Meraba. :)) Elimde hazır bulunan son bölüm. Aslında hazır bölümlerin hepsini dün atayım istemiştim ama sınır geçilmedi. Bugüne kaldı. :) Bugünden sonra günde 2 bölüm ya da her gün 1 bölüm atamayacağım. En geç hafatada 1 atacağım, orası kesin. Neyse.
Bu bölümü 'masmavii_hayaller' adlı okuyucuma ithaf ediyorum. Umarım beğenir. ^^ İthaf isteyenler için liste yapacağım. Daha önce kimseye ithaf etmiyordum ama artık ediyorum. İthaf isteyenler burdan söylesinler lütfen. :))
Keyifli Okumalar. :))
-Kerem-
7 gündür hastanedeyim. Hiçbir değişiklik yok. Durumlarında değişen hiçbir şey yok! İlk günlerde Ali'de benimle birlikte bekliyordu. İkimizin beklemesine gerek olmadığından onu gönderdim. Bu başıma gelenlerin kaderimin bir oyunuydu belki de. Önceleri akıl edemesekte Doktor'un bebeğin çok küçük olduğunu söylediği anda fikirler üşüşmeye başlamıştı. Ama cesaret edipte kaç aylık ya da haftalık olduğunu soramamıştık. Çünkü o bebek benimse Zeynep'in yüzüne bir daha asla bakamam. Kaç gündür beynimi kemiren sorulara bugün son vereceğim. Doktorun yanına giderken odasının dolu olduğunu öğreniyorum. Biraz bekledikten sonra odaya giriyorum. Yanında ki bayan doktorla bir şeyler tartışıyor gibi halleri var. Olaya dahil oluyorum.
"Neler oluyor?"
"Siz 2053 nolu yoğumbakımda yatan hastanın yakınısınız demi?"
"Evet."
"Bakın beyefendi. Rose hanımın bebeğinin doğumu çok riskli. Tansiyon hastalığı var. Bu doğumda bizi zorlar. Düşük atlattı ve daha önceden karnına aldığı darbeden dolayı engelli doğma olasılığı yüksek. Ben bebeğin alınması taraftarıyım. Ama Rose hanımın buna izin vermesi gerekiyor."
"Daha hiçbir şey belli değil Doktor Hanım. Bebeğin gelişimini gözetleyebiliriz. Sonrasında işler sarpa sararsa senin dediğini uygularız."- her iki doktorda farklı şeyler öneriyordu.
"Doktor Hanım bebek kaç aylık?"
"Oldukça küçük. 3 haftalık."
"3 mü?"
"Evet. Bebeğin babası siz misiniz?"
"Hayır. Hayır ben değilim."
Kapı hızla açılıyor ve içeri hemşire telaşla giriyor. "Hocam 2053 numaralı odada ki hastanın kanaması var."
"Hemen geliyoruz."
Odadan fırlayarak çıkıyorlar. Ben se daha sonra arkalarından. Bebeğin babası ben değilim. Üzerimden tonlarca yük kalktı. Hafifledim. Ali'yi arıyorum, çalıyor çalıyor ama açmıyor. Rose aklıma gelince aşağı kata iniyorum. Yoğun bakımın camından bakacakken doktorlar dışarı çıkıyor. Rose sedyeyle dışarı çıkarırlarken doktor bana dönerek konuşuyor.
"Rose Hanım uyandı ama bebek için üzgünüm. Rose hanımı ameliyata alıyoruz."
"Tamam."
Rose götürürlerken bebeğini kaybettiği için üzülüyorum yinede. Telefonumun çaldığını anladığımda cebimden çıkarıyorum. Ali arıyor.
"Noldu abiciğim. Uyandı mı Rose?"
"Yoksa kötü bir şey mi oldu?"
"Konuşsana abi. Çatlatma adamı."
"Susmanı bekliyorum Ali."
"Tamam dinliyorum."
"Rose uyandı ama o, yani bebeği artık yok."