"Sessiz değilsin, büyük bir gürültünün içindesin duymuyorlar.."
🌿
Yiğit aniden benden uzaklaştığında Arda'nın sesi duyuldu. "Siz ne yapıyorsunuz?" Bir adım bize doğru yaklaştı. Yiğit'e baktığımda sadece şaşkınlık vardı. "Bir açıklama yapmayacak mısınız?"
Ben sessiz kalmayı tercih etmiçti . Yiğit derin bir nefes aldı. "Her şey gördüğün gibi." Dedi. "Abi farkında mısın, kardeşinin karısı." Dedi eliyle beni gösterirken ardından ekledi. "Ömer abimin, karısı." Dediği şeylerle bile gözlerimi kapattım.
"Farkındayım." Dedi Yiğit sakin bir şekilde. "Bunu kendinize nasıl yakıştırdınız?" Midesi bulanıyor gibiydi. "Ben değilde Ömer abim gelse neler olurdu, hiç düşündünüz mü?" Diye ekledi.
"Ömer abim kötü biri belki evet ama bunu asla hak etmedi. Siz ondan daha kötüsünüz. Her ne olursa olsun bir insanı aldattınız".
"Suçluyuz.. biliyorum ama engel olamıyorum." Dedi Yiğit. "Neyin engelinden bahsediyorsun? Ben şöyleyim böyleyim diye etrafta kasıla kasıla geziyorsun ama kardeşinin karısına sulanıyorsun."
"Düzgün konuş!" Yiğit sesini yükseltmişti. Yiğit'in koluna dokundum. "Doğruları söylüyorum." Dedi Arda kendinden emin bir şekilde. "Bugün Ömer abime yapan yarın bizede yapar."
"ARDA!" Diye bağırdığında Yiğit'i tuttum. "Yiğit, lütfen." Arda dış kapıya doğru ilerledi. "Sana olan güvenimi bugün tamamen kaybettim. Ciğeri beş para etmezmişsin. Bir dahakine kapıyı kapatmayı unutmayın." Ardından çıkıp gitti.
Donup kalmıştım. Yiğit koluma dokundu. "Benim yüzümden kardeşlerinle aran bozuluyor." Diye fısıldadım. "Bana zorla bir şeyler yaptırmıyorsun bunların hepsi benim tercihim." Saçlarıma küçük bir öpücük kondurdu. "Ben şimdi gidiyorum, canını sıkma." Kafamı salladım. Yiğitte gittiğinde salonda tek kalmıştım.
Gün boyu neler yaptığımı bilmiyordum. Sürekli Arda'yı düşündüm. Arda'nın beni kötü sanmasını ve bana düşman olmasını istemezdim. Acı olan ise haklıydı...
Kapı açıldığında Ömer' gelmişti. Mutfağa ilerlerken "hoşgeldin." Dedim. "Hoşbuldum.." yanıma geldi. "Yüzün neden asık?" Diye sorduğunda omuz silktim. "Bir şeyim yok. Ellerini yıka yemek yiyelim." Tamam der gibi kafasını salladı ardından yukarı çıktı. Son tabaklarıda masaya koyup oturdum. Ömer geldiğinde yemeğimizi yemeye başladık.
"Günün nasıl geçti?" Diye sordu yemeğini yerken. "Sıkıcı." Diye itiraf ettim. "Evde sıkılıyorsun farkındayım.. liseyi açıktan okumak ister misin?" Sorduğunda heyecanla ona baktım. "Gerçekten mi?" Dişlerini göstererek güldü. "Evet." İlk kez böyle gülümsediğini görüyordum.
"Kitap alırız, internette bir sürü video var. Çalıştığın zaman yapabileceğine inanıyorum." Dediğinde gülümsedim. "Yapabilirim." Dedim kendimden emin bir şekilde ardından ekledim. "Teşekkür ederim."
"Bu kadar mutlu olacağını bilseydim daha önceden söylerdim." Dedi. "Okumayı çok istiyorum."
"Sevindim buna." Dedi ardından yemeğimizi yemeye başladık. Ömer televizyon karşısına geçiş yine belgesel izliyorduk. Masayı toplarken "kahve yapabilir misin?" Demişti. "Yaparım" dedim. Ardından sade bir türk kahvesi yaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTULUŞ (+18)
ChickLitElleriyle boğazımı tutup sıktı. Gözündeki o karanlığı görmüştüm. Nefes alamazken altında çırpınıyordum. "Ben senin sahibinim" dedikleri ruhumu acıtıyordu. "Ben ne istersem onu yapacaksın!" +18 sahneler vardır. (Cinsellik , şiddet, küfür) Not; Şahsı...