"Ansızın bir hoşçakal kurşununa sarılıp veda ettim..."Ömer sabah işe gitmişti. Evde oldukça canım sıkılmıştı. Ada'yı aramak istemiştim ama maalesef telefonum yoktu. Küçük bir kahvaltının ardından biraz ders çalıştım. Ardından film izlemeye çalıştım ama sarmamıştı. Mutfağa gittiğimde yardımıcımız Zeynep hanım yemek yapıyordu.
"Bir şey mi istediniz Asel Hanım?"
"Hayır sadece akşam için kek yapmak istiyorum." Dediğimde gülümsedi. Orta yaşlarda çok tatlı bir kadındı.
"Tabikide benim de zaten çok kısa bir işim kalmıştı. Siz yapmaya başlayın ben hemen halledip çıkarım."
"Tamamdır Zeynep Hanım." Dolaptan gerekli malzemeleri çıkardım.
"Şey..." diye söze başladım. "Ömer nasıl sever keki?"
"Ben çok kek yediğini görmedim." Dediğinde kafamı salladım.
"Ama sizin elinizden her türlüsünü yer diye düşünüyorum." Dediği şeye kocaman gülümsedim. O da karşılık vermişti. Ben kakaolu severdim o yüzden kakaolu yapmaya karar verdim.
(2 saat sonra)
Hava kararmaya başlamıştı. Bugün masayı ben kurmaya karar verdim. Zeynep hanım erkenden gitti. Zeynep hanımın hazırladıklarını masaya yerleştirdim. Kısa bir süre sonra kapı çalmıştı. Gelen kişi Ömerdi. "Hoşgeldin."
"Hoşbuldum." Dedi ceketini çıkarırken. Üzerinde yine beyaz gömlek ve siyah kumaş pantolon kalmıştı. Bu hali beni heyecandırıyordu.
"Ellerimi yıkayıp geliyorum." Diyerek yukarı çıktı. Bende yerime oturdum. Ömer'de geldiğinde yemeğimize başlamıştık. Çorbalarımızı içtikten sonra diğer yemekleri koymak için ayağa kalktım.
"Zeynep Hanım yok mu?" Diye sormuştu.
"Erken çıkmasına izin verdim." Mutfaktan yemekleri getirip koymaya devam ettim. Afiyetle yemeğimizi yedikten sonra ben masayı toplamaya başladım. Ömer maç özetine bakıyordu.
"Asel." Diye seslendiğinde elimdeki tabaklarla ona baktım.
"Şu poşette ihtiyaçların var." Diye ekledi. Elimdeki tabakları bırakıp poşete yaklaştım. Bilgisayar ve ve telefon almıştı. Telefona gerçekten ihtiyacım vardı.
"Telefon yeterdi." Dedim Ömer'e yaklaşarak.
"Bilgisayar lazım olur diye düşündüm. Benim de var ama sana özel olması senin için daha iyi olur."
"Teşekkür ederim." Diyerek aldıklarını kenara koydum.
"Çay mı içeriz kahve mi?"
"Çay." Dedi gülümseyerek. Bende gülümseyip mutfağa geçtim. Çayı ocağa koyup masayı toplamaya devam ettim. Ortalığı hallettikten sonra yaptığım kekten servis tabaklarına koydum ardından çaylarıda bardağa koyup içeri geçtim.
Ömer çayı ve kek tabağını aldıktan sonra televizyonu kapattı. "Günün nasıl geçti?" Diye sordu. Televizyonu kapatıp ilgisini bana vermesi hoşuma gitmişti. Şu an gerçekten evli çiftler gibiydik.
"Sıkıldım." Diye itiraf ettim. Yüzüm hafif asılmıştı.
"Yapıcak çok bir şeyim yok." Diye ekledim.
"Haklısın sürekli evde olmak senide sıktı ama dişini sıkıp üniversiteni kazanmalısın."
"Evet ama daha 2 senem var okulu bitirmeye hem bakalım hemen kazanabilcek miyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTULUŞ (+18)
ChickLitElleriyle boğazımı tutup sıktı. Gözündeki o karanlığı görmüştüm. Nefes alamazken altında çırpınıyordum. "Ben senin sahibinim" dedikleri ruhumu acıtıyordu. "Ben ne istersem onu yapacaksın!" +18 sahneler vardır. (Cinsellik , şiddet, küfür) Not; Şahsı...