38.Bölüm - Bir Umut...

1K 61 24
                                    

Merhaba aşkımlar. :)) Yeni bölümle karşınızdayım. Çok konuşmadan bölüme geçeyim. Tek bir ricam olacak ; ÇARESİZ'e de göz atmanız. :)) ^^

Keyifli Okumalar. :))

Dakikalardır  dönüp durduğum yataktan zoru zoruna çıkıyorum. Kalbim gitmekten yanayken, ayaklarım reddediyor. İsteksizce çıkıyorum yataktan. Karşımda gördüğüm şey ile gülümsüyorum. Kızlar yine  her şeyi hazırlamış bir şekilde karşımda bekliyorlar. Seçtiği kıyafet mor ve oldukça iddialı. Altına sarı stiletto seçmişler.

Gözlerimin şişliği hemen farkedilirken, bu aralar çok fazla ağladığım aklıma geliyor. Ah lanet hormonlar.  Olduğumdan daha duygusal hale geldim.  Konu Kerem ise hiç tutamıyorum kendimi.  Her zaman ki gibi yaşlar yanağımdan süzülürken, Özge ve Serpil yanıma gelip sarılıyorlar.  Kollarını karnıma sarıyorlar. Artık çok olmasada karnım belli oluyordu. Ellerini yavaş yavaş karnımda gezdiriyorlar. Hafif hafif huylansamda ağzımdan bir kıkırtı kaçırıyorum.

"Sana bayıldığın bir şey getirdim Zeyno."

"Hayır, hayır yapma bunu bana."

"Yaptım bile canım."

"Gelince içsem?"

"Hayır imdi içeceksin ve bizim gözümüz görecek."

"Şansımı denemiştim." :D

 

Aslında dışardan istemeyen bir tavrım olsada sadece naz yapıyorum. Ballı sütü tek seferde içiyorum. Kızlar ise odadan gülerek çıkıyorlar. Üzerimi giyinip aşağı iniyorum, kızların yanına ilerliyorum. Serpil maşayı takmış ve koltuğa oturmamı söylüyor. Özge ise elindeki dergiyle birlikte yanıma oturuyor.  Serpil saçımı hallederken bende hemen yanımda duran bebek dergisini alıyorum.  Hafta hafta gelişimlerine bakıyorum. İlk haftalar pek bir şeye benzemiyor. En azından ben benzetemedim. Ama büyüdükçe, geliştikçe gülümsüyorum. Değişimin bu derece olduğunu tahmin etmezdim. Hayran kalmış bir şekilde sayfaları değiştiriyorum. Saçım bittiğinde dergiyi kapatıyorum. Ayağa kalkıp etrafımda dönüyorum. Ellerimle elbisemin uçlarından tutup 'mersi' diyorum. Kahkahalarımız kesildiğinde portmantoya ilerliyorum. Kabanımı giyip kapıya  yöneliyorum. Kızlara el sallayarak evden çıkıyorum.

Çantama koyduğum mektuba tekrar göz gezdiriyorum. Son anda evde unutmak gibi bir hataya düşmek istemiyorum. Yanımda olduğunu kesinleştirdikten sonra aşağıda bekleyen taksiye biniyorum. 

Uzun süren yolculuğun sonunda taksiden iniyorum. Gözlerim restorantın  önünde  Sevim Hanım'ın şoförünü arıyor. Çantamdan çıkardığım mektupla bekliyorum.  Gözüme tanıdık gelen sima ile o tarafa yöneliyorum.

"Bakar mısınız?"

"Buyrun Zeynep Hanım."

"Hemen söze girmek istiyorum. Beni tanıyorsun ve sizden bir şey yapmanızı istiyorum."

"Tabi söyleyin."

"Bu mektubu  Kerem'e vermenizi istiyorum. Sevim Hanım'ın haberi olmadan hemde."

"Zeynep Hanım bu beni zora sokar."

"Lütfen. Tüm sorumluluğu üstlenirim ben. Sen yeter ki ulaştır."

"Tamam ulaştıracağım."

"Teşekkürler."

Sevmek Zor İş [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin