Bölüm-8

17.8K 322 84
                                    

"Çığlıklar akıttım duyan yok.."

🌿

Yemek yapan Yiğit'e baktım. "Fazla kesmesen mi?" Dedi göz kırparken. "Güzelliğine bakıyorum." Dedim elimi yanağına götürürken. Dişlerini göstererek gülümsemişti. "Mis gibi koktu." Diye ekledim tenceredeki yemeği karışıtırırken.

Salatayı masanın üzerine bırakıp yanıma geldi. "Yemek hazır olana kadar seni seveyim." Dediğinde güldüm. "Memnuniyetle." Dediğimde kapı çaldı. Birbirimizden uzaklaştığımızda "ben bakarım." Demişti. "Hoşgeldin." Yiğit'in sesini duymuştum. Ömer mutfaktan içeri girdiğinde yanıma gelip saçlarıma bir öpücük bıraktı. Yiğit'in suratı asılmıştı.

Belimden tutup dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktı. "Özlemişim." Dediğinde göz ucuyla Yiğit'e baktım. Sinirlenmişti.

"Erkencisin?" Dedi Yiğit sahte bir gülüşle. "İşlerim erken bitti." Dedi Ömer. "Bizde yemek yiyecektik, aç mısın?"

"Açım ama Aselle dışarıda yiyeceğiz." Dedi bana bakarken. "Neden?" Dedim Ömer'e bakarak. "Başbaşa vakit geçirelim."  Dedi ardından ekledi. "Hazırlan çıkalım." Kafamı sallayıp odaya geçtim. Kıyafetlerimi çantama koydum. Üzerime pantolon ve gömlek geçirdim. Dışarı çıktığımda Yiğit ile göz göze geldik. Üzgündü.

Vedalaşıp dışarı çıktık. Arabaya bindiğimde sessizdim. "Sana aldığım telefonu vermeyi unutmuşum.." dedi. "Sürekli sana ulaşmak isterken birilerini arayamam." Diye ekledi.

Kısa bir süre sonra restorantın önünde durdum. Vale geldiğinde anahtarı verdi ve içeri doğru girdik. "Biraz gülümse, bu kadar somurtman için bir sebep yok." Masaya oturduğumuzda sahte bir gülümseme taktım yüzüme. "Böyle mi?"

"Yiğit'in yanındaki gibi olsa yeterli." Dedi. "Yiğit senin bana yaptıklarını yapmadı." Dedim suratımı asarak. "Sende pek masum sayılmassın Asel." Dediğinde anlamayarak ona baktım. O sırada garson gelmişti. Benim yerimede sipariş verdi."buranın yemekleri harika, çok beğeneceksin."
Umursamadım, şu an tek istediğim Yiğit ile yemek yemekti. "Seninle aramı düzeltmeye çalışıyorum. Biraz yardımcı olmayı denesen?"

"Neden bir anda böyle bir arayışa girdin ki?" Dedim sakince. "Ömür boyu nefretle ilerlemez." Dediğinde güldüm. "Ömür boyu?" Dedim gülmeye devam ederken.

"Benden kurtulacağını düşünmüyorsun umarım." Onuz silktim. "Senden kurtulacağım." Gülme sırası ondaydı. "Bana zorlar sahip oldun, beni dövdün. Bir kadına yapabileceğin en büyük kötülüklerden bir tanesi. İstediklerin olmayınca çılgına dönüyorsun. Sonrasında ben hastayım diyorsun bunun arkasına saklanıyorsun. Kusura bakma ama bu bir bahane değil." Garson yanımıza gelip servise başladığında ikimizde sustuk. Sessiz geçen yemek faslından sonra Ömer şarap içiyordu. "Denemek ister misin?" Dedi elindeki şarabı gösterirken. Kafamı hayır anlamında salladım. "Sen bilirsin."

🌿

(Yiğitten)

Ömer gelip Asel'i almıştı ve ben hiçbir şey yapamamıştım. Asel'i öptüğü an gözümün önüne tekrar geldiğinde elimdeki viski bardağını hızlıca yere attım. Hoşlandığım kadın, kardeşimin karısıydı. Geriye yaslanıp kafamı koltuğa koyduğumda aklımda tek bir düşünce vardı Asel'i Ömer'den kurtarmam gerekiyordu.

Telefonumu çıkarıp dayımı aradım. Bu işe ancak o yardım edebilirdi. Bir tek onun lafı geçersi. "Alo dayı konuşmamız gerek."

"Mekandayım, gel." Dediğinde telefonu kapattım ve evden çıktım.

🌿

"Dayı bir mevzu var." Dedim içkimden yudum alırken. "Hayırdır?" Diye sordu. "Bizim Ömer evlendi." Dedim kafasını olumlu anlamda salladı. "Duydum, haber bile verme gereği duymadı."

"Dayı o işler karışık aslında. Kızı gittik istedik. Kızda kabul etti. Ailesinden şiddet görüyordu." Pür dikkat beni dinliyordu.

"Kız çok küçük. Daha yirmi yaşında. Bir nevi ailesinden kaçmak için Ömer'e sığındı. Ömer'de kız şiddet uygulamış. Birde öğrendim ki.." sustum. Araya girdi. "Birde?"

"Tecavüz etmiş." Dayımın gözlerindeki ateşi görmüştüm. "Şerefsiz.. karısına tecavüz mü etmiş?" İnanamayarak sordu. Kafamı olumlu anlamda salladım. "Kız çok masum dayı. Ona söz verdim kurtaracağıma dair. Bir tek sen yardım edebilirsin."

"Tamam evlat, ben hallederim." Dediğinde yerimden kalktım. "Eyvallah dayı."

Dayım şehrin önde gelen mafyalarındandı. Bizdeki değeri büyüktü. Ömer'i durdurabileceğini biliyordum. İçim rahat bir şekilde arabaya bindim.

Telefonuma gelen mesaj ile cebimden çıkardım. Tanımadığım bir numaraydı.

0537*****: Yiğit ben Asel. Ömer telefon almış. Dün için çok özür dilerim.

Mesajını okuyup gülümsedim. Bir şey yazıp yazmamak arasında gidip geldim. Gidip yüz yüze görmek istedim.

🌿

Ömer'in evden çıktığını görünce bende eve doğru ilerledim. Kapıyı çaldığımda kısa bir süre sonra Asel kapıyı açmıştı. Beni gördüğünde ilk şaşırdı ardından içeri çekip sıkı sıkı sarıldı.

"Özledim." Dedi sarılmaya devam ederken. "İyi ki geldin." Ayrılıp gözlerinin içine baktım. "Mesajımı aldın mı?" Kafamı olumlu anlamda salladım. "Aldım, gelip görmek istedim."
 
"İyi yapmışsın. Dün seninle o yemekleri yiyemediğim için çok üzüldüm." Yanağını okşadım. "Daha güzellerini yaparım sana." Parmak uçlarında yükselip dudağıma bir öpücük bıraktı. Beni zorluyordu. Tekrar öptüğünde bende karşılık verdim. "Sanırım bu sefer kendime hakim olamayacağım." Dedim.

Gömleğimin bir düğmesini açtı. Ardından diğerlerini yere attığında bende üzerindekini çıkardım. Boynuna doğru eğilip öpücük bıraktım.

"Ne oluyor burada?" Kafamı hızla çevirdiğimde o kişiyle karşılaşmayı beklemiyordum.

KURTULUŞ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin