KURTULUŞ (+18)

Bölüm-3

"Beni her şeye rağmen affetmeye neden ararken, ihaneti her gece başucunda ağırlayanlar anlayacaktır..."

🌿

Sabah uyandığımda Ömer yanımda uyuyordu. Yerimden kalkıp kalkmamakla tereddüt ettim. Çok kuralcı bir insandı ve ne yapacağımı bilemiyordum. Ömer'in tarafına dönüp uyuyan yüzünü izlemeye başladım. Bana doğru dönmüş, sol kolunu kafasının altına almış uyuyordu. Uzayan sakalları yüzüne daha çok yakışıyordu. "Uykumda izlenmeyi sevmem." Gözlerini açmadan konuştuğunda irkilmiştim. Ardından siyah gözlerini ela gözlerimle buluşturdu.

"Ben şey.." dedim ama ne diyeceğimi bilmiyordum. Eğleniyor gibi bir hali vardı. "Sen ne?" Dedi devam etmemi istiyor gibi. "Uyanmanı bekledim." Dediğimde yerinden doğruldu. "Neden?" Göz kırparak sormuştu. "Kuralların var ya bilemedim." Ben açıklarken o yataktan çoktan kalkmıştı. "Kurallarımın arasında bu yok ama uyandığımda güzel yüzünü göreceksem olsun isterim." Ardından banyoya doğru ilerledi ben şaşkın bir şekilde yatakta oturmaya devam ettim.

Sonunda yataktan kalkıp banyoya girdim. Ömer duş alıyordu. Elimi yüzümü yıkayıp banyodan tekrar çıktım. Giyinme odasına girip bordo kazağı ve siyah dar paça pantolonu üzerime geçirdim. Gün boyu evde olacağım için makyaj yapmamıştım.

Aşağı indiğimde hazırlanmış masaya oturup Ömer'i beklemeye başladım. Biraz sonra üzerindeki koyu gri takımıyla merdivenlerde göründü. Yerine geçip oturduğunda eliyle masayı göstererek "afiyet olsun." Dedi. Sessizce kahvaltımı yapmaya başladık. Sessizliği bozan ben oldum. "Ömer bir şey sorabilir miyim?"

"Evet." Dediğinde gözlerimi gözleriyle buluşturdum. "Annemlerden bir haber var mı?" Hafif gülümser gibi oldu. "Üvey baban aç köpek gibi, kudurmuş." Dediğinde bende gülümsedim. "İstediğin gibi ilerliyor." Diye ekledi. Kafamı olumlu anlamda salladım. "Bende sana bir şey soracağım?" Sorar gibi söylemişti. Merakla ona baktım. "Sana yaptıklarından annenin haberi var mı, daha doğrusu vücudunun halinden?" Evet anlamında kafamı salladım. "Neden bir şeyler yapmadı?" Elimdeki çatalı tabağımın yanına bıraktım.

"Annem kocasını çok sever." Dediğimde alayla güldü. "O daha kıymetli." Diye ekledi. "Sikeyim ben öyle kocayı." Dedi sinirle. "Neyse ki bir daha sana zarar veremez." Zeytinini ağzına atmıştı. Kafamı salladım. Annemi merak ediyordum ama aynı zamanda görmek istemiyordum.

"Ben işe gideceğim, sende evde kalıyorsun." Çayından bir yudum aldı tekrar ekledi. "Çalışma odamda bilgisayarım var film izlemek istersen eğer kullanabilirsin..." yerinden kalkarken konuşmaya devam etti. "Aşağıda spor salonu ve yüzme havuzu var. Canının sıkılmaması için oralarda da vakit geçirebilirsin." Kafamı olumlu anlamda salladım. "Sana gelirken telefon alacağım." Tekrar kafamı salladım. O çıkış kapısına ilerlerken bende peşinden gittim. "Kolay gelsin." Dediğimde kafasını salladı ardından bahçe kapısına ilerleyip arabasına bindi. Kapıyı kapatıp mutfağa ilerledim. "Bana bir bardak kahve hazırlar mısınız, balkonda olacağım." Dedim. Orta yaşlı olan yardımıcımız gülümseyerek yanıma geldi. "Tabikide Asel Hanım." Cemre'ye baktığımda benden nefret ettiğini bir kez daha gösterdi. Yukarı çıkıp Ömer'in çalışma odasından bilgisayaranı alıp balkona geçtim. Bir süre sonra Cemre kahveyi getirmişti. "Ömer Bey'in bilgisayarı mı?" Diye sorduğunda ona baktım. "Evet." Dedim sormasına anlam veremeyerek. "Kendisi özel eşyalarının kullanılmasını sevmez".

"Kendisinin haberi var ayrıca ben onun eşiyim, siz kimsiniz?" Dedim alayla. "Kuralcı bir insandır ondan söyledim." Biraz afallamıştı. "Sizi ilgilendirmez, bir daha karışmayın." Dedim Cemre odadan çıktıktan sonra bir şeyler açıp izlemeye başladım.