Bölüm-13

11.5K 300 22
                                    

"Zaten hiç gelmemiş olana neden gittin diye de soramıyorsun..."

🌿

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌿

(Yiğit'in anlatımından)

Ömer'i karşımda bu kadar rahat görmek canımı sıkmıştı. Öğrenmesini beklemiyordum ama demek ki şüphelenmişti. Yerimde huzursuzca kıpırdandım. Bu ona daha çok zevk verdi. "Önce içeri geçelim." Cevabımı beklemeden içeri girdi. Hızla salona geçip oturduğunda bende peşinden gidip tam karşısına oturdum.

"Dinliyorum abicim." Dedi. Abicim kelimesini bastırarak. "Ömer..." diyebilmiştim sadece. Ne diycektim ki ben senin karına aşık oldum ve kısa bir ilişki yaşadık mı?

"Asel'e bir şey yaptın mı?" Diye aniden sormuştum. Gözlerindeki koyulukla gözlerimin içine baktı. Hafif öne eğildi. "Asel'in adını bir daha ağzına alırsan senin feriştahını sikerim!" Sonra tekrar eski haline döndü.

"Midesizsin lan sen!" Dedi gülerek. Ani ruh değişimleri vardı. Sakince dinledim. "Kardeşinin karısına nasıl yan gözle bakabilir insan?" Haklıydı. Hemde çok. Susmaya devam ettim.

"Tüm suç benim ama bana bu hayat güvenmemeyi öğretmişti ama ben aptal gibi abime güvendim. Etle tırnğız dedim, ne yaşarsak yaşayalım birbirimize zarar vermeyiz diye düşündüm ama o işler öyle olmuyormuş." Elindeki sigarasından derin bir nefes çekip masaya bastırdı.

"En yakınından gelen ihanet insanı yakıp küle çeviriyormuş." Diye ekledi.

"Haklısın." Diyebilmiştim sadece. "Haklı olmak istemiyorum." Sustuk sonrasında. "O kızı öncesinden beğendiğimi ve bu yüzden gidip istediğimizi biliyorsun." Kafamı salladım. "Kıza kötü davranmayacağım dedin!"  Bir anda ağzımdan döküldü.

"Ama sen ne yaptın? Ona tecavüz ettin, dövdün!" Diye ekledim. "Sende madem bu kız acı çekiyor acısını ben yatıştırırım mı dedin?" Tekrar alayla güldü."Bir anda oldu anlamadık bile!" Diye itiraf ettim.

"Onun hiçbir suçu yok. Sakın o kıza zarar verme!" Diye ekledim. "Zarar versem şimdiye kadar verirdim.  İlk başta çok çektirdim ona doğru. O beni tanımıyordu. Bir anda hasta bir adamın evinde buldu kendini. Bu yüzden ona hesap soramıyorum!" Diyip ayağa kalktı.

"Sen benim neden bu kadar sinirli olduğumu, neden gözümün döndüğünü çok iyi biliyorsun. Hasta olduğumuda!" Tur atmaya başladı.

"Ama artık öyle değilim! Bunu sende farkettin değil mi? Önceden olsa iki kelime ettirmez kafana sıkardım. Ama şimdi bak silah bile getirmedim!" Dedi üzerini gösterirken. "Kafama sık gıkım çıkmaz!" Diyebilmiştim. Haklıydı. Ömer değişmeye çalışıyordu. Bu onun için oldukça büyük adımlardı.

"Bu evde seviştiniz demek!" Diyerek evi inceledi. "Bu koltukta mı yoksa odanda mı? " eliyle yukarıyı gösterdi. Sustum. "Düşündüğün gibi ilerisi olmadı." Diyebildim sadece.

"Ben izledim lan sizi! Sen benim olana el sürdün. Bundan zevk duydun!" Kafamı salladım. Sinirlendi.
"Yiğit benden de Aselden de uzak duracaksın!" Ayağa kalktım. "Bir daha seni evimize gelirken ya da karşımıza çıkarken görmeyeceğim duydun mu?" Diye bağırmıştı.

"Karımdan ve benden uzak duracaksın! Senin gibi bir hainin benim hayatımda yeri yok!" Diye ekledi.
"Tamam" diyebilmiştim sadece. "Eğer ki bir daha karşımıza çıkarsan. Acımam o kafana sıkarım!"

"Ada hiçbir şey bilmiycek! Arda'nın da çoğu şeyden haberi var zaten ve bu konu burada kapanacak!" Nefes aldı kapıya doğru ilerledi.

"Ben karımla birlikte mutlu olacağım. Onu kendime aşık edeceğim. Güzel bir hayatımız olucak! Sen de yaptığın ihanetle ortada kalıcaksın! Hiçbir kardeşin sana güvenmeyecek. Yarın öbür gün Arda'nın da bir eşi olduğunda kafasında hep bu şüphe yer edecek. Bu senin canını şiddetten küfürden daha çok yakacak. Yanında tuttuğun o sahte sevgilinle sahte bir hayat yaşayacaksın!" Diyerek kapıdan çıktı gitti.

Haklıydı söyledikleri şiddettenden daha çok canımı yakmıştı. Bunca olayın içinde bile Asel gelmişti aklıma. Gerçekten ona aşık olur muydu?

(Aselden)

Sabah uyandığımda Ömer yanımda yoktu. Yerimden hafifçe kalkıp banyoya ilerledim. Elimizi yüzümü yıkayıp sabah rutinimi hallettim. Boynumu çok hareket ettirince ağrıyordu. Üzerimi giyip aşağı indiğimde Ömer'de dışarıdan gelmişti. Hiç konuşmadan ona baktım o da bana. Ceketini çıkarıp askılığa astı.

"Kahvaltı hazır Ömer Bey." Diyen çalışanla birlikte gözlerimi Ömer'den çektim. Masaya geçtiğimizde ikimizde sessizdik. "Yiğitle konuşmaya gittim." Dedi. Göz ucuyla ona baktım. İBir daha karşımıza çıkmıycak. Seninde onunla görüştüğünü , mesajlaştığını görürsem seni de mahvederim ve bu sefer ki kadar sakin olmam! Duydun mu?" Tehditi korkutmuştu.

"Duydum." Diyebildim sadece. "Hareketlerine dikkat edeceksin bundan sonra!" Diye tısladı. Dün ki kibarlığı yine gitmişti. "Sen ettiğin sürece bende ederim ama etmezsen hayatını cehenneme çeviririm."

"Anladım." Diyerek kafamı salladım. Kahvaltıyı yaptıktan sonra bahçeye çıktım. Ömer'de çalışma odasına gitmişti.

Demek ki Yiğitte kabul etmişti. Bu durum kalbimi acıtmıştı. Son yaşanan Selda olayı hariç Yiğit ile çok güzel zamanlar geçirmiştim ama bir daha böyle bir şey yaparsam Ömer'in bizi yaşatmayacağını biliyordum. Bu yüzden dikkat etmeye karar verdim. Kapı sesini duyunca eve doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda uzun boylu çok hafif balık etli sarışın bir kız duruyordu. Elinde valizi vardı.

"Ömer evde mi?" Diye sordu. "Evet." Dedim. Beni yardımcı sanmıştı sanırım. Ömer merdivenlerden indiğinde kadının yüzünde garip bir mutluluk oldu.
"Ömeeer." Diye hafif bağırdığında Ona doğru ilerledi ve sarıldı.

"Çok özlemişim." Ömer'de gülerek sarılmıştı. Bende onları izliyordum. "Ben gelmesem geleceğin yok hayırsız" diyerek omuzuna vurdu.

"İşten güçten fırsat olmadı ki güzelim."

"Tabi yalancıı" kız dönüp bana baktığında "yardımcın mı?" Diye sormuştu. "Hayır eşim!"

KURTULUŞ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin