Bir Esmerin Uğruna

3.4K 470 112
                                    

Medya : Bu şarkıyı aşırı seviyorum❤

"Assolist lan bu." diye arkasına yaslandı Fatih bıkkın bir tavırla.

Çiçekli bir Hawai gömlek giyip bonus lüleleri arasına ise bir bandana geçirmişti. Kumral tutamlar güneşin altında ışılardarken güneşten hapşıran Filiz gölgelere kaçıyordu. Üzerindeki askılı kot bahçıvan tulumunu düzeltip ağaç altına iyice yerleştikten sonra Harun'un anormal müzik listesini dinlememek için powerbank ile kendi telefonunu şarj etmeye çalışıyordu kızcağız bir çare.

"Başlayacak yine ' yanıyorum bir Sivaslı uğruna' diye..." dedi Fatih Tan ile beraber bir sigara yakarken.

"Hep böyle midir?" dedi Tan hala evden çıkamayan Ulaş'ı kafayla işaret edip.

Fatih burnunu büküp " ooo" diyerek elini havaya salladı.
"Ulaş işini bilir hacım,pimpiriklidir. Bin defa kontrol edecek daha dur. Ve malum soruyu soracak." dedi.

Ulaş evin kilidini üç kez çevirip kapıyı son kez kontrol ettikten sonra bahçede kelebek kovalayan Pars'ın tasmasını çeke çeke ilerledi. Üzerindeki desenli gömlekle ve siyah deniz şortuyla o kadar iştah açıcı görünüyordu ki Tan t-shirtini çekiştirip miniğinin minik etkilerini gizleme çabasına girişmişti.

Güneşin altında kumlar gibi ışıldayan esmer teniyle ve siyah saçlarının güneş altında kızılımsı bir kahve tona açılması ile o kadar nefes kesiciydi ki selvi boylusu, Tan şimdi kendi kafasındaki kırmızı bandanayla al yazmalı gibi hissediyordu kendini.

Daldığı hülyalar deryasından boyuna bakmadan bebek gibi kucağına atlayan iri yarı Pars'ın dil darbeleriyle ayrılmak zorunda kalmıştı. Kuyruğu silecekler gibi sağa sola dönen köpek kelebek kovalamayı bırakıp arabanın bagajına doğru atladı.

"Köpek yerinde tamam." dedi Ulaş'ın üzüm karaları bagaja atlayan köpeğini kontrol ederken. Daha sonra Tan'a bakıp maviliklerine sıcak bir gülümseme sundu.
"Kedicik de tamam."

Gölgenin altında eliyle kendine yelpaze yapmaya çalışan hararetle nefes alan esmer güzel kıza gözlerini çevirdikten sonra "Çiçeğimiz de tamam." dedi. Harun yeniden yanıyorum bir Sivaslı uğruna isimli parçayı çalmaya başladığında Ulaş göz devirip "Evcil Şempanze Charlie de burada." diye söylenerek Fatih'e döndü.

Fatih abartılı bir tavırla kollarını açıp sırıtırken Ulaş Tan'ı kucaklayıp saçlarına bir öpücük bıraktı.

"Bak Tan ,sen hiç marul beyinli amip gördün mü ? O da burada. Endemik bir embesildir." dedi Fatih'e takılırken. Tan kıkırdarken Fatih söylenerek kola kutusu açıp kafaya dikmekle meşguldü.

"Kutsal soruyu soruyorum...." dedi Ulaş tehditkar bir biçimde parmak sallarken Filiz tembel adımlarla Fatih'in elindeki koladan bir yudum aldı.

"Çişi olan ya şimdi konuşsun ya ilelebet sussun ! Sidik sidik diye beni darlarsanız Osmangazi'den aşağıya sallandırırım sizi."

***********************************

Tan sanki hayatında ilk defa deniz görüyormuş gibi köprüden geçerken cama yapışmayı çok severdi. Nesillerdir Izmirli oluşu köklerinin Yunanistan Girit Adasına kadar uzandığı bir soy ağacı ya da Istanbul'da denize yakın bir semtte yaşamasını umursamazdı. Sanki dağlık bir arazide kuru ve çorak bozkırda büyümüş biri gibi cama yapışırdı denizi izlemek için her köprü üzerinden geçişlerinde....

Ancak durum farklıydı.
Cama yapışan yağmur damlası misali Ulaş'a yapışmıştı gözleriyle. Direksiyonu kavrayışı,kemikli parmaklarının boğumlarımın beyaza dönüşü,yaz güneşi altında gölgelenen upuzun kıvrık kirpikleri...Bir şairin şiirler yazabileceği kadar eşsiz bir manzaraydı Ulaş. Bir müzisyenin beste yaparken ruhuna çalınan ilhamı yahut ressamın fırça darbeleri kadar coşkundu.

Sahici (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin