25.Bölüm - Her gün biraz daha...

1.4K 51 0
                                    

Aradan 24 saat geçmeden ben yine yeni bölümle geldim. Sınır geçmemiş olsada yüklemek istedim. Yorum ve voteler yüksek gelirse akşam üzeri 9 gibi bir bölüm daha yükleyeceğim. Hatta yarında bir bölüm. Sizin isteğinize kalmış artık. :)) 

Keyifli Okumalar. :))

-Kerem-

Zeynep ile eve girdikten sonra valizi alarak yukarı çıkıyorum. Kendi yatak odama bırakıyorum. Üzerimde ki kıyafetlerden kurtuluyorum.  Odamdan çıkıp koridorun sonunda ki kilitli odaya varıyorum. Cebimden anahtarı çıkarıp kilidi açıyorum. 4 sene önce hazırlanan bu odaya bugün ikinci kez giriyorum. Eşyaların üzerinde ki örtüleri kaldırıyorum. Senlerdir beklediğim, aklımla ne kadar inkar etsemde kalbimin saf dışı bıraktığı aşkım bugün burada. Tek eksik tamamlandı.

Zeynep'i bekletmemek adına hızla çıkıyorum odadan. Merdivenlerin başına geldiğimde  evi merakla süzerken buluyorum. Hafifçe gülümsüyorum. Koltuğa doğru ilerleyip oturacakken bana doğru bakıyor. Benim ona baktığımı görüp konuşacakken ondan önce davranıp konuşuyorum. Yanıma çağırdığımda itiraz etmeden geliyor. Elimi eline kenetleyip az önce çıktığım odaya doğru ilerliyorum. Zeynep ise hemen ardımdan. Meraklı halleri hoşuma gidip gülümsetirken, odanın kapısını açıyorum. Kenara geçiyorum. Zeynep'in tepkilerini her ne kadar merak etsemde arkasında kalıyorum. O etrafına dikkatlice bakarken  merakla bana dönmesini bekliyorum. Gardrobu, duvarları, yatağı dikkatle bakarken tek kapalı olan resimde kalıyor gözü. Heyecanla düşüncelerini, duygularını beklerken bana doğru dönmesiyle kalbimin sesini duymamasını umuyorum. Resmin üzerinde ki örtüyü açmak için izin istediğinde kabul ediyorum.

Örtüyü çektiğinde bir süre donup kalıyor. Sadece resme odaklanıyor.  Kafasında bir şeyler düşünüyor, tartıyor. Biliyorum. Artık tanıyorum. Zeynep'e odaklanmış bakarken yere damlayan gözyaşıyla ağladığını anlıyorum. Arkasından ilerleyip kollarıma sararken burnumu kulağının arkasına yerleştiriyorum. Kokusunu içime çekerken konuşmasını bekliyorum.. İyi ya da kötü. Ne söylerse söylesin yanından ayrılmayacağımı, kalbimle arasındaki mesafenin şuan ki halimiz kadar olduğunu bilmesini, hissetmesini istiyorum.  Kafasını boyun girintime koyunca konuşmaya başlıyor.

"Seni seviyorum. Hemde her şeyden herkesten vazgeçecek kadar."

"Bende seni seviyorum güzelim. Kalibimin tek sahibisin."

""Kerem burası çok güzel. Hayalimde ki her şey var. Renklerin uyumu ve bu resim gerçekten muhteşem."

"Tek eksiği vardı bu odanın; sen gelince tamamlandı."

"Hayır hayır benimle değil, bizimle tamamlandı."

Kerem'in dudakları alnımı bulurken gözlerimi kapatıyorum. Her ne kadar Kerem'i sıkıp bunaltmak istemesemde , bu resmi bu odayı sormam gerek diye düşünüyorum. Çünkü kafamda ki sesler susmadan tam anlamıyla huzura eremiyorum.

"Bu resmi nasıl buldun? Bende bile yok ki, sende olmasına çok şaşırdım Duvarın kırmızı, dolapların beyaz olması, her şey gerçekten mükemmel." (Resim olarak GB'de ki 53.bölüm okul mezuniyetindeki kıyafetleriyle olan hallerini düşünün.)

"Bu resmi bende sonradan gördüm. Parti için  tutulan kameraman çekmiş. Can Yağmurla olan fotoğrafını almaya gittiğinde  bunu da orda görmüş. İlk başlarda inat edip almamıştım, sonra dayanamayıp almaya gittim. Bu odayı hazırladım ve yatak başlığının boyutunda yapılması için ölçü verdim. Sonrası bu oda işte."

"Yeni değil mi bu oda?"

"Yaklaşık 4 senelik. Ne kadar dirensemde duygularıma karşı çıkamadım. Baktım bu durum ilerliyor, duygularımı bu odaya hapsettim. Senin geleceğin gün serbest bırakacaktım. Artık özgürler."

Sevmek Zor İş [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin