DOĞRU YOL

3.8K 145 60
                                    

Az önce yanlışıklı üç bölüm sonrasını yayınlamışım. Bölümleri yazıp depoluyordum.😬 Şimdiden iyi okumalar. 🙋🏻‍♀️


🌿

Kapı çaldığında Ömer yerinden kalktı. Derin bir nefes aldım. Kapıya ilerleyip açtı. Bir süre sonra Arda ile birlikte içeri girdiler. "Seninle konuşmam gerekiyor." Dedi yüzü üzgündü. Yerimden kalkıp yanına yaklaştım. "Bir sorun mu var?" Kafasını hayır anlamında salladı. "Sadece dertleşmek istiyorum." Kafamı olumlu anlamda salladım. "Yukarıda konuşalım." Birlikte merdivenlerden çıkarken Ömer salonda kalmıştı.

"Abim ile barıştın mı?" Diye sordu Arda odaya girerken. Yatağın kenarına oturdum Arda'da karşıma. "Hayır." Dediğimde bana baktı. "Seni yumuşamış gibi görüyorum Asel, umarım yanlış görüyorumdur." Doğru görüyordu. Ellerimle oynamaya başladım. "Asel senin kararına asla karışamam ama sana neler yaşattığını bu kadar kısa sürede unutman çok garip. Lütfen bana seviyorum deme çünkü sevgi bu değil." Sevgi neydi bilmiyordum. "Sen onun yüzünden katil oldun Asel, katil olduğun gün bebeğini kaybettin bak senden intikam almak için seni bu hale getirdiler. Şu yüzüne bak. Daha yirmi bir yaşındasın ve yaşadıklarına bak." Eliyle aynayı gösteriyordu.

"Üzülmen için söylemiyorum ama beni baya şaşırttın. Ben bile senden daha az şeyler yaşadım o gün. Ona rağmen affedemiyorum." Haklıydı. Ömer'i affetmemem gerekiyordu. "Sana da kızamıyorum. Sevdiğini düşünüyorsun." Anlamayarak ona baktım. "Sevdiğimi düşünmek?"

"Asel Ömer abimi sevdiğini mi sanıyorsun? Sadece ailende göremediğin sevgiyi onda bulabileceğini zannediyorsun ama sana zarar veriyor görmüyor musun?" Söylediklerini aklımın bir kenarına yazdım ve sessiz kaldım. "Defne aradı beni. Egemen ile aranda sorun olup olmadığını sordu. Egemen herkese soğukmuş. Sen biliyor musun?"

"Egemen beni sevdiğini söyledi Arda." Dedim yanına ilerleyip oturdum. Bedenini tamamen bana çevirdi. "Ciddi misin?" Evet anlamında kafamı salladım. "Beni sevdiğini ve benden uzak durması gerektiğini söyledi. Evli bir kadını sevdiği için utanıyor kendinden. Bu yüzden benden vazgeçene kadar uzak duracak." Dedim üzgün bir sesle. "Böyle düşünen insan kaldı mı?" Dedi Arda hayretler içerisinde. "Sevenin kıymeti bilinmiyor." Diye ekledi. "Ne demek istiyorsun?"

"Asel kusura bakma ama ben senin tekrar eski günlere dönmeni beklemiyordum. Kendi ayaklarının üzerinde güçlü duracağını düşünmüştüm. Abimin yaptıklarını unutmayacağını ama öyle olmadı." Sözünü bitirir bitirmez araya girdim. "Arda yaptıklarını unutmadım ki."

"Unutacaksın ama Asel. Kendini dışarıdan görmüyor musun? Sana tecavüz eden, seni itip kakan sonrasında öldüm yalanını atıp hem katil olmanı hem de bebeğinizi kaybetmene sebep olan birine aşk ile bakıyorsun... o da seni seviyor biliyorum ama." Sözünü kestim. "Mafyacılık denilen pislikten dolayı böyle oldu o olmasaydı böyle şeyler yaşanmazdı." Dediklerime güldü. Gülmesi durunca cevap verdi. "Egemen'de mafya ama sana en ufak bir zararı dokunmadı. Aksine sana zarar vermemek için hayatından çıkmayı tercih etti. Düşün sevgisi zarar verir diye korktu.." sustu derin bir nefes aldı. Tepkimi ölçüyordu.

"Ömer abim ise ne yaparsa yapsın hayatından çıkmamayı tercih etti. Sana yaptıklarını unutturmamayı... bu sana daha çok zarar veriyor. Farkında değil mi sanıyorsun? Farkında hem de her şeyin farkında ama bencillik yapıp çıkmıyor. Bazı şeyleri farket." Burun kemerini sıktı. Cevap veremiyordum. Çok doğru konuşuyordu.

"Gözünde abisini kötüleyen biri gibi duruyorum belki ama Asel. Haklıya haklı haksıza haksız derim. Ne Yiğit abim, ne Ömer abim ne de canımdan çok sevdiğim Ada... yanlışları varsa yanlış derim. Bunu sende biliyorsun." Kafamı olumlu anlamda salladım. "Eğer ki bu yola devam edersen bu yaşadıklarım hiçbir şey olacak. Göz göre göre seni o uçuruma itilmeni izlemek istemiyorum ama her kararına saygım da var." Elimi tuttu, gözlerinin içine bakmam için çenemi tutup kaldırdı. "Bu dediklerimi iyi düşün. Gözünden bir damla daha yaş akmasını istemiyorum. Şunu da unutma her kararında yanında olurum." Göz yaşlarım düşerken Arda'nın boynuna sarıldım. Ağlamam şiddetlendiğinde sırtımı sıvazlıyordu. "Ağla dök içini." Ne kadar ağladım bilmiyordum ama kendimi geldiğimde ayrılıp göz yaşlarımı sildim. "Bunları konuşmak için mi geldin?" Diye sordum yüzüne bakarken.

KURTULUŞ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin