama bu gece sorunlar peşimi bırakmıyordu.
Ama merak ediyordum.
Mesela neden sabah yüzüme nefretle bakan adamın evimde, koltuğumda oturduğunu gerçekten merak ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1 NUMARA
Teen FictionTürkiye'nin yetiştirdiği uluslararası ilk kız grubu: Rare Dancers. Ve Türkiye'nin üç büyük takımından biri: Beşiktaş. Bu alakasız ikili hangi noktada birleşir? Hayran kurgu değildir. 03.06.21: Besiktas #1 05.04.21: Kızgrubu #1 29.04.21: Turkish #...