KURTULUŞ (+18)

YENİ HAYAT

(20 gün sonra)

Elimdeki Ömer'in tişörtlerini çöp poşetine koydum. Ardından çıkardığım fotoğraflarımızı da poşete attım. Mutfağa doğru ilerledim. Alıp depoladığım sigara paketlerini ve bir kaç içki şişesinide poşetin içine koydum. Kendime zarar vermeyecektim. Çöpün ağzını bağlayıp dış kapıya ilerledim. Kapının önüne bırakıp tekrar içeri girdim. Defne'nin ayarladığı avukat boşanma işlemlerini başlatmıştı ve ne hikmetse Ömer'de kabul etmişti. Belki de Karan konuşmuştu. Bu durum işime gelmişti. Ömer ilk günler bir kaç kez karşıma çıkmıştı ama uzun zamandır çıkmıyordu.

Daha iyiydim. Spora başlamıştım aynı zamanda yoga yapıyordum. Yüzümdeki yaralarım tamamen geçti sayılırdı. Sağlıklı beslenmeye özen gösteriyordum. Daha çok müzik dinliyordum. Aynı zamanda İstanbul'u gezmeye başlamıştım. Gittiğim her yeri aldığım fotoğraf makinesiyle çekiyordum. Anı olarak birikmesini istiyordum. Bir gün beni boğan İstanbul'u özlersem çektiğim fotoğraflara bakarım diye düşünüyordum.

En son annemi görmeye gittim. Her şeye rağmen helallik aldım. Hakkımıda helal ettim. Çünkü öldükten sonra ki dünyada bile karşıma çıksın istemiyordum. Uzayan saçlarımı yine omuzumda kestirdim. Siyah saçlarımı kahverengiye boyattım. Tenimle yakıştığını düşünüyorum. Daha çok kitap okumaya ve araştırma yapmaya başladım. Aynı zamanda ehliyet kursuna yazıldım. Kendime bir şeyler katmaya çalışıyordum. Boş zamanlarımda italyanca öğrenmeye çalışıyordum. En azından gittiğim yerde az da olsa yardımcı olur diye düşünüyordum ilk zamanlarda.

Bu yirmi gün zaman içinde Giray ve Acar ile buluştum. Onlarla güzel ve eğlenceli bir gün geçirdik. Defne ile sayamayacağım kadar çok vakit geçirdik. Her anımda yanımda oldu diyebilirim. Arda ile Beyza babannesinin yanına gittiler. Normal şartlarda iki gün kalmayı düşünüyorlardı ama babannesinin ısrarıyla günlerini uzatmışlardı. Karan ile Defne sevgili olmuştu. Karan karşıma bu zamana kadar hiç çıkmadı. Egemen'i hiç görmedim.

Hayatımdan geçen bir yirmi gün böyle oldu. İlk kez kendimi yaşadığım zor zamanalardan sonra çok huzurlu günler geçiriyordum. Masanın üzerindeki uçak biletine baktım. On beş gün sonra buradan gidecektim. Bileti alıp dolaba koydum. Arda geldiğinde onunla konuşacaktım ve gitmeden önce Egemen'i de bulup son kez helallik alacaktım.

Televizyonda 'Buray- Kış Bahçeleri' çalıyordu. Şarkıyla birlikte camları açtım. Temiz havanın içeri girmesine izin verdim. Biraz temizlik yapmıştım. Koltuklardan birine oturup mırıldandım.

Sevme beni
Senin sevmelerine kalmadım
Tutma elimi
Gecelerce için için ağlamadım
Bir of çektim içimden
Of.. of..
Aşk gitti aşk
Veda etti

🌿

Kapının çalmasıyla izlediğim filmi durdurdum. Saat 22.43'tü. Dürbünden baktığımda Defne'yi görmüştüm. Kapıyı açtım. "Hoşgeldin." Dedim geçmesi için yol verirken. "Saat geç oldu biliyorum ama yanına gelmek istedim." Dedi ayakkabısını çıkarıp kenara koyarken. "İyi ki geldin, benimde canım sıkılmıştı." Kenarda durup çantasını asmasını izliyordum. Birlikte içeri geçtiğimizde uzun koltuğa oturduk. "Canın mı sıkkın senin?" Diye sordum Defne'nin yüzünü incelerken. Kafasını hayır anlamında salladı. "Karan bana evlenme teklifi etti."

"Ne?" Diye sesimi yükselttim. "Bu kadar erken mi?" Diye ekledim. Şaşkınlığını üzerinden atamamıştı. "Bende şaşırdım, beklemiyordum." Dedi ayaklarını toplarken. "Biraz zaman istedim." Diye ekledi. Karan'ın bu kadar erken evlenme teklifi etmesine şaşırmıştım. Kadınlarla kısa birliktelik yaşayan biriydi. "Karan biraz şey biriydi." Dedim doğru kelimeleri bulmaya çalışırken. "Çapkın?" Diye sorduğunda onu onayladım. "Pek evlilik adamı değildi ama... sana evlenme teklifi etmişse demek ki gerçekten değer veriyor." Kafasını bir kez daha olumlu anlamda salladı. "Biliyorum gözlerinden belli oluyor zaten. Üzerime titriyor. Bir keresinde yanında ağlamıştım ve Karan'ı daha önce öyle görmemiştim. Çok üzülmüştü." Gülümseyerek anlattıklarını dinliyordum. "Karan'ı seviyorum. Evlenmekte isterim. Sanırım o an biraz şok geçirdim. Çocuğa da ayıp oldu." Dedi saçını yana atarken. "Ayıp olmamıştır, anlayışla karşılamıştır ama eğer ki cevabın evetse bence arayıp söyle. Gecesi mahvolmasın."