"Bana biraz bahar gerekiyor, çok üşüdüm."
🌿
Dudakları dudaklarımdan ayrıldığında kendimi bit boşlukta hissettim. Böyle hissetmem çok yanlıştı ama ilk defa umrumda değildi. Yiğit'e baktığımda gözlerime bakmıyordu. Kendini kötü hissetmişti, farkındaydım.
Kendi kendine konuşur gibi "ben ne yapıyorum?" Dediğini duymuştum. "Asel.." dedi anlık gözleriyle gözlerimle buluşturdu. Kelimelerini seçmeye çalışıyordu. Bu sefer konuşmasına izin vermeden ben dudaklarına yapıştı . Şaşırmıştı. Kendini toparlayıp o da karşılık verdi. Uzun uzun öpüştük belkide bana uzun gelmişti bilmiyordum. Ayrılıdıp göz göze geldiğimizde ikimizde gülümsedik. Kapının zili çaldığında hızlıca uzaklaştım. "Ömer mi geldi?"
"Sen geç salona ben açayım." Dedi kafamı sallayıp salona geçtim. Ömer tüm heybetiyle salona girdiğinde göz göze geldim. "Ben duş alacağım." Dedi yukarı çıkarken. Cevap vermedim. "Bende artık gideyim." Yiğit bana bakarak konuşmuştu. "Gitmesen?" Sorar gibi söylemiştim. "Yine gelirim." Kafamla onu onaylayıp kapıya kadar eşlik ettim.
Bir süre sonra Ömer aşağı inmiş ve televizyon izlemeye başlamıştı. Bende izlediği belgeseli izliyordum. Saçları ıslaktı, yorgundu. Uyuya kaldığını görünce üst kata çıkıp battaniye aldım. Üzerine örtüp televizyonu kapattım. Yukarı çıktım ve kendimi yatağa attım. Tek yatacağım için mutluydum.
🌿
(Yiğitten)
Ömerlerden çıktıktan sonra kendimi hem çok mutlu hem de çok mutsuz hissediyordum. Asel'i öpmüştüm ilk başta bu yaptığımdan utansam bile sonradan onun öpmesiyle mutlu olmuştum. İlk kez kendimi mutlu hissetmiştim. İlk kez kendimden başka kimseyi düşünmemiştim. Ömer ile onu o evde tek bırakmak canımı sıkıyordu. Asel'i öptüğüm anı düşünüp uykuya daldım.
Sabah uyandığımda üzerime bordo balıkçı yaka kazak ve altına siyah pantolon giydim. Telefonum çaldığında Ömer'in aradığını görmüştüm. "Efendim Ömer?" Dedim telefonu açarken. "Ada'yı ve Arda'yı da alıp bize gelin. Kahvaltı yapalım." Dedi.
"Tamamdır yarım saate geliriz." Dedim ardından telefonu kapattım. Sevdiğim parfümümü sıkıp, siyah ceketimi üzerime geçirdim. Bugün kendime daha bir özen göstermiştim.
Arabaya binip Arda'yı aradım. "Ömer abin, kahvaltıya çağırdı." Dediğimde karşı taraf ofladı. "Ada'ya da söylemiş bizi almanı bekliyoruz."
"Senin sesin neden böyle?" Diye sordum. "Ömer abimin yüzünü görmek istemiyorum." Dedi sitem ederek. "Abin o senin her ne olursa olsun." Dediğimde bir şeyler söyleyip telefonu kapattı.
Ada ve Arda evin önünde beni bekliyordu. Durup binmelerini bekledim. "Bu koku ne böyle?" Dedi Ada kokuyu içine çekerek. "Parfümler sıkılmış hayırdır abi?" Dedi Arda gülerek. "Yengemiz kim?" Bu sefer Ada konuşmuştu. "Yengeniz yok, her zaman ki halim." Dedim bende gülerken. "Yakında kokusu çıkar." Dedi Ada yanımda oturan Arda'yı dürterek. "Çıkmış zaten baksana." Dediğinde Arda yüzümü buruşturdum. "Sen espiri yapma." Dediğimde hep birlikte gülüyorduk.
Ömerlere geldiğimizde kapıp Asel açmıştı ve oldukça güzel görünüyordu. Üzerine baktığımda o da benim gibi bordo kazak giymişti. Bu halimize gülümsedim. "Bugün bordo kazak mı moda." Dedi Arda gülerken. Arda Asel'e sarılırken söylemişti. "Evet ya, denk gelmiş." Dediğinde Asel bende gülümsedim. Bana sadece elini uzatmıştı bende elini tutup sıktım. İçeri geçip masaya oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTULUŞ (+18)
ChickLitElleriyle boğazımı tutup sıktı. Gözündeki o karanlığı görmüştüm. Nefes alamazken altında çırpınıyordum. "Ben senin sahibinim" dedikleri ruhumu acıtıyordu. "Ben ne istersem onu yapacaksın!" +18 sahneler vardır. (Cinsellik , şiddet, küfür) Not; Şahsı...