"Senden önce hüzün yoktu. Bir ihtimal yaşıyorduk..."🌿
Kızın yüzünde hafif bir şaşkınlık oluştu ama anında kendine geldi. Yavaşça Ömer'e yaklaşıp elini tuttum. Tepki vermedi.
"Evlendiğini bilmiyordum." Bozulmuş gibiydi. "Söylemeye fırsat olmadı. Biraz ani oldu." Demişti Ömer. "Tanıştırayım Asel" eliyle beni gösterdi. Ardından ekledi. "Minel, çocukluk arkadaşım."
Sahte bir gülümsemeyle gülümsedim. Minel'de aynı şekilde karşılık verdi. "Memnun oldum ama çocukluk aşkı desek daha doğru olur." Diyerek gülümsedi.
Ömer'de tebessüm ederek "çocukluk işte." Demişti.
"Kapıda kaldık, içeri geçelim." Diyerek benide peşinde götürdü. Ömer koltuğa oturduğunda ben yandaki koltuğa oturdum. Minel'de Ömer'in oturduğu koltuğa geçmişti."Nerden esti birden Türkiye'ye gelmek?"
"Sıkıldım oralarda bende atladım geldim." Demişti Minel. Cilveli bir kızdı. Ben sessizce onları izliyordum. "İyi yapmışsın." Demişti Ömer.
"Hem senide özledim." Elini tutmuştu. Ardından ekledi. "Adayı, Ardayı özellikle o hayırsız Yiğit'i" demişti. Yiğit dediğinde Ömer'in suratı değişti.
"Onlarda seni özledi." Demişti Ömer. "Ee siz nasıl bir anda evlendiniz? Sen pek evlilik adamı değilsin, şaşırdım."
"Asel'i görünce bütün fikrim değişti." Dedi bana bakarak. Böyle bir şey demesini beklemiyordum. Minel'in suratı asıldı. "Aşk diyorsun yani?"
"Evet." Demişti. Onlar sohbet ederken bende onları dinliyordum. "Asel hiç sohbetimize katılmıyorsun. Neler yaparsın, kaç yaşındasın, mesleğin ne? Biraz seni tanımak isterim." Demişti Minel.
"Yirmi yaşındayım." Dediğimde abartılı bir şekilde kahkaha attı. "Ay özür dilerim. Ben Ömer'in bu kadar küçük biriyle evleneceğini düşünmemiştim." Dedi. Canımı sıkıyordu!
"Evlenebiliyormuş demek ki." Dedim. "Mesleğin ne?"
"Çalışmıyorum."
"Okuyorsun?" Diye sorduğunda hayır anlamında kafamı salladım. "Aa neden?"
"Öyle gelişti." Diyerek kısa kestim. "Gerçi sende haklısın. Kocan zengin. Koca parası yemek varken çalışmak zor gelir sana." Ömer gözlerimin içine baktı bende ona. Ağzını açıp tek kelime etmedi.
"Yeni tanıdığın insanların hakkında bu kadar kesin hükümler hep verir misin?"
"Şaka yaptım alınma lütfen." Dedi sahte bir üzgünlükle. "Söylediğin her kelime senin kendi zihniyetini ortaya döküyor." Diyerek ayağa kalktım. "Müsaadenizle." Diyerek odaya geçtim.
Arkamdan "beni çok sevmedi" dediğini duymuştum.
Söyledikleri canımı sıkmıştı. Hiç hoşlanmamıştım. Umarım bir an önce giderdi. Oda da ne kadar oturdum bilmiyorum. Aşağı inmek istemedim. Hava karardığında Ömer odaya geldi. "Yemek hazır." Demişti. Onu duymamazlıktan geldim. "Asel." Bana yaklaştığında gözlerimi kapattım. " uyumadığını biliyorum." Diyerek beni dürttü. "Kalbinin sesini buradan duyuyorum." Oflayarak gözümü açtım. "Aç değilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTULUŞ (+18)
ChickLitElleriyle boğazımı tutup sıktı. Gözündeki o karanlığı görmüştüm. Nefes alamazken altında çırpınıyordum. "Ben senin sahibinim" dedikleri ruhumu acıtıyordu. "Ben ne istersem onu yapacaksın!" +18 sahneler vardır. (Cinsellik , şiddet, küfür) Not; Şahsı...