Ellerin Ellerime

3K 188 149
                                    

"Biraz da burayı."diye mırıldandı Tan tembelce soluna dönerken.

Duştan çıktıktan sonra nemli bıraktığı saçları yaz akşamında kururken altın rengi tutamlarda gezinen uzun ince iri eller tarafından kutsanıyordu. Yavru bir kedi gibi Ulaş'ın sıcak kucağına uzanmış,en iyi bildiği şeyi yapıyordu.

Ulaş'a kendini sevdirmek...

Esmer fırtına çapkın bir tebessümle üzüm karalarını Tan'ın minik burnuna dikti.
"Emrin olur kedicik."
Tan kendi kendine kedi gibi mırıldanırken esmerin elini sıkıca tutup kendi saçlarına daldırdı.
"En çok beni sev,hep beni sev."

Ulaş kara gözlerini bir saniye olsun fındık burundan çekmeden dişlerini gıcırdattı.
Öyle ısırılası duruyordu ki eğilip dişleri arasında ezmemek için kendi kendine sınav veriyordu içinde.
Yumuşacık tutamları parmaklarına dolarken sırıttı.
"Uyuma."

Tan mayışık bir ifadeyle gözlerini kapamış,dudakları aralanmış yarı uyur halde okşanıp mırıldanarak Ulaş'ın aptal maçlarını izleyişine kulak tıkıyordu.
Doksan dakikalık baş ağrısıydı.
Kendi takımının maçı bile değildi!

"Uyuycam."dedi Tan burun çekip.
"Boktan maçları izle sen."

"Buna mı tripliyiz yani? Maç izledik diye?"dedi Ulaş alayla kaşlarını çatarken.

"Yok."dedi Tan,Ulaş'ın ellerini kendi ensesine yerleştirirken.
"Biraz da buradan."

Ulaş kediciğin talimatını dinleyip ensesini ve boyun girintisini nazikçe okşarken dudaklarını birbirine bastırıp sırıttı.
"De bakalım şam şeytanı,neye surat yaptın? Sen trip yapmazsın kolay kolay."

Elmas maviler yıldırım gibi parlayıp göz kapaklarını aralarken Tan sinir bozucu bir sırıtışla yanıtladı onu.
"Hadi yavrum,vur."

"Forvete hadi yavrum çek de gol vur dedim diye mi bu surat?"dedi Ulaş bıkkınca.

"Yavrun benim."dedi Tan.
"O herif ne alaka?"

"Tan."dedi Ulaş muzipçe.
"Seni iyi ki hamile bırakma olasılığım yok. Çekilmezsin dokuz ay."

"Dokuz doğurttururdum sana dokuz ay. Dua et..."dedi Tan hafifçe esmerin dizini dişlerken.
Şortun açıkta bıraktığı iç bacaklara yavaşca dişlerini geçirirken muzipçe sırıttı.

"Tan..."diye mırıldandı Ulaş. Canı yandıysa da belli etmemiş olacaktı ki sesi çelik kadar soğuk,mekanik bir ses gibi çınlamıştı.
Tan sinirle bir diş daha geçirirken Ulaş seslice yutkundu.

"Ne? Abisi ben dövemem seni,boyum yetmez. Anca ısırırım."dedi Tan hararetle.
"Pasif agresif şiddetler desen var."

"Abisi..."dedi Ulaş dişleri arasından.

"Ne abisi? Sinirlendirdin."

"Tan..."dedi Ulaş ellerindeki saçları kökünden çekerken.
"Çok yanlış anlıyorsun beni."

"Kulağımla duydum,yavrum dedin."diye tısladı Tan mavilerini üzüm karalarına dikerken.

Ulaş sesli bir nefes verip göz devirdi ufak şam şeytanına.
"Sen hala orada mısın? Aç ağzını. "

"Ne?"

"Ağzını sikicem,aç ağzını."

Tan mavilerini şaşkın şaşkın Ulaş'a çevirirken Ulaş sabırsızca kaşlarını çatıp ellerine doladığı uzun altın tutamları daha da sert çekiştirdi.
Tan durduk yere kıvama gelen Ulaş'a anlam verememiş bakışlarını yollarken Ulaş "Hadi."diye mırıldandı.

Sahici (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin