Bölüm-4

29.6K 580 189
                                    

"Anlamaz onlar, taştan duvarlar.
Duymazlar sesini çünkü sağır kulaklar.."

🌿

Banyodan çıkıp giyinmek için giyinme odasına ilerlediğimde aşağıdan sesler geliyordu. Merdivenin başında durup dinlemeye başladığımda
Yiğit ile Arda'nın sesini duydum. Giyinme odasına geçip hızlıca üzerime eşofman takımı giydim.

Aşağı doğru indiğimde Arda yerinden kalkıp yanıma geldi. "Asel." Dedi sarılırken yüzüme maskemi takıp gülümsedim. Yiğit'de sarıldığında Ömer ile göz göze geldim. Öfkesi kendini belli ediyordu. Onu umursamadan daha çok sarıldım.

Sarılma faslı bittikten sonra geçip yerime oturdum. Ömer'de tam yanıma. Kokusu, bakışı midemi bulandırıyordu. "Senin neyin var?" Diye sordu Arda. "İyiyim, yorgunum sanırım." Dedim yalan söylemeye çalışarak. Halimden bir şeyler anlamasını ve beni bu bataklıktan kurtarmasını istiyordum ama biliyordum ki böyle bir şey olmayacaktı.

Onlar gülerek sohbet ederken ben sadece izliyordum. Bir süre sonra dayanamayıp yerimden kalktım. "Biraz yorgunum." Diyebilmiştim. "İyi geceler." Dedi Yiğit gülümserken. Yukarı çıkıp yatağa yattım. Uyuyamayacağımı biliyordum.

🌿

İki üç saatin sonunda Ömer odaya geldi. Sinirli olduğunu belli ediyordu. "Yiğit ile bu samimiyetin ne?" Yüzümdeki şaşkınlığa engel olamamıştım. Yattığım yerden kalktım. "Ne saçmalıyorsun?" Diye sordum karşısına geçerken. "Ne saçmalıyorum öyle mi?" Yine çenemi sıktı. "Yiğit ile sarılmak ne demek oluyor?" Elini hızlıca ittim. "Hastasın sen!" Diyebilmiştim. Eliyle saçımı kavradığında acıyla bağırdım. "Abim o benim." Demiştim ama bırakmaya niyeti yoktu. "Abiymiş, bilirim ben o abi ayaklarını." Hızlıca yere fırlattı. Kolumun üstüne düştüğümde ona baktım. "Bir daha Yiğit'e sarıldığını görmeyeceğim."

"Öz abinden mi kıskanıyorsun?" Yüzüme yediğim tokatla birlikte gözyaşlarım firar etmişti. "Ağlama karşımda!" Demesine rağmen daha çok ağlıyordum. "Ömer lütfen saçmalama." Dedim.

"Gidip Yiğit'in de mi altına gireceksin? Sen benim karımsın haddini bileceksin." Bir kez daha vurdu ardından üstten bana baktı. Yüzündeki anlık pişmanlığı yakalamıştım. Hızlıca odadan çıktı. Olduğum yerde oturup aynadaki yansımama baktım. Dudağım kanıyordu.

Elimin tersiyle dudağımı silip yatağa geri yattım. Ömer'den nefret ediyordum. Ömer'den kurtulmak istiyordum. Buralardan kaçıp kendime yeni bir hayat kurmak istiyorum ama ne cebimde beş kuruşum vardı ne de cesaretim.

🌿

Gözlerimi açtığımda dün yaşadıklarım tekrar gözlerimin önüne geldi. Bedenim ve kalbim yaşadıklarıma dayanamıyordu. Odanın kapısı açıldı. Bir kaç adım sesinden sonra midemi bulandıran o sesi duydum. "Kahvaltıya." Onu aldırmadım ve yatmaya devam ettim.

"Duymuyor musun?" Tekrar konuştuğunda gözlerimi kapattım. Bir süre sonra pes etmiş bir şekilde gitti.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KURTULUŞ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin