Merhaba sevgili okuyucularım. Ben geldim. Gelirkende Kerem'i getirdim. 5 bölümdür çatladınız. Bu bölümden sonra her şey açığa çıkacak zaten birazcık daha sabır istiyorum sizden. Bu bölüm için votelerin yükselmesini istiyorum. Kerem için! Bu bölüm Eylemderin'e gidiyor. Umarım beğenirsin canım. ^^
Keyifli Okumalar. :))
-Yağmur-
Yukarı Zeynep'in odasına çıktım. Uykuya dalmış. O uyurken bu işi hallederim diye düşünüyorum. Söz verdim. Dıştan ne kadar güçlü durmaya çalışsada içinde yere düşen ve düştüğü için dizleri kanayan kızı kaldıracağım. Yapacağım. Üzerimi giyinip, elime telefonu alarak dışarı çıkıyorum. Adresin yerini tam bilemediğimden karıştırıyorum. 8 ay Londrada kalınca yolları unutmuşta olabilirim.
En sonunda doğru olduğuna emin olduğum villanın önünde duruyorum. En dış kapının ziline basıyorum. Geri çekilip açılmasını bekliyorum. Güvenlik açıyor. Hızla ilerleyip evin kapısına var gücümle vuruyorum. Hizmetçi kapıyı açtığında içeri girecekken tutuyor. Adım atmak için bir kez daha çabaladığımda önüme geçiyor.
"Kime bakmıştınız?"
"Sevim. Sevim Sayer!"
"Sevim Hanım evde değil. Geldiğinizi iletirim."
"Yok öyle bir dünya canım."
"Hanımefendi ne yapıyorsunuz? Durun lütfen!"
"Çekil be!" dediğimde hızla içeri giriyorum.
Adımlarımı hızlandırdığımda salon olduğunu düşündüğüm yere doğru yürüyorum. Merdivenlerden gelen topuklu sesiyle kafamı çeviriyorum. Sevim Sayer! Hizmetçiye bağırıyor.
"Bir haltı beceremedin aptal! Defol gözüm görmesin."
"Ama efendim..."
"Sus dedim."
"Peki."
Sinirden titrerken Sevim Hanım'ın bana doğru gelişini izliyorum. Hemen karşımda duruyor. Konuşmamı bekliyor.
"Evimde ne işin var Yağmur!"
"Bir tahmin yürütün. Çok zor değil bence."
"Nerden bilebilirim."
"En son bıraktığımda bu kadar aptal değildiniz. Kolay bir cevaptı aslında."
"Terbiyeni takın!"
"Bizde karşındaki nasıl muamele yaparsa 10 misliyle karşılık verilir. Ben buraya o karşılığı vermeye geldim."
"Ne saçmalıyorsun. Defol evimden."
"Daha yeni başlıyoruz ama. Ben çok eğleniyorum halbuki. Ama bunu sizede yansıtlamıyım değil mi? Ah pardon bekleyin." hızla mutfak olduğunu düşündüğüm yere giriyorum. Çekmeceleri karıştırıp aradığım şeyi buluyorum. Işık hızıyla tekrar dönüyorum salona.
"Şimdi tamamlandı eğlencemiz Sevim Hanım."
"Sen... Sen delirmişsin. Bırak o elindekini." dedi. Elimdeki bıçakla psikopatlar gibi tırnağımla oynuyordum.