Meraba canlarım!!!
Nasılsınız? Ben çok mutuluyum mesala. :D asdfg
15 tatil geliyor ve ben iple çekiyorum. :D Çünkü tatilde çoğu yazar hikayelerinin başına oturacak. Bende öyle tabi. Elimde yine bölüm var ve ben okuyan sessiz okuyucularımı bekletmek istemiyorum. Kesinlikle sitem değil. Hikayemin okunmasıda bir sey ve 1 ayda 5.000 görüntülenmeyi gecti. Yorum ve votelerinizide eksik etmeyin olur mu? Telefondan yazdığım için hatalarım olabilir. Varsa affola.ZeyKer bekleyenler sevinebilirsiniz. :D Bu bölüm degil ama ZeyKer artık çok yaklaştı. 10 bölüm sabreden kişilersiniz. Biraz daha var ama çok bekletmeyeceğimi belirtmek isterim. Ne zaman diye sormayın bekleyin. ;) !!!
Keyifli Okumalar. :))
-Kerem-
Ali'in yanıma gelmesi için mesaj attığımda, arabadan inip eve doğru ilerliyorum. Tüm yol boyunca düşünmüştüm. Çoğu şeyde bir sonuca varmıştım. 1 konu hariç. Efe! Adını dahi anmak istemediğim kişi. Tüm her şeye çözüm bulurken, bu konuda kendi çaresiz hissediyordum.
Koltuğa oturuyorum ve Ali'nin gelmesini bekliyorum. Verdiğim kararları tekrar tekrar düşünüyorum. İlk defa karalarımı sorguluyorum. İlk defa aldığım kararı uygulamaktan korkuyorum. Birinin önümü aydınlatmasına ihtiyacım var. Ve şuan ihtiyacını hissettiğim kişiye öyle muhtacım ki, anlatamıyorum.
Sanki içime çekmem gereken nefes gibi. 'Muhtaç' kelimesini daha önceleri hic kullanmazken şuan öyle benimsiyorum ki, kendime şaşırıyorum.
"Yine dalmışsın bakıyorumda kardeşim."- ahh Ali. Sanki ben çağırmamışım gibi. Geleceğini de unutuyorum.
"Düşünüyordum."- bu aralar sürekli düşünüyordum zaten.
"Evet gelelim konuya. Seni böyle düşüncelere mi demeliyim yoksa?"
"İkisinede diyebiliriz."
"Hadi anlat bakalım. Dinliyorum."
Ali tekli koltuğa oturuken bende yerimi değiştirip tam karşısına oturuyorum. İcimdeki telaşı bastırmaya çalıyorum. Tepkilerimi gizlemem çok zor oluyor. Kendi kendime sakin olmam konusunda telkin veriyorum.
"Ee hadi abi."
" Cok sacma ama heyecanlandım. Heyecanda değil aslında. İçimde ki hissi tanımlayamıyorum. "
"Bir yere kaçmıyorum nasıl olsa. Kelimelerini toparladığında başla işte. "
" Neresinden başlayacağımı bilmiyorum. Aslında bir yerden başlasam gerisi çorap söküğü gibi gelecek."
" Tamam o zaman ben sana yardımcı olayım. Naz'dan başla."
"O kadar mı çok belli ediyorum?"
" Senin bu halini uzaktan gören şok geçirir. O derece."
" Böyle olmayı ben istemedim ki. Resmen şuan kendimi budala gibi hissediyorum. Karşısına geçince kekeledim ya. Ben Kerem Sayer kekeledim. Görünüşüm karşısında başkalarını kekeletirken, Zeynep'in karşısında korkudan değil, heyecandan kekeledim. Ben akıl almaz aptalın tekiyim. Ne istediğini, ne yapacağını bilmeyen küçük bir çocuk gibiyim. Ben bu değilim. Ne oluyor bana. Artık inkar etmeyeceğim. Çünkü etsemde bir işime yaramıyor. Ben Zeynep'i istiyorum. Zeynep olmadan yapamıyorum. Sanki bir şeyler hep eksikmiş gibi hissediyorum. Ben onda kendimi, yeni Kerem'i keşfettim abiciğim. İtiraf etmeliyim ki, bu ben çok farklı. Kendimi Zeynep ile keşfediyorum. Mantığımla değil, içimden geldiği gibi hareket ediyorum. Bugün çoğu şeyin farkına vardım. Gözümün önünde ki perdeyi kaldırdım resmen. Şuan önümde beni engelleyen bir tek şey var, Efe! Zeynep'in sevgilisi sonuçta. Gidipte bir şeyleri itiraf edemem ki. Kafamda sonlandıramadığım tek soru. Cevabı yok. Onu görünce ne yapmalı? Nasıl davranmalıyım bilmiyorum Ali. Kendimi inkar etmekten vazgeçirmişken, kabullenmişken ben ne yapacağımı bilmiyorum. Sanki kapana kısılmış gibi ya da son bir kez nefes hakkım varken kullanmış ve sessizce ölümü beklercesine çaresizim. Nedes hakkım bitti! Bu sondu ve ben nasıl nefes alacağımı bilmiyorum. "