12.Bölüm - Çünkü Dayanamıyorum.

1.7K 81 12
                                    

Bölüm getirdim size. :)) Elimde bölüm varken sizi bekletmeyi sevmiyorum. Bölümü tamamladığımda hemen atıyorum, emin olun. Karne yaklaşıyor. :)) Umarim herkes 15 tatil için heyecanlıdır. :D Güzel bir tatil geçirirsiniz umarım. :))

Keyifli Okumalar. :))

-Zeynep-

Sanki şuan düşünme yetimi kaybetmiş gibiyim. Beynim durdu. Kerem nereye yönlendirirse o tarafa hareket ediyorum. Ağzımı açıp bir şeyler söylemem gerekiyor. Biliyorum. Ama ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Ne söylemeliyim ki? Senelerdir hayalini kurduğum anın şuan gerçeğini yaşıyorum. Tamam Efe konusunu halletmiş olabilirim. Kerem'e karşıda emin adımlarla ilerleyeceğim dedim ama bu kendimi de naza çekmeyeceğim anlama gelmiyordu. 1 haftayı İzmir'de geçirmektense Keremle olmak daha cazip. Hem biraz oyundan ne olur ki? :D

" Bırak! Gelmiyorum seninle."- tabiki de gelecektim ama biraz uyuzluk yaparsam ne kaybederdim ki.

"Geliyorsun. İtiraz kabul etmiyorum. "

"Zorla mı götüreceksin? Ya bırak."

Keremin çenesi gerilirken bir anlık boşluğundan yararlanıp, elimi elinden kurtarıyorum. Arkamı hozla dönüyorum. Tam adım atacakken Kerem'in kollarını belime sarılmasının yanında yere kapaklanıyoruz. Önümden hızla geçen arabayı sonradan farkediyorum. O araba bana çarpacaktı ve Kerem hayatımı kurtardı. Düşüncelerimi bir kenara bırakırken alnımda ki sızıyla hafif yüzümü buruşturuyorum.

Mimiklerimi oynatırken hafif hafif sızlıyor. Kerem ise hemen yanıma düşmüş. Şuan yüzüne bakmaya korkuyorum. Çünkü Kerem ne kadar umursamaz olsa da şuan bana bağıracak. Onun hayatını da tehlikeye attığım için. Çünkü Kerem kendinden başkasını umursamaz!

" Sen ne yaptığını sanıyorsun!"

" Bana bağırma! Tutmasaydın, ben mi dedim tut diye. Canın kıymetliyse atlamasaydın."

" Canımdan önce canın önemli salak. Hâlâ anlamadın mı?"

"Ne?"

" Zeynep! Başın kanıyor. Kalk tut elimi hastaneye gidiyoruz. Hadi oyalanmasana. "

"Başım mı? Kerem hastaneye gitmeyelim lütfen."

" Hayır. Ağzına açıpta itiraz etme. Boşuna çeneni yorarsın güzelim."

Kerem bugün çok farklıydı. Ne yapmaya çalıştığını çözemiyordum. Bugün ağzından çıkan her kelimede ayrı bir şok yaşamıştım. Keremden beklenmeyecek şeylerdi. Kendi canını hiçe atarak önceliği bana mı tanıyordu? Yok yok kesin bir şey olmuş. Umursamaz Kerem'e ne oldu?

"Binecek misin artık Zeynep?"

" Bende nerde tanıdığım öküz Kerem diyordum. Çok bekletmeden geldi bakıyorumda."

" Senin özlemine dayanamamış güzelim."

"Bence özünden çıkmaya dayanamamıştır."

" Bunu daha uzatabilirim ama şuan önemli olan kanayan yaran. Şimdi sus ve bin!"

" Emrin olur!"- emir vermesinden hoşlanmıyordum. Egoist.

Elimi yavaşça kaşımın üstüne götürürken Kerem elimi tuttu.

"Oynamada mikrop kapmasın."

" Uff tamam."

Sesindeki tınıdan anladığım tek şey benim için endişelendiğiydi. Kendinden başkasını umursamayan biri başkası için endişelenir miydi? Ya da canımdan önce canın der miydi? Kerem yine tüm dengemi bozdu. İçimden sevinç nidaları atmak istesemde bunu şimdilik ertelemeliyim diye düşündüm. Kerem'e döndüğümde suratında biraz huzursuzluk vardı. Bir şeyler düşünüyordu. O kadarını anlıyordum. Artık Kerem'e itiraz etmeyecektim. Şuan olduğu gibi bazı şeyleri kabullenecektim. En azından onunla geçireceğim dakikaları değerlendirecektim. Nasıl olsa kızlar tatilde olacağımı sanacaklardı. Ama şuan kimse umrumda değildi. Şuan içimde öyle bir his vardı ki anlatamam. Kerem benimleyken, yanımdayken sanki yenilmezmişim gibi hissediyorum.

Sevmek Zor İş [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin