"İmkanı olan kapısında yatsın, bize mütemadiyen gurbet yazılmış."
___
"Büyük bir silah teslimatı bu yüzden karşı tarafa güvenemiyorum." Dediğinde Egemen'e baktım. "Paraları ve silahları alıp bizi etkisiz hale getirmelerinden mi bahsediyorsun?" Diye sordum. Kafasını olumlu anlamda salladı. "Aynen öyle." Ardından masaya yaslandı. "Bu adamlar güvenilir değil, bir kaç kere bu dediğini yapmışlar." Diye ekledi.
"Risk alıyoruz yani?" Diye sordu Defne. Egemen tekrar kafasını salladı. "Oraya gerçekten silah teslimatı için gidiyoruz ama..." gözlerini üzerimizde gezdirdi. "Onlar piçlik yaparsa bu sefer bizde silah ve paraları almak için savaşacağız. Yani anlayacağınız onların davranışına göre şekillenecek."
"O zaman iki plan yapmamız lazım." Dedim. Elini şıklattı ve gelip yanıma oturdu. "Öyle de yapacağız."
"Oraya girerken silah almayacak giriştekiler." Anlamayarak ona baktım. "Güvenli bir bölgede teslimatı yapıyoruz. Girişte iki taraftanda olmayan adamlar oluyor. Güvenliği sağlıyorlar." Diye açıkladı. Kafamı olumlu anlamda salladım. "Ama onlar girişteki adamı satın alacaklar."
"Yani silahlı gelecekler." Dedi Giray. "Bizde teslimat yaptığımız silahların üzerine kendimizin kullanacağı silahları koyacağız. İçinizden biri onların her hareketini izleyecek ve en ufak bir silahlarına dokunmadan olayı başlatacak." Dedi ardından bana baktı. "O da sen olacaksın Asel."
"Ben mi?" Dedim şaşırarak. "Evet sen.. gözlem yeteneğinin iyi olduğunu düşünüyorum zaten silahta kullanabiliyorsun. Yapabilirsin değil mi?" Diye sorduğunda kafamı emin bir şekilde salladım. "Yapabilirim."
"Güzel. Onlar bizi devirmeye çalıştıklarını sanarken biz onları yerle bir edeceğiz."
"Peki parayı getirmezlerse yada sahte para getirirlerse?" Defne tekrar araya girmişti. "Onun önlemleri var. Karşı taraf paraya bakma hakkına sahip. Zaten Acar para uzmanı." Dedi gülerek en yakın adamına dönerken. Acar'da güldü. "Her zaman."
"Üzerimizde yeleklerimiz olacak. Tek yapmınız gereken Asel'in en ufak bir ateşinde hızlı davranıp silahlarınızı almanız ve asla ama asla ıskalamamanız." Ardından bana döndü. "Buradaki insanların canı sana emanet." Üzerime büyük bir sorumluluk verilmişti. "Sen merak etme." Diyebildim sadece. "Şimdilik bu kadar, iki gün sonra akşam 21.00 gibi yola çıkacağız. 23.00'da teslimat gerçekleşecek. Sorusu olan yoksa dağılalım." Dedi ardından bize baktı. Kimseden ses çıkmayınca ayağa kalktı. "O zaman görüşürüz gençler." Dedi. Bende ayağa kalktım. Çantamı elime alıp Defne ile birlikte çıkışa ilerledik. Egemenlerde peşimizden geliyordu. Arabanın yanına geldiğimde Egemen'e döndüm. "Tüm sorumluluk sende sayılır Asel. Dikkatli ol tamam mı?"
"Sen merak etme. Elimden gelenin en iyisini yapacağım." Dedim gülümsedi. "Sana güveniyorum." Bende güldüm. "İki gündür tanışıyoruz oysa ki." Dedim. "İnsanları gözlerinden anlayabiliyorum. Bu da benim yeteneğim." Dedi omuz silkerken. "Öyle olsun." Dedim ardından arkamı döndüm. Kapımı açtı bende bindim. Eliyle selam verdi. Araba çalıştığında bende Eve doğru yol aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTULUŞ (+18)
ChickLitElleriyle boğazımı tutup sıktı. Gözündeki o karanlığı görmüştüm. Nefes alamazken altında çırpınıyordum. "Ben senin sahibinim" dedikleri ruhumu acıtıyordu. "Ben ne istersem onu yapacaksın!" +18 sahneler vardır. (Cinsellik , şiddet, küfür) Not; Şahsı...